Çok yorgunum

10.3K 937 1.4K
                                    

"Öyle işte doktor bey. Sadece evde yalnız kaldığımda değil ailemin yanındayken,  arkadaşlarımın yanında otururken bile kafamdaki o ses benimle konuşuyor. Bana ne yapmam gerektiğini söylüyor, sürekli komut veriyor ve ben istemsizce onun dediklerini yapıyorum. Kendime engel olamıyorum. Bazen sadece duvara dalıp gidiyorum."

Derin bir nefes alıp göz temasımızı kesmeden konuştum. "Peki o duvarda ne görüyorsun?"

"Sadece bir çift göz. İlk önce etrafı kontrol ediyor sonra gözlerini gözlerime sabitliyor ve ben o göze dalıp gidiyorum. Gözlerimi zorla tutuyor gibi ondan ayırmama izin vermiyor. Bir keresinde saat 10.00 da yatağımda yatarken tavanda bir anda çıkmıştı o göz. Sonra ona daldım. Kendime geldiğimde saat 16.00 dı. Onca saat boyunca sadece yatıp onu izlemişim. İlerleyip davranışlarımı kontrol altına almasından korkuyorum."

Gözlerinden yaşlar dökülmeye başlayınca uzanıp masanın üzerinde duran elini tuttum. Burnunu çekip kızarık gözlerinden akan yaşı elinin tersiyle sildi.

"Bazen onu birine anlatınca sinirleniyor ve beni korkutuyor."

"Onun bir adı var mı?"

Sorduğum soruya cevap olarak başını olumsuz anlamda iki yana salladı.

"Bu durum ne zamandan itibaren oluştu?"

"İki yıldır var."

"Bana biraz ondan bahset mesela ne zaman gelir, silüetini görür müsün, kız mı erkek mi gibi şeyler." Biraz durup adıyla seslendim. "Jeongin."

"O bir kız. Daha doğrusu bir kadın. Silüetini sadece bir kez gördüm genellikle hep sesini duyarım. Onu gördüğümde saat gece 1.30 civarlarındaydı. Bir anda uykumdan uyanmıştım. Dolabımın yanında tam yüzünü anımsayamadığım bir kadın duruyordu. Bana "Korkma ben seni hep izliyorum ve her zaman yanındayım." Demişti. Ona arkamı dönüp ağlayarak uyumuştum. Bana sürekli ailemi ve hayatıma giren kişileri kötülüyor "Onları bırak görmüyor musun hepsi senin kötülüğünü düşünüyor." Benzeri cümleler kuruyor."

Bu ciddi bir durumdu. Sadece konuşma değil ilaç tedavisi de görmesi lazımdı ama bu görev benim değildi. Ben onunla konuşacaktım ilaç yazması için bir psikiyatriste yönlendirecektim.

"Peki erkek arkadaşın hakkında ne düşünüyor?"

"Changbin mi? Ondan nefret eder. Daha doğrusu çevremdeki kimseyi sevmez ama bana destek olup yanımda olmaya çalışan kişilere karşı büyük bir nefreti var. Çünkü sadece onunla konuşmamı istiyor."

"Peki sen Jeongin. Yalnız kaldığında onunla konuşmak istiyor musun?"

Jeongin bir süre parmaklarıyla oynayıp sandalyeden kalktı ve hastaların uzandığı koltuğa bıraktı kendini.

"Onu zaten ben yarattım. En yalnız hissettiğim zamanda sürekli karşımda biri varmış gibi konuşmaya başladım. Buna alıştıktan sonraysa işler çığrından çıkmaya başladı. Artık sadece kendi kendime konuşmuyordum artık bir sesle konuşmaya başlamıştım. O ses bir süre sonra bazı hareketlerimi de kontrol etmeye başladı. Odaya git dediği zaman gidiyorum istediğini yapıyorum. Ve o son göz olayı. Artık her şey çığrından çıkınca kendimi buraya attım."

"Bana bunları anlattığın için sinirlenecek mi?"

"Hayır. Değişik bir şekilde dışarıda anlattığım şeyleri duyamıyor. Evet o benim psikolojimde ama dışarıda anlattığım şeylerden haberi olmuyor. Sadece evde konuştuklarımı duyabiliyor. Ama eğer uzun bir süre farklı bir evde kalırsam yine geliyor tabi. Eğer öyle olmasaydı çoktan taşınmıştım."

Doctor | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin