SON TANGO +18

Bölüm 11

Sarp, kızın bacaklarını kendi bacaklarının arasına aldı. Nazarin ellerinin tersi ile omzundaki ellerden kurtulmaya çalıştı ama karşısındaki adam tüm yakın dövüşleri kendisine öğreten kişiydi. Sarp tüm kurtulma çabalarını gülümseyerek nazikçe önledi. Her hareketin sonunda sanki adama daha da yakınlaşıyordu. İyice yüzleri yaklaşmıştı.

-Savunmayı benden öğrendiğini unutma canım.

-Rahat bırakın canınızı yakmak istemiyorum efendim. Gülünç duruma düşüyoruz.

Sarp, etrafına bakarken hala gülümsüyordu. Çevrelerindeki insanlarda sanki bu sessiz aksiyonu büyük bir keyifle seyrediyordu.

-Etraftakilerin aldıracağı yok. Haydi, ama nerde tatil yapıyorsun güzelim?

Genç kız tek boşta kalan yeri başı olduğu için geri çekildi olabildiğince geri kaydı kafa atmayı denedi ama saldırısı kötü sonlandı. Tamamen adamın göğsünün içine girdi. Başları iyice yaklaşmıştı. Sarp kollarındaki kadının kızgınlıkla parlayan gözlerine aldırmadan onca insanın önünde hırsla dudaklarına uzandı. Etrafında gülüşme sesleri duyuluyordu. Sarp'ın kollarının arasında kıpırdandı. Bacaklarını hareket ettirmeye çalıştı ama nefes alamayacak kadar hareketlerini kısıtlamıştı.

-Şşşşş yavaş ol asker...

Eğleniyordu. Bir an dudaklarını ayırıp kollarının arasında debelenen genç kıza baktı.

-Seni ilk kez ben öptüm değil mi?

-Bırakın beni binbaşım. Seni terbiyesiz.

-Çok güzel dudakların var çavuşum.

Göz kırpıp, tekrar dudaklarına uzandı. Debelenmesi vücudunu kıskaçlardan kurtarması imkânsızdı. Sarp, dudaklarını bırakıp kulağına fısıldadı.

-Sakin olmazsan kollarımın arasından kurtulman imkânsız güzelim.

-Bırak beni!

Nazarin'in hareket etmesi güçtü.

-Hayır, bak bu sefer etrafa film konusu olduk. Bana nerede tatil yaptığını söyle?

-Binbaşım! Tanrının cezası neden?

-Çok ayıp asker nasıl amirinle böyle konuşuyorsun?

Sarp aynı anda kulağını hafif-hafif dişliyordu.

-Bu sözler hiç sana yakışıyor mu bebeğim.

-Ayıpmış. Utanmaz adam bıraksana.

-Böyle ne kadar da iyi anlaşıyoruz.

Nazarin omuzu ile karşısındaki güçlü bedeni itmeyi denedi.

-Size göre.

-Hadi güzelim nerede tatilin?

-Bırakacak mısınız?

Bıkkınlıkla başını kurtarmaya çalıştı. Sarp genç kızın hala kulağını kemiriyordu.

-Hı---hı.

Nazarin'in o an inanmak işine geldi.

-Antalya da arkadaşlarımla.

-Kız mı? Erkek mi?

Hala bırakmamıştı.

-Bırakın lütfen ya etrafa maskara olduk.

Sarp başını kaldırıp çevresine baktı.

-Hiç de maskara olmadık. Şu an onlar bizim yerimizde olmak için can atıyordur.

-Terbiyesizsiniz...

-Kız mı?

-Kim kız mı?

-Tatildeki arkadaşın.

-Evet. Başka ne istiyorsunuz?

-İstediğimi yapacak mısın?

Dedi ilgi ile Bu sefer gözlerinin içine bakıyordu.

-Hayır.

-Ama seni istediğimi söylersem ne yaparsın?

-Efendim kafanıza saksımı düştü derim. Bırakın!

Dedi bezginlikle. Sarp kollarının biraz gevşetti.

-Pençelerini sakla. Bilirsin hiç affetmem. Sana uygun nefis cezalarımı denemek istersen o zaman başka tabiiii.