5.Bölüm "Yalanlar"

64 26 7
                                    

Küçük bir bayram şekeri <3 Elbette arkadaşlarım yeni bölüm için baskı kurmadı, hehe.
Oy vermeyi unutmayın. 
*

Bir askerin her zaman tetikte olması istenirdi. Gelen tehditlere cevap verebilen bir birey olması beklenirdi. Ama ben insanların 'kız gibi dövüşüyorsun' dedikleri cinsiyetçi bir hakaretin hayat bulmuş bir haliydim. Bir yıllık eğitimim boyunca pek bir gelişme gösterememiştim. Şiddete eğimli birisi değildim. Birine yumruk atarken üzülüyordum.

Şu anda savaştığım dört iri yarı erkek beni tavuk yakalarmış gibi haklamıştı. Bir tanesi beni sıkıca tutmuş merdivenlerden indiriyordu. Beni bir bombaymışım gibi pistin ortasına mı atacaklardı? Evet Eren! Senden bir de dans etmeni isterler. Direk dansı nasıl olur sence?

"Kenan Baba nerede kaldığınızı soruyor." dedi az önce konuştuğum takım elbiseli dalkavuk. Beni tutan iri yarı adamsa homurdandı. "Beklediğimizden güçlü çıktı." Sanırım buradaki özne bendim.

Beni düşündüğüm gibi değil pistten bardan bile geçirmediler. Daha önce fark ettiğim ama kurcalamaya gerek duymadığım bir merdivenden inerek bir alt kata indik. Burası Kenan Baba'nın kullanmayı pek sevdiği bir mekandı. Zira burası hep kan kokardı.

Beni bir sürü kapının bulunduğu koridorun sonundaki odaya soktular. Odanın Kenan Baba'nın 'gücümü görün' demek için dizayn edildiği çok belliydi. Odanın özelikle koridorun sonunda olması istendiği belliydi. Çünkü kapıların ardından inlemeler, bağırmalar ve iğrenç kokular burnunuza çarpıyordu. Ardından altından yapılmış şamdanlar-elektrik kesintileri için-, son derece kaliteli kumaştan yapılma koltuklar, küçük şeytanların işlendiği ahşap bir masa, pahalı tablolar-sanırım Leonardo Da Vinci yanlışlıkla Kenan Baba'nın geçmişteki özel ressamı olmuştu- ve dahası. Kenan Baba kurbanlarını korkutmak istiyordu ve başarıyordu da. Beni burada öldürse kimsenin ruhu duymazdı. Benden korkan bir sürü kişi vardı. Hangisinin öldürdüğünü kim nasıl bulacaktı? Yakup bulurdu Eren. Benim için daha fazla zahmete girmeyi göze alırsa bulurdu.

Kenan Baba elinde sigarası ve kucağında bir kadınla birlikte bordo koltuğunda oturuyordu. Keyfi yerindeydi. Kucağındaki kadın para için buradayım diye bas bas bağırıyordu. Siyahi bir kadındı. Sanırım melezdi. Güzel bir gülümsemesi vardı. Buraya nasıl düştü acaba? Kenan onu da kandırmıştır, Eren. Sen de bu yüzden buradasın. Kenan istifini bozmadan bana döndü. Beni tutan adama bırakmasını işaret edince rahat rahat nefes alabilmeye başladım.

"Kenan Baba, bir kusur mu işledim?" diye boş bir soru sordum. Elbette işlemiştim. Ama burada salağa yatmam gerekiyordu. Kenan Baba sigarasını içine çekti ve kucağındaki kadını yanına oturttu. "Bana en son yalan söylediğinde ne olmuştu Eren? Hatırlıyor musun?"

Elbette hatırlıyordum. Yakup ben on beş yaşındayken yanıma gelmişti. Sekizinci sınıfı tamamlıyorduk. Yani meslek eğitimine başlayacaktık. Ben çok korkuyordum. Beni Duvarlardan gönderecekler demiştim. "Seni hiç kimse göndermeyecek Eren." demişti. Gözlerinin içine bakmıştım. "Bundan nasıl bu kadar eminsin? Sen Duvarlara hizmet ediyorsun ona hükmetmiyorsun."

 Gülümsemişti. Şimdi düşününce gözlerinde bir ifade belirmişti. "Ben hizmetlerimin karşılığını almasını bilirim." demişti. Bana sarılmıştı. Ben de ona. Daha sonra ona neden beni daha az ziyaret etmeye başladığını sormuştum. "Duvarların dışına gidiyoruz," düşüncelerinde kaybolmuştu.

"Duvarın dışındaki gruplarda isyan çıkmış. Biraz uğraşmamız gerekiyor." demişti. Endişeli bakışlarımı görünce yumuşamış ve yanağımı okşamıştı. "Korkma Eren. Ne Duvarların içinde ne de dışında kimse sana zarar veremez. Buna izin vermem."

Duvarlar - TAMAMLANDI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin