Medyada ki kızımız daha önceden bilmeyenler için Melike Derbent. Keyifli okumalar... :)
Melikeden
Son telefon konuşmamızdan sonra kesin kararımı verdim. Eğer o gelmiyorsa ben giderim. Hem bizim için de farklılık olur. Ve Esma ile gitmek uzun bir zaman yeniden ayağıma gelmeyecek bir fırsat benim için. Şu an sadece babama söylemek için küçük ve biraz değiştirilmiş bir yalana ihtiyacım var. Biraz düşündükten sonra asıl planımı çok da değiştirmeden babama anlatsam sorun olmayacağına karar verdim.
Önce telefonla Esmayı arayıp durumdan haberdar etsem daha iyi olacağını düşündüm.
"Alo Esma nasılsın?""İyiyim Melike. Sen nasılsın?"
"İyiyim. Ya ben sana bir şey soracaktım?"
"Dinliyorum."
"Sen Sakaryaya gideceğim dedin ya. Düşündüm ki ben seninle yola çıksam, Sakaryaya uğramadan İstanbula geçsem olur mu? Ama babamın senin yanında olduğumu bilmesi gerekecek. Senin için sorun olur mu?"
"Nihayet jetonun düşmüş Melike. Sana dün zaten bunu söylemeye çalışmıştım. Babanla konuş, izin vermezse bana söyle ben de bir konuşayım."
"Tamam sağ ol Esma. Bu arada abla demiyorum sen istemiyorsun diye."
"Evet çünkü yaşlı hissediyorum. Neyse hadi haberlerini bekliyorum. Zaten sizin eve geliyordum ben de. Gelince beraber dışarı çıkalım. Hava almış oluruz. Hem de izin "
Esma ile konuştuktan sonra babamın aşağıda olup olmadığını kontrol etmek için Odamın penceresinden dışarıya baktım. Babamın hayvanların olduğu kısıma doğru ilerlediğini görünce,hazır yalnızken şimdi konuşmak için ayaklanıp indim.
Koşar adım babama doğru giderken geldiğimi fark edip, gülümseyen yüzüyle ona yaklaşmamı bekledi.
"Ne bu telaş ciğerparem?""Ahıra girmeden yetişeyim dedim baba. Ben senden izin isteyecektim. Esma abla Sakaryaya bir işi için gidecekmiş."
"Haberim var. Çiftliğe gelemeyecekmiş bir hafta kadar. İzin istedi."
"İşte ben de gidebilir miyim diye soracaktım?"
"Sakaryaya? Hayırdır senin ne işin var ki kızım?"
"Oralarda bir arkadaşım vardı hem onun yanına gitmiş olurum hem biraz değişiklik olur bana da.Çok sıkıldım evde."
"Bilemedim ki kızım. Yani Esma yanında tabi sıkıntı olmaz ama... Aklım yine de sende kalır." Babamın sesi tam olarak 'izin vereceğim ama biraz daha beni ikna et' tonunda olunca hemen lafa girdim.
"Sık sık arayacağım babam vallahi"
"Tamam madem bu kadar istiyorsun gitmeyi, git. Ama kendine çok dikkat edeceksin söz mü? Sık sık da arayacaksın."
"Söz çok dikkat edeceğim." Hemen boynuna sarılıp yanağından kocaman öptüm. Gülerek kendinden uzaklaştırdı. "Sulu sulu öpme kız!"
Geldiğimden daha hızlı koşar adım eve geri girdim. Odama kendimi atar atmaz telefonla önce Esmayı arayacakken benden önce ninem odaya girdi.
"Esma kız geldi. Seni soruyor. İçeri hiç girmeyeceğim Melike ile dışarı çıkacağız dedi.""Tamam nine geliyorum."
Esma'nın yanına geldikten sonra beraber arabayla ilçeye bir kafeye geçtik. Masada oturduktan sonra konuşmaya başladık.
"Baya baya izin verdi yani. Ben bizi uğraştırır sanıyordum."
"Hiç zorlamadı desem yeridir. Sadece dikkat et diye bol bol tembihledi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOK GEÇ "DEĞİL"
Fiksi UmumTolstoy der ki ; "tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir.." Bu muhteşem hikayeye de şehre bir yabancı geldi. Çok yabancı... Herşeye... Herkese... Uğur ve Melikenin de hikayesi böyle...