•4• Toplantı

5.9K 436 160
                                    

"kimse yok"
sessiz olmaya özen göstererek konuşmaya başlamışlardı.
"Tom nerde buluşmamız gerektiğini söyledi mi ve saat kaçta biliyor musun Druela?"
"Evet Rodolphus'a söylemiş, bugün gece saat dokuzda ihtiyaç odasında. Bir dakika bile genç kalana crucia uygularmış ve pek şaka yapar gibi bir hali yokmuş"
"Merlin aşkına Ell, Riddle ne zaman şaka yaptı ki?"
"Rodolphus'un boş yapması işte hala olayın ciddiyetini kavrayamadı böyle giderse ilk ölen o olur."

Ne?
İlk ölen derken ne demek istemişlerdi?
Merlin durum bu kadar ciddi olamazdı değil mi?

Evet Tom Marvolo Riddle psikopat sadistin tekiydi ancak bu kadar karanlık mıydı?
En azından çıkarımlarım doğru çıkmak üzereydi.
"Peki bilirsin ya şu planları için çok önemli ve gizli olan oda, onu bulmuş mu?"

Jane ve Druela tam bir gerizekalıydı, kim kızlar tuvaletinde bunları konuşup birde şifreli konuşurdu ki? Hangi odadan bahsettiği çok belliydi..

Tahminlerim ve Lestrange'in dediğinden yola çıkarak sırlar odasından bahsettikleri anlamıştım. Riddle cidden kör olmalıydı yasak bölümden o kadar kitap okuduğu halde hala kullanılmayan tuvalette olan çeşmeyi görememişti.
"Hayır ama çok yakınmış, peki ya şu kız Malfoy sana bir şey dedi mi?"
"Evet çok üstelememiş sonuçta normal bir kız, çoğu Slytherin adını bile bilmiyor."

Bahsettikleri kişi bendim. Ancak çok umursamadım bir kaç konu hakkında daha konuşup gittiler önemsiz konular olduğu için çok üstünde durmadım. Aklımda sadece
'saat dokuzda ihtiyaç odası'  lafı dönüyordu istersem ruhları duymadan takip edebilirdim onları ancak yapmayacaktım. Önemli bir toplantı olmalıydı bu yüzden çok daha dikkatli olacaklardı en ufak hatamda yakalanırdım. Tek seçenek Malfoy'u takip etmekti o her şeyi şakaya vuran ve asla ciddi kalamayan bir tipti o yüzden bu toplantıyı da umursamazdı. Kimsenin ruhu duymadan başarabilirdim,

Merlin sen beni koru...

Saat Akşam sekiz buçuktu yemekler yenmiş herkes ortak salondaydı. Teki üyelerinin hepsi çıkmıştı Malfoy ise Lara adında biriyle cilveleşiyordu bense kitap okuyormuş gibi yapıyor ama göz ucuyla Malfoy'u izliyordum. En sonunda ayaklandı bense  ondan önce davranıp ortak salondan çıktım. Merdivenin altında onu beklemeye başladım. Ne karıştırdıklarını öğrenecektim içimde heyecan veya merak duygusu yoktu, aslında sadece bir kere yapacağım demiştim ve öğrenmeden bırakmak istemiyordum.
Sağ ve solunu kontrol etti sonra olağan hızda yürümeye başladı bense dikkat çekmemek için yavaş adımlar atıyordum bu yüzden takipte kalmak oldukça zordu. Kafam çok sessizdi bu hep olmazdı gerilimden dolayı olduğunu düşündüm ve çok üstelemedim.

En sonunda Malfoy durdu, bende en yakınımda ki heykelin arkasına saklandım.
"Tom Riddle'ın yanına gitmeye ihtiyacım va-"
Fısıldar biçimde söylediği Cümlesi bitmeden bir kapı beliriverdi,
İhtiyaç odası.
Hızlıca içeri girdi ve koridoru kontrol edip kapıyı kapattı. Öncekine göre Daha hızlı adımlarla kapının önüne gittim neden bu kadar dikkat ediyorlardı ne işler karıştırıyorlardı?

"Geldi mi?"
"Evet"
Sessizlik büyüsü yapmamış mıydı?

Tuzak.
Nasıl kanabilirdim. Nasıl bu kadar belli edebilirdim?

Kapının önünde adım sesleri duyduğumda artık çabalamanın manası olmadığını düşünüp kapıyı açıp içeri girdim.
Bir kaç yüz şaşırsada Riddle hiç şaşırmamıştı. Başıyla yanında duran Orion black'e işaret verdi ve black cebimden asamı alıp amabel rosier'e fırlattı ben daha tepki veremeden iki kolumdan tuttup sandalyeye bağladı.

Bırak beni diye bağırmak istesemde bırakmayacaktı zaten. Kelimelerimi doğru seçmem herkes için daha iyiydi. Öfkeyle etrafı süzmeye başladım herkesin yüzünde alaycı ve kurnaz bir ifade vardı gülmemek için kendimi zor tuttum planı onlar yapmamıştı Riddle yapmıştı onun başarılarından övünüyor olmaları aşırı komikti. Daha Riddle'ın aklı olmadan haraket edemeyen birileri için beni aşağılamaları çok acınasıydı...

Ben kendi aklımla haraket edip burdaydım onlar ise Riddle'ın.
Başımda hissettiğim ağrıyı hemen tanıdım ve karşı büyü olan zihinbend yapmayı denedim ilk kez zihinfend'e karşı yaptığım için işe yarayıp yaramadığını bilmiyordum. Yüzümü Riddle'a çevirince yüzünden işe yaradığını anladım ve duygusuz olduğundan emin olduğum yüzümü ona çevirdim hafif sinirli gibiydi.

Bu sırada Orion black beni çoktan rastgele bir sandalyeye bağlamıştı. Tom Riddle'ın elinde ise benim haritam vardı.
ne?

"Onun ne işi var sende?" Harita pek umrumda değildi yenisini yapardım ancak kendimi haritadan ele vermem kendime küfür etmeme neden oldu.

"Masanın üstünde unutmuştun, unutkanlığın yakalanmana neden oldu ah ne kadar da üzücü..."
Sahte üzüntüyle konuşması alayla sırıtmama neden oldu.

Herkes susarken Riddle konuştu birden, Bir kez daha lider olduğunu kanıtlamıştı.
"Sana Veritaserum içirmeden anlatsan iyi olur, ne işin var. Amacın ne?"
Sakin bir şekilde dese de sinirli olduğu aşikardı.

"Bilmem ne işim var?"

"Cevap ver yoksa-"
Aniden sahte bir heyecanla bağırıdm.
"Dur tahmin edeyim! Crucio mu uygularsın!"

Odada ki herkes sahte heyecanıma şaşırmış, 'kız kaçık' bakışlarıyla birbirlerine bakıyorlardı. Riddle ise sırıtıyordu bu daha çok piskopat sırıtışıydı. Yüzme yaklaştı ve konuştu tekrardan.
"Emin ol crucio lanetine maruz kalırken bu kadar heyecanlı olamayacaksın."

Aynı şekilde yüzüne yaklaştım ve onun gibi fısıldadım.
"Lütfen dene, emin ol kaybedecek bir şeyim yok. Ancak senin var..."

"Ne demek bu?"
Sustum onun yerine odayı incelemeye başladım. Boştu sadece masa ve sandalyeler vardı.

"KONUŞ."
resmen kükremesiyke ona döndüm odanın diğer ucundan bana öfkeyle bakıyordu.

"Onlarında bilmesini istediğinden emin misin?"
Az önce bana alayla bakan topluluğa bu sefer ben alayla baktım hepsi kızgındı.

"Zaten yarın her şeyi unutacaksın emin misin analtmayacağına."

"Her büyünün karşıtı vardır Riddle bunu bilmediğimi düşünmen komik."
Elbette obliviate büyüsünün de diğer büyüler gibi karşıtı vardı ve bunu bilmediğimi düşünmesi komikti.

Hızla yanıma geldi ve çenemden tutup bakışlarımı ona kendi gözlerine sabitledi. Zihnime tekrar girmeye çalıştı yine engel oldum ancak çok iyiydi bir süre sonra karşı koyamazdım yeni öğrendiğim bir büyüydü sonuçta, en sonunda pes ettim.

Sabah kesin çenem moraracaktı acaba belli olur muydu? Revirden merhem alsam ne derdim? Düştüm? Hayır...
Mia beni dövdü? Evet kesinlike hem ondan da kurtulmuş olurdum. Peşimi bırakırdı?

Sırıtmasından ne yapmaya çalıştığımı anladığını biliyordum. Okumasını engelleyemiyorsam düşüncelerime yön verebilirdim. Fısıldar bir biçimde konuştu bu sırada elini çenemden çekmiş yüzümden uzaklaşmıştı.

"Kimsin sen?"
"Renesmee Amour?"
"Anlat şimdi!"
Bağırmasıyla göz devirdim bağırmasa da söylerdim?

"Tamam naz yapmaya gerek yok zaten anlatacağım öyle değil mi? Neyse 2 hafta önce sen ve senin tuhaf çetemsi örgütünden şüphelenmeye başladım, sürekli birlikte gezmeye son verin ürkütücüsünüz. Her neyse sürekli sakin saatlerde hepinizin bir arada olması veya aynı anda ortadan kaybolmanız ise son nokta oldu. Amacım öğrenip profesörlere demek değildi sadece hırslanmıştım."
Durup yüzüne baktım ifadesizdi oda bana baktı, merak eden bir hali de var gibiydi.

"Cidden hiç Dumbledore'un size bakışlarını fark etmedin mi? Ne halt yiyorsanız Ona dikkat etmelisin bence sizden şüpheleniyor neyse bir kaç gün önce arşive indim sizin hakkınızda araştırma yapmak için ama cinsel ve duygusal ilişkinin dışında bir şey yoktu boşuna aramalarını isteme çünkü gazeteleri yaktım bulamazsın."

"Aptallar nasıl fark etmezsiniz!"
"Onlara kızma bence senin hatan onlar senin askerlerin değil mi? Ne dersen onu yaparlar."

"Kes sesini!"

"tamam şampiyon sustum."
Sakinleşmek istercesine başını havaya kaldırdı ve derin nefesler aldı.

Sealed - T.M.RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin