•7• Sese kulak vermek

4.9K 395 106
                                    

Bir hafta geçmişti, bir haftada kimseyle konuşmamıştım günüm dersler ve kütüphane arasında geçiyordu. Bazen yemek yemeği unutuyor yatmadan önce midemde ki boşluk sayesinde hatırlıyordum.

Kahvaltıdan çıkmış sihirli yaratıkların bakımı dersine gidiyordum yere bakarak yürüyordum çünkü kimse umrumda değildi, daha açıklayacı bir sebep olamazdı...

Önüme bir çift ayak çıkınca sağından geçmeye çalıştım ancak engel oldu merakla yüzüne bakınca Abraxas Malfoy olduğunu gördüm göz devirme isteğime zoraki engel oldum.
"Ne var Malfoy..."

Durup dururken benimle muhattap olmayacağını elbette ki biliyordum.
"Aramıza girdin diye kendini bir şey mi sanıyorsun? Veya Riddle'a iki cümle kurdun diye? Aptal bulanık"

Merlin ne saçmalıyordu? Anlamaz biçimde yüzüne baktım. Aptal bulanık diye resmen kükrediği için herkes bize dönmüştü, buna teki üyeleri de dahil.
"Ha? Ne saçmalıyorsun?"
Birden kahkaha atmaya başladı, sakinliğimi korumak için derin bir nefes aldım ancak sınırlarını zorluyordu.

"Kendini asil veya önemli mi sanıyorsun cidden? Aptal bir melezsin agh senin gibi biri neden aramızda hala anlamıyorum Asalet soydan gelir ve senin burda olman bile asilliğe hakaret!"

Bu işte bir şeyler vardı çünkü kimse Riddle'ın kararlarını sorgulamaz, sorgulayamazdı. Tek kaşımı alayla kaldırdım dediği gerçekten komikti. Hani Riddle'da melez ve ona bir şey demeden haraket edemiyor? Bunu ona söylemem saçma olurdu Riddle'da burdaydı ve durup duruken aramızın gerilmesini istemiyordum iş yapıyorduk sonuç olarak.

"Ruhun asil olmalı Malfoy, kanının bir önemi olduğunu mu sanıyorsun? sen her zaman bir köle olarak kalacaksın seninle benim aramda ki fark da bu ben kendi aklımla haraket ediyorum sense kendin dışında herkesin aklıyla hoş içi boş bir kafadan daha fazlasını da beklemezdim zaten"

"Benimle böyle konuşmaya hakkın yok!" Adeta kükrercesine konuşması yüzümü buruşturmama sebep olurken alayla konuştum.
"Öyle mi? Kim diyor? Hani ben duyamıyorum."

Elini hızla bileklerime götürdü ve sıktı tıslarcasına konuşmaya başladı.
"Benimle düzgün konuşsan iyi olur bir gece, ansızın, sana öyle şeyler yaparım ki ayağa bile kalkamazsın!"

Nefes alışverişlerim sıklaştı sinir adeta benliğimi esir almıştı.
Hızlıca bileklerimi ondan kurtarıp penisine tekmeyi geçirdim yere yüzüstü düşünce ayağımı boğazına koydum nefes alması imkansıza yakındı.

Psikopat bir gülüş ve sakinlikle konuşmaya başladım.
"Bana dokunursan bana el kaldırırsan o elin bana temas dahi etse o elini münasip bir yerine sokarım anladın mı?! Yaparım ve bunu yaparken zerre tereddüt etmeyeceğime emin olabilirsin, ANLADIN MI?"
Sessizlik.

"ANLADIĞINI SÖYLE!"
Ayağımı daha da bastırdım artık boynu morarmaya başlamıştı.
"A-anladım"
Ayağımı çektim oda doğrulup oturur pozisyona gelince yanına eğilip fısıldadım.

"Zayıfsın, neden biliyor musun? Aptal korkağın tekisin başkalarının arkasına sığınan ve kendini penisten ibaret gören bir korkak. Ha bu arada sana bunu yapmanı isteyenlere selamımı iletirsin Malfoy..."

Hızlıca ayağa kalktım ve koridorun sonuna kadar koşarcasına yürüdüm tam sağa dönecekken bir kol beni duvara yapıştırdı karşımda ki gözlere baktım Riddle...

çok durmadan konuşmaya başladı.
"Aramıza hoş geldin Amour..."
"Tahmin etmiştim"

Alayla sırıttım o ise çok durmadan uzaklaştı. Yaslandığım duvara iyice sindim az önce yaptığım şey cidden çok rahatlatmıştı. Bunu sık sık yapsam iyi olacaktı?

Dersler bitmiş kütüphanede Slughorn'nun verdiği 3 parşömenlik ödevi yapıyordum bitti sayılırdı. Yanıma birinin oturmasıyla irkildim ve başımı çeviridm Jane Lestrange...
Kollarını göğsünde birleştirdi ve şüphe çekmemesi için biraz oturdu bende o sırada ödevimi bitirmiştim.
"Evet saat kaçta?"
Hınzırca gülümsedi hoşuna gitmişti sanırım.
"bu gün saat 9 bir dakika bile geç kalm-"
"Peki"

Omuz silkip gitti içim daralmıştı nedensizce yine başımı belaya sokmuştum ve bu sefer o kadar kolay kurtulamayacaktım sanırım...
Ve şöyle bir sorun da vardı toplantıya gittiğimde elimde anlatacak bir şey olmalıydı az veya çok önemli fark etmez işe yarayan bir şey olmalıydı tam 6 saatim vardı ne bulabilirdim bilmiyorum ancak bakacaktım.
"Offf"

Hızlıca kitaplarımı aldım ve zindanlara indim kapının önüne geldiğimde şifreyi söyledim.
"Safkan"

Kapıyı elimle ittirdim.
kitaplarımı hızla odama bırkatım, geri ortak salona çıktım. Riddle ve çetemsi iş birlikçileri deri koltukta oturuyorlardı. Sadece 2 saniye belki daha az bir süre baktım kimlerin olduğunu hızlıca elimde ki şifreli defterime yazmak için çalışma masasına oturdum.

Marvolo Riddle.
Rodolphus Lestrange.
Rabastan Lestrange.
Jane Lestrange.
Abraxas Malfoy.
Orion Black.
Alphard Black.

Rosier kuzenler ve Druela yoktu şüphelerim doğru çıkıyor olabilirdi. Defterimi hızla aldım, son hız kızlar yatakhanesinde Amabel ve Druela'nın kaldığı yatakhaneye girdim.
Boştu.

Geri ortak salona çıktım bu sefer üstüme daha rahat bir şeyler giymiş defterimi siyah uzun kazağım ile taytımın arasına sıkıştırmıştım.

Siyah deri koltuklara baktığımda Riddle ile göz göze geldik çok umursamadan bakışlarımı yere çevirdim ve başımı ovaladım.
Beynimi yokluyordum nerede olabilirlerdi?
Yavaş adımlarla Slytherin camına yaklaştım gökyüzüne baktım. Belki de yanlış yerden bakıyordum olaya, ne söyleseler Riddle yalan söylediklerini anlamadan yanlarından ayrılmak için bahane olmuş olabilirlerdi?

Yani gittikleri yer doğru ancak amaçları yanlış. Bugün hangi derslere girmişlerdi?
İksir
Ksks
Bitki bilimi
Saat öğleden sonra beşti ve tek boş sınıf iksirdi. Bahane olarak ödev yapacaklarını söyleyebilirlerdi çünkü iksir ödevi zaten vardı çok mantıklı olabilirdi.

Hızlı ama dikkat çekmeyecek kadar soğukkanlı adımlarla iksir sınıfına gittim bir süre sonra resmen koşuyordum kaybedecek tek bir dakikam daha yoktu.
Hoş sayılardan nefret eden ben şu an dakikaları hesaplıyordum bazen  hayatın basit olmayan bir ironiden ibaret olduğunu düşünüyordum.

Vardığımda kalbim güm güm atıyordu, tam kapıyı açacakken elimin üstünde bir el hissettim.
Riddle...

"Biliyordun..."
"Hayır, yeni öğrendim şimdi sus ve dinle."
İçeriye kulak verdim o sırada Riddle elini çoktan çekmiş benim gibi kapıyı dinlemeye başladı ancak sesler çok kesikti hızlıca kütüphanede ki rastgele bir kitapta okuduğum büyüyü asama mırıldandım.

"parle plus fort"
Birden içerdeki sesler daha net olmaya başladı, tam istediğim gibi kapı, sesleri bize yansıtmıştı. Başarı ile sırttım ve seslere kulak verdim.

Sealed - T.M.RHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin