25. Bölüm "Kurul, Yüzleşme ve Tedavi"

19 6 0
                                    

OY VERİP YORUM ATMAYI UNUTMAYIN. 

*
*

Doğu yerleşkesinde geçirdiğim bir geceden sonra Duvarların merkezine doğru ilerledik ki burası acemilerin eğitim gördüğü, ordunun ana merkezi olan bölgeydi. Sıla ile konuşup ona aklıma gelen fikirleri söyleyebilirdim. Şüphesiz beyin fırtınasından başarılı çıkacak olan arkadaş grubum bana yeni bilgiler getirecekti. Tabii önce kuruldan sağ olarak çıkmam gerekiyordu.

Üç ay önce bu odaya çağrıldığımda hayatımda köklü değişikliklere gideceğimi hiç düşünmezdim. Ama şimdi buradaydım ve üç ay önceki Eren'in, inandığı Yakup'un bu köklü değişikliklerden biri olacağını görse ne yapacağını merak ettim. Büyük ihtimalle bunun bir yalan olduğunu söyler ve tüm bu gerçeklere kulak tıkardı. Normal geçen sorunsuz hayatına devam etmek için yalvarırdı.

"Eren Aytekin. Kurulun önüne disiplin suçlarından çıkıyorsun." diye konuştu yüce bir ses. Ve bu böyle devam etti.

Beni sorgulayan rütbelileri tanımıyordum. Ama en düşük rütbelisi bir binbaşıydı o da Aylak'tı. Benim eğitmenim olduğu için buradaydı ve benim 'muhteşem' geçmişimden bahsediyordu. Burada toplanmalarının sebebi ise dışarıda saldırmayı bekleyen bir düşman vardı ve ben alelacele halletmeleri gereken bir suçluydum. Ana binada sorgulanmam gerektiğini gayet iyi biliyordum. Suçlarım okunurken ben başka bir dünyada gibiydim. İlk defa gerçeklerden korktuğum için değil umurumda olmadığı için uzaklaşıyordum.

"Savunmanı yap." dedi kurulun başkanı.

Savunulmayacak bir şey yapmamıştım ama bunu kanıtlayamam. Ordunun en güçlü askerini, sıradan bir acemi suçlayamazdı. Üstelik bunu yaparsam burada beni kurtarabilecek tek kişinin yardımını ellerimle geri çevirmiş olurdum.

"Ben-"

"Geç kaldığım için özür dilerim." Yakup odaya çat diye girmiş ve masaya oturmak yerine o günkü gibi tekli koltuğa oturmuştu. "Umarım bir şey bölmemişimdir."

"Hayır general. Asker bize tam da neden bu suçları işlediğini anlatıyordu. Devam et." Yutkundum. Yakup'un gözlerinin içine baktım ve dudaklarımı yaladım.

"Detaylara girdiğin raporu henüz yazmadığını tahmin ediyorum." Beni kurtarıyordu.

"Henüz tamamlayamadım general."

"O halde olanları anlat. Raporu okumama gerek kalmaz." Ağzımdan laf almaya çalışıyordu. Siyah gözlerindeki sevgi kaybolmuştu.

"Sizin emrinizle kılık değiştirdikten sonra Aleks'e seslendim. Geçmem için bir koridor oluşturdu. Daha sonra yanına gittim ama sizi fark etmiş olmalı. Beni bölgeden uzaklaştırdı."

"Neden seninle buluşmayı kabul etti?" diye sordu Aylak durumla ilgilendiğini belirterek.

"Çünkü bir ay önceki görev esnasında karşımıza çıkmıştı ve beni tanıdığını söyledi. Ailemi tanıyormuş. Ama general geldiği için söylediklerini tamamlayamadı daha sonra da kaçtı. Ardından bize saldırdı ve ben de generalin dikkatini çekmek için yaptığını düşündüm. Generalle konuştuk ve onunla buluşmamı söyledi. Ağzından laf alabileceğimi düşündü."

Masadaki herkes hikayeme inanmıştı. Yakup gerçekleri bilmese o bile inanabilirdi buna.

"Onunla buluştuğumda ailemi aslında tanımadığını söyledi. Benimle eğlenmek istediğini. Ben de ona generalin dikkatini neden çekmek istiyorsun diye sordum. Bana cevap olarak 'Hırs.' dedi. Bütün bunlar onun için bir oyunmuş. Artık insan olmayan bir canavar için daha fazlası olamaz diye düşünüyorum."

Duvarlar - TAMAMLANDI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin