Bölüm 24

2.8K 113 0
                                    


Sabah birlikte uyanıp duşlarını aldılar. Genç kadın düzenli egzersizlere devam ediyordu. Günün sonun da on beş haftalık hamile olduğunu öğrendiler. Sevinçten havalara uçuyordu ikisi de.

-Hiç anne olamayacağım sanırdım. Öyle ölüp gideceğim için de hep üzüntü duyuyordum. Sevgilim teşekkür ederim.

Sarp, yanında yürüyen kadını belinden tutup kendine çekti. Dudaklarına uzandı.

-Önemi yok bebeğim. Böyle mutlu olacaksan her sene hamile kalmana sesim bile çıkmaz.

-Hadi oradan o kadar da değil.

Adama dirseği ile vurdu.

Evde yeni bir bayram havası esmişti.

-Düğün tarihimizi belirlememiz lazım.

Dedi genç adam

-İlkbahar da olsun.

Parmakları ile hesap yaptı. Sarp hayretle.

-İmkânsız güzelim çok geç bebeğimiz doğacak.

-Olsun ne fark eder?

Sarp ikna olmuyordu Sarp'ın da her zamanki gibi inatçılığı üzerindeydi. Eğleniyordu genç kadınla didişmekten. Son sözü nedense kendisi vermeyi seviyordu. Sarp'ın çok da aldırdığı yoktu ya.

-Hep nisan ayı düğünü istemişimdir.

Genç adam hayranlıkla bakıp anlından öptü.

-Tamam, inatçı keçim. Umarım bebeğimizin inatçılığı sana çekmez yoksa yandım.

Lara kardeşinin olacağını duyduğunda biraz kıskansa da daha sonra hemen kabullendi.

Nazarin karnının büyümesine aldırmadan ayak açma çalışmalarına devam ediyordu. Nizami şınavlar. Her ne kadar Sarp hırpalanmasını önlemek istese de Nazarin dinlemiyordu. Yaşlı kadın ve hafta sonları Lara, ev çalışanları onların idman saatlerinde spor odasında sandalyelerine oturup genç kadına tezahürat yapıyorlardı. Her hareketi genç adam tarafından tatlı bir şekilde canı yanmadan kesiliyordu.

-Hanımım ben böyle çalışma görmedim.

Yaşlı kadın gözlüklerinin üzerinden bir süre oğluyla gelinini izledi.

-Evet, bende görmedim. Sanki dans ediyorlar ayol.

Yerde yumuşakça birbirlerinin üzerinden yuvarlanıyorlardı. Kol hareketleri eskiye nazaran bir hayli düzelmişti. Spor ayrıca bebekleri içinde iyiydi. Küçücüktü göbeği. Nazarin, yan dönüp tekme savurunca, Sarp genç kadını tek ayağının üzerinde kendisine çekti, öptü.

-Vuruldun.

-Of yine mi?

Ya ensesine dokunuyordu, ya poposuna. Ama zorlandığını bildiği anda çalışmayı kesiyordu. Koşu bandı üzerinde arazı ayarı ile koşuyorlardı. Kan ter içinde kalıyordu. O tatlı yaşlı kadın elinde sürekli yiyecek bir şeyler genç kadının ağzına tıkıyordu.

-Bebek güçten düşer evladım.

Yemek olsun Nazarin razıydı. Aile çok iyi zaman geçiriyordu. Bebek beşinci ayına yaklaşıyordu. Tüm tetkikler olumluydu. İdmanlarını hiç kesmedi. Atış talimlerine de zaman ayırıyordu. Şayet boş zamanı kalırsa ki o da Sarp'tan kalmıyordu gerçi ama bebek bakımı ile ilgili kitaplara göz gezdiriyordu. Hiç fazlalığı yoktu. Akşamları erken yatıp sabahları erkenden kalkıp malikânenin etrafında koşuyorlardı. Sadece Sarp asılmasına izin vermiyordu.

Hayatında görmediği ilgi onu sarhoş etmişti. Eski çevikliğine kısa sürede kavuştu hatta boş zamanlarında kızına karate gösteriyordu. Hayranlarından biriydi. Lastik gibi iki bacağını yeniden ayırıyordu. Duvarlarda bacaklarının boylu boyunca açıyor bazen arasından Sarp girip hınzırca öpüveriyordu.

Mutlulukları bitecek gibi değildi. Ocak sonunda resmi nişan partisi yapacaklardı. Büyük telaş başlamıştı. Parti düzenleyici firma arandı. Organizasyondan kaçınmadılar. Nazarin, Sarp'ın aşırı zengin olduğunu çok sonraları öğrenmişti. Gerçi bunu dert etmemişti. Evde mütevazı hayatları vardı. Şirketlerini Ceo ları yönetiyordu. Sarp, bebeklerinin doğumundan sonra resmi işini bırakma kararı almıştı. Kendi işi ile ilgilenecekti. Nazarin izinlerini kullanmaya devam ediyordu. Eğitim çavuşluğu için dilekçesini vermişti. İşini bırakmayı düşünmüyordu. Sarpa isteğini zorla olsa da kabul ettirirken ev halkının tam desteğini almıştı. Genç adam en sonunda pes etmişti. Gelecekle ilgili planları hazırdı. Ne var ki Nazarin bir gün eşinin sakladığı bir mesajla yerinde sallandı. Oldukça tehlikeli operasyon için çağırılıyordu. Mesaj tarihi bir hafta öncesiydi. Sınır dışı operasyonu. Komuta Sarp'taydı. Operasyon tarihini görünce gözlerine inanmak istemedi. İki gün sonra Sarp operasyona katılacaktı. Bundan haberi yoktu. Ne zaman söyleyecekti ya da operasyona katılmaktan vaz geçmiş olabilir miydi? Görev listesindeki isimlere baktı. Bazı isimler yabancı değildi. Kendi takımındaki arkadaşlardı. Bilgisayarını kapattı. Fikret göreve çağırılmamıştı. Ertesi akşam hamileliğini gizlediği uçuk pembe şık bir gece elbisesi giyindi. Kızı da aynı tonda giyinmişti. Saçları kalın bukleler halinde dağınık kalmıştı. Sarp'ı gördüğünde nefesi kesiliyordu. Smokininin içinde adeta tarih sayfalarından fırlamış tanrıydı. Genç adamın kollarının arasına sığındı.

-Çok yakışıklısın kadınlar bakarsa ben ne yapayım o zaman?

-Ne mümkün aşkım.

Belinden tutup tek kolu ile havaya kaldırdı etrafa aldırmadan öpmeye başladı. Dudakları ayrıldığında

"Ya sana bakacak olanlara ne tür ceza vermeliyim?

Gülüşerek misafirlerini karşılamak için antreye geçtiler. Çok kalabalık değildi. Nişanları sıcacık dostlar arasında kutlanmıştı. Gece geç saate kadar devam etmişti. Son misafiri de ağırladıklarında iyice yorulmuşlardı. Ağır- ağır merdivenden odalarına çıktılar. O gece, diğer gecelerden farklıydı. Daha yoğundu duyguları. Sanki telaşları vardı önlerindeki yaşam ellerinden alınacaktı. Hızla birbirlerini soydular. Yalvarış vardı, yakarış vardı isyan vardı birliktelikte. Hiç konuşma yoktu. Ne söyleyeceklerdi. Sarp gideceğini söyleyemez Nazarin gitme diyemezdi. Sım- sıkı sarılarak uzandılar. Nefes bile almıyorlardı. Birbirlerini uyandırmaktan korkuyorlardı oysa ikisinin de uyuması imkânsızdı. Gece çok uzadı onlar için sabah olmadı. Nazarin, gün ağarınca daha fazla dayanamadı yüzünü genç adama çevirdi. Parmakları ile tüm yüzünü hafızasına kazımak için okşamaya başladı. Sarp gözleri kapalı uyuyor numarası yapıyordu. Dudaklarının yanına geldiğinde genç kadının parmağını dudaklarından içeri soktu ve aynı anda gözlerini açtı. Biraz mahcup olmuştu.

-Uyandırmak istemedim sevgilim.

-Zaten uyumuyordum.

Sarp, Nazarin'in karnını bir eli ile okşarken dudaklarını da boynunun o hassa çukuruna gömdü. Yapma neşesini anlamakta gecikmemişti Nazarin.

-Duş alalım mı kedicik?

-Hayır, sen al. Ben koşacağım.

SON TANGO +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin