Nasıl bir konum?

10.2K 952 1.8K
                                    

Denize attığım taşın peşinden bir taş daha gönderip yosun kokusunu içime çektim. Güneş direkt olarak yüzüme çarpıyordu ama kış güneşi olduğu için yakmıyordu.

"Şu anki görünüşünle bir aşk klibi çekilir."

Yanımda oturmuş beni izleyen Hyunjin'e göz devirdim iltifat mı ediyor öylesine mi söylüyor belli değildi. "Boşver şimdi görünüşü falan neden çağırdın beni?"

Kumsalda oturduğumuz için kum olan ceketimi silkeledim. "Öylesine."

"Sen niye öylesine yanıma gelip öylesine beni çağırıyorsun sürekli manyak mısın?"
Başını omuzuma koyup elini belime sararak denizi izlemeye devam etti. Şu an sevgilim gibi göründüğüne yemin edebilirim. Söylediğim şeye cevap vermemişti sadece bana sarılmış denizi izliyordu.

"Biliyor musun en garip hastam sensin."
Yine cevap vermemişti ama devamını getirmemi bekliyor gibiydi.

"Çok değişik vakalarla karşılaştım aklının alamayacağı şeylerle ama sen...
Benim için açıkça konuşmak gerekirse kolay bir sorundu sendeki. En fazla iki haftaya düzelir diyordum. Ama sen bırak düzelmeyi bir doktorun hastasıysa en olmaması gereken konuma soktun bizi."

Hyunjin'in omuzumdaki yüzünü izliyorken başını kaldırıp gözlerini gözlerime sabitledi ve burunlarımızın birbirine değmesini sağladı. "Nasıl bir konum?"

Salağa yatıyordu. Nasıl bir konumda olduğumuz apaçık ortadaydı. Yüzüne çarpan güneşle o kadar tapılası gözüküyordu ki bu kadar yakınken onu öpmemek için zor duruyordum. Ama sanırım artık duramayacağım.

"Böyle bir konum." Söylediğim son şeyden sonra Hyunjin'in dudaklarına yıllardır aradığım şeyi bulmuşum gibi yapıştım. Sanki bunu bekliyormuş gibi direkt karşılık verince dudaklarının üzerinde gülümsedim.  İki elimle yüzünü tutup mümkünmüş gibi daha çok çektim kendime. Alt dudağımı dudaklarının arasına alınca istemsizce dilimi ağızına gönderdim. Kalbimin çarpıntısını tüm sahilin duyduğuna eminim.
Adeta kendimden geçmiştim Hyunjin burada beni öldürse sesim çıkmazdı sanırım.

Hyunjin yavaşça benden ayrılıp son bir öpücük bıraktı ve dudaklarımdaki gözlerini gözlerime çıkarttı. "Uyanmalısın."

Kaşlarımı çatıp sorgularcasına yüzüne baktım. Ne demek istiyordu? "Ne?"
Gülümseyip beni tekrar öptüğünde büyük bir karanlığa düştüm.

Aniden açtığım gözlerimle neler olduğunu kestirmeye çalıştım. Aşırı sıcaklamıştım alnımdan akan teri hissedebiliyordum. Çalan telefon sesi kafamı sikiyordu resmen. Kendime gelmeye başladığımda etrafı inceledim. Odamdaydım. Ne yani rüya mıydı hepsi? Sikeyim rüyalarıma da mı girmeye başladın Hyunjin?

Komodin'in üzerinde çalan telefonumu aldım ve arayanın kim olduğuna baktım. Kayıtlı olmayan bir numara arıyordu. Yatağımda doğrulup telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Efend-"

"Doktor Felix?"

"Evet benim."

"B-ben Changbin Jeongin kendisini odaya kilitledi ne yapıyor bilmiyorum kapıyı açmıyor ve içeride ağlıyor."

"Tamam tamam sakin ol konum at bana geliyorum."

"Tamam."

Telefonu kapatınca yataktan çıkıp direkt üzerime siyah bir pantolon ve siyah bir üst geçirip montumu aldım. Banyoya gidip yüzümü yıkadım ve saçlarımı düzeltmeden telefonumu kapıp evden çıktım.

Changbin'in attığı konuma göz atıp hızlıca arabama bindim ve çalıştırıp son sürat konumun gösterdiği yere sürmeye başladım. Gördüğüm rüyayı daha sonra düşünmeyi aklımın bir köşesinde not alıp yola odaklandım.

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin