•6• Lyra

5.8K 451 97
                                        

Renesmee amour
Cidden ne bekliyordum?
Resmen işi bitince beni öldürecek olan birine iş teklif etmiştim agh.

Dersimiz sihir tarihiydi ancak asla konsantre olamıyordum, tahmin edildiği gibi düşüncelerim hala susmuyordu. Düşüncelerimi susturmayı öğrenmem gerekiyordu, zihin kapatma konusun da hala çok iyi değildim ve düzenli olarak zihinfend yapan biri kolayca girebilirdi.
"Bayan Amour en son ne söylediğimi tekrar etmek ister misiniz?"
Göz devirip arkama yaslandım ve kollarımı göğüs hizamda bağladım.

"Elbette, avrupa da patlak veren, oldukça uzun süreli ve canice yapılmış katliamdır. Masum ve suçu olmayacan büycü ile cadılar canice katledilmiştir, dediniz profesör."

"Teşekkürler bayan Amour. Ayrıyetten, cadı ve büyücülerin süpürgeye binme eğilimi muggle'lar tarafından şeytana meğilli yaratıklar olduğumuz konusunda birer kanıt olarak görülmüştür."

Bla bla bla çok da umrumda değildi. Bu da bir taktikti çoğu zaman dersi dinlemezdim elimde olmayan sebeplerden bu nedenle profesörler bana sıkca 'bana son söylediğimi tekrarla' derlerdi, düşüncelerim o kadar yoğundu ki sanki transa geçmiş gibi oluyordum, bu da dikkat çekiyordu.

Bende profesörlerin laf aralarında söyledikleri kelimleri kendi çapımda birleştiriyor kafamda yeni bir cümle kuruyordum, Buda dersi dinlediğim izlenimini yaratıyordu.
Sınıfa hızlıca göz gezdirdim çünkü üzerimde olan bakıştan rahatsız olmuştum. Gözlerimle sınıfı taradığımda arthur Rosier'i gördüm bana gözlerini dikmiş bakıyordu ne var manasında kafamı salladım, sadece kaşlarını daha da çattı. Sinirlenmeye başlamıştım derin bir nefes aldım ve yine kafamla dön önüne tarzı bir işaret verdim, hala bana bakıyordu tamam rahatsız edici olmaya başlamıştı.

Bakışlarımı profesöre çevirdim yeşil tahtaya bir şeyler yazıyordu. Bu sefer bakışlarımı Arthur'un masasında bulunan kitaba taşıdım. İlk defa uzak mesafeden asasız büyü yapacaktım ve yakalanabilirdim ancak yaklaşık 10 dakikadır yada daha uzun bir süredir bana bakıyordu. sessizce büyüyü mırıldandım ve kitap havaya kalktı birden büyü yapmayı bırakınca kitap yüksek bir gürültüyle yere düştü.
"Bay Rosier? Umarım kitabı sıraya vurmanızın mantıklı bir sebebi vardır?"

Bakışları çıkan sesle zaten benden kaydığı için yan yan sırttım. O sırada yanında oturan ve kardeşi olan Amabel Rosier bakışmamızı ve kitabın havalandığını fark etmişti, bana tuhaf tuhaf baktı bu bakışlar Arthur'un ki gibi rahatsız edici değil daha çok ne olduğunu anlamak istiyormuşcaydı.

Umursamadım tepki bile vermedim, hiç biri umrumda değildi benim muahattabım Riddle'dı. ona gördüklerimi söyleyecektim o da ne yaptıklarını bana söyleyecekti. Aslında ne yaptıklarına neden bu kadar takmıştım bilmiyorum, gereksiz bir biçimde hırslanmıştım eh bunun üstünde Riddle'ın beni tuzağa çekmek için yaptığı cidden kusursuz planın da etkisi vardı.

Cidden plan çok iyiydi benim hatam haritaya sahip çıkamamaktı. olabilecek en kötü kişinin eline geçmişti harita eminim başka bir öğrenci bulsaydı ne olduğunu anlamaz ve aptal şakaları için kullanırdı. Cidden Lestrange ve Black'in gerizekalı olduğuna inanmıştım ve kendimi enayi gibi hissediyordum. İstemsizce plandan etkilenmiştim ve çok hoşuma gitmişti.
Davranışlarıyla karakteriyle riddle bana çok benziyordu, cidden çok hoşuma gitmişti. Bana benzeyen birini bulmak imkansız gibi bir şeydi ancak işi bitince beni öldürecek olması biraz tuhaftı?

Akşam yemeğinden çıkmış astronomi kulesine gidiyordum. Çok fazla Sevdiğim bir ders olsa da gereksizdi sonuçta takım yıldızları ne işime yarayacaktı ki?
Derse bilerek erken gelmiş önlerden yer kapıştım, kendimi göstermeyi sevdiğim nadir derslerdendi, yanında bir haraketlilik hissettiğimde başımı çevirdim. Sağ yanımda Abraxas Malfoy sol yanımda Tom Marvolo Riddle vardı. Marvolo ona çok daha fazla yakışıyordu eh ona Marvolo Riddle diyecektim.

Hiç bir şey demediler bende demedim. Profesör Sinistra gelince dersele alakalı saçma bir kaç şeyden bahsetti.
"Bu gece Gökyüzünde bulunan yıldızlar hakkında bilgisi olan var mı?"

Hiç tereddüt etmeden söz istedim profesör oldukça memnun biçimde sözü bana verdi.
"Şu an dünyanın konumuna göre sirius yıldızının en parlak olduğu zaman tam orda ayın çaprazında, baltaya benzeyen takımyıldızı. Ayrıca güneşden 10 katrilyon daha büyük olan aldebaran yıldızı da tam olarak orda."

Parmağımla oldukça parlak noktayı göstererek sözlerimi bitirdim.
"Gayet iyi bayan Amour Slytherin'ne 15 puan, eklemek isteyen?"

"Profesör sinistra benim ekleyeceğim bir şeyler var"
Gözlerimi merkala yanımda oturan Riddle'a diktim.

"Elbette sizi dinliyoruz bay Riddle"
"Şu an ders yapmak için çok güzel bir zaman semişsiniz öncelikle, bugün rigel yıldızının da en parlak olduğu zaman, tam orda orion'un sağ alt tarafında ve son olarakta lyra takımyıldızı bugün oldukça net gözüküyor"

Agh lyra nasıl unuturdum? En sevdiğim takımyıldızıydı hatta ilerde kızım olursa adını lyra koymak istiyordum bir diğer adıda çalgı demekti.

Pröfesör bir şeyler daha anlatırken ben sadece lyra takımyıldızına bakıyordum. İnanılmaz derece güzeldi...
Birinin beni dürtmesiyke irkildim.
"Herkes gitti burda yatacaktın heralde"

Hızla etrafıma baktım cidden kimse yoktu sadece Riddle ve ben kalmıştık. Sessizliği bozdum.
"Çok güzel"
"Lyra mı?"
"Evet, en parlak yıldızı vega gündüzleri bile gözüküyor çok inanılmaz..."

"Tuhaf bir şekilde lyra benim de en sevdiğim takımyıldızı"
Riddle'la ilk defa sohbet ediyorduk bu yüzden şaşırmıştım hatta Riddle'ın insan olan bir canlı ile ilk sohbeti falan olabilirdi.

"Hikayesini biliyor musun?"
Merakla yüzüne baktım, açıkçası bir hikayesi olduğunu bile bilmiyordum. Bilmediğimi sessiz kalmamdan anladığında benim gibi yere uzandı ve lyra'ya bakarak konuşmaya başladı.

"Lir, efsanevi müzisyen Orpheus (Orfe)'nin müzik aletidir. Bu sayede Orpheus, karısı Eurydice'i (Yurodis) ölüler diyarından kurtarmaya çalışımış. Lir'iyle karısına söylediği ağıtımsı şarkı yeraltı tanrısı Hades'i bile etkilemişti ve Hades Eurydice'in yeryüzüne dönmesine bir şartla izin verir. Orpheus yeryüzüne gidiş yolu boyunca arkasını dönüp karısına bakmayacaktır fakat içindeki şüpheye yenik düşen Orpheus yolda arkasına dönerek karısına bakar ve böylece Eurydice'i sonsuza kadar kaybeder. Yeryüzüne döndüğünde kendisine aşık kadınları reddetmiştir. Orpheus'nin öfkeli kadınlar tarafından parçalanarak başı nehre atılır. Kendisini bulan periler onu gömdükten sonra lir'ini gökyüzüne yerleştirerek Lyra takımyıldızını oluşturur."

"Hayatımda...-"
"Duyduğun en etkileyici yıldız efsanesi öyle değil mi? Bende böyle demiştim."
Sustum haklıydı. Sessizce lyra'ya baktım gözümde anlamı artık çok daha fazlaydı...

Sealed - T.M.RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin