•25• laf cambazlığı

3.9K 329 95
                                    

"Yalan söylemeyi kes!"
Alayla Michelle'i süzdüm, gözleri dolmuştu.
Ertesi gün Dumbledore hepimizi yanına çağırmış sorgulamıştı tahmin ettiğim gibi Michelle direkt ağlamaya ve itiraz etmeye başlamıştı.
Büyük salonda olduğumuz için ödev yapmak için burda olan kişilerin gözleri üstümüzdeydi.
"Profesör, o da Jakop'un kayıp olmasından sorumlu! O gün ravenclaw ortak salonunda olan bir kaç kişiyi hatırlıyorum onlara soralım Jakop'a odadan çıkıp çıkmadıklarını? Açıkca sizi kandırmış bu kız!"
Benjamin...

Dumbledore bana sorgulayan bir biçimde bakınca omuz silktim.
"Kabul ama sizde veritaserum içeceksiniz obliviate konusunda!"
Dumbledore daha fazla kavga çıkmaması için bizi ayırdı. Duvara yaslanıp kollarımı göğüsümde birleştirmiştim.
Michelle ise hala ağlıyordu cidden sinir krizi geçirecektim ne kadar da sinir bozucu bir tipti?

Yaklaşık on beş dakika sonra dört ravenclaw öğrencisi geldi. Oldukça rahattım çünkü o gün orda olmadığımı Jakop'un bütün gün onlarla birlikle olduklarını söyleyeceklerdi.
Dumbledore büyük salonda ki öğretmenlerin oturduğu masaya oturdu ve öğrencilere soru sormaya başladı.
"Son olarak Siz ne söyleyeceksiniz bayan Allison?"

"O gün Jakop, Benjamin ve Michelle birliktelerdi. Çok dikkat etmedim ama gülerek konuşuyorlardı aksine Amour'u o akşam yanlarında görmedim bile..."
Michelle'in ağlaması hıçkırıklara dönmüştü, Benjamin ise transa girmiş gibi etrafa bakıyordu.

"Profesör çok sıkıldım lütfen artık iksiri içebilirler mi? Bana iftira attıkları ortada!"
Dumbledore başıyla onayladı ve müdür Dippet'dan iki küçik şişe iksir aldı.
Benjamin direkt kafasına diksede, Michelle'in elleri titriyordu.
"Bana ne yaptınız!"

Bağırarak konuşmam bir kaç kişinin dikkatini çeksede inandırıcı olmak için konuşmama Duygu katmalıydım.
"Anılarını sildik. Obliviate, Sana zarar verdiğini düşündüğümüz bir kaç kişiyi sildik. Tom riddle, Abraxas Malfoy gibi..."

Müdür Dippet şok olmuştu aynı zamanda masada oturan diğer pröfesörlerde.
Neyine şaşırıyorsanız? Merlin çok sıkıldım cidden ortam aşırı bunaltıcıydı.

Göz devirdim ve  dakikalarca süren resmi konuşmayı dinledim.
En sonunda müdür Dippet cezalarına karar verince ellerimle yüzümü yelpaze gibi havalandırmayı bıraktım.
"Yılbaşı tatilinde evlerinize gittikten sonra bir daha gelmemenizi üzülerek bildirmek zorundayım. Yaptıklarınız affedilmez, affedilmesinin önerilmesi söz konusu dahi olamaz. Eşyalarınızı toplayın..."

Dumbledore'un Michelle ve Benjamin'e sahip çıkacağını biliyordum. Yaşlı bunak kimseye kıyamıyordu, aptal adam.

Aslında ona kinli olmamın nedeni aydınlık tarafta olması değil, benim o evde neler yaşadığımı bilmesine rağmen engel olmamasıydı.
Eğer beni ilk öğrendiğinde kurtarsaydı acımasız birine dönüşmezdim. Öldürdüğüm ve öldüreceğim tüm insanların kanında onun da bir parçası olacaktı.

Derin bir nefes aldım ve büyük salondan çıkıp kapıya yaslandım. Bir süre sonda muhteşem ikili de gelince kahkaha atmaya başladım.
"Benimle uğraşmamalıydınız. Ben hata yapmam."

Benjamin beni öldürecek gibi bakıyordu Michelle'in ise yüzüme bakmaya bile hali yoktu...
Cevap vermesini beklemeden zindalara, ortak salona ilerledim.
Agh akşam toplantı vardı, pekala alışmam lazımdı sanırım bu toplantılara.
Tuhaftı ama o ortam çok bunaltıcıydı ve insanı boğuyordu. Ancak yinede orda olmayı yine tuhaf bir şekilde çok seviyordum...

İçeriye girdiğimde ölümyiyenleri ve onların Biricik çok sevgili lordlarını gördüm, bunlar ortak salondan başka yerde sosyalleşmezler miydi?
Sürekli dip dibe geziyorlardı, göz Devirdim ve odama inip dinlemek adına yatakhanelere yöneldim. Ta ki Jane'nin bana seslenmesine kadar...
"Renesmee!"
Duraksadım ve arkama döndüm.

Sealed - T.M.RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin