Taimu yanına aldığı üç askerler şehir merkezinde bulunan yüksek katlı binaların birinde, çatıda drone uçuruyordu. En ufak bir hareketi bile kendisine bildirmesini söylemişti yüzbaşı. Yanındaki asker yerde drone görüntülerini kontrol ederken o korkuluklara yaslanmış halde Haru'yu düşünüyordu. Yota'yı öldüren oydu neticede. Akina'nın böyle birşey yapıcağını düşünmüyordu ama onuda bulduğu yerde öldürücekti, görevinden uzaklaşmış halde sadece alıcağı intikamı düşünüyordu.
Fabrikada işler tıkırındaydı, olayların başlangıcındaki sakinlikte ilerliyordu yani. Döngüler halinde araçlar girip çıkıyordu, yağmaladıkları şeyleri bir bir depo olarak kullandıkları fabrikaya taşıyolardı.
BİRKAÇ GÜN SONRA
Şehirde devriye atan şehir avcıları duvarda gördükleri sembollerle şok oldu, yakuza dövmeleriyle doluydu duvarlar. Eğer bunu cidden yapanlar yakuzaysa ve burdalarsa karşılaşmak pekte istemiyecekleri birşeydi tabi. Taimu sürüden ayrı takılıyordu, peşine taktığı iki askerle birlikte sözde yine etrafı gözetliyordu.
Ryagoku'da mutluluk sürüyordu gibi, Hiroshi'nin Sakuray'la uygunsuz yakalanması şaşkınlıklar biriktirmişti tabi. Haru ve Hiroshi diğerlerini geride bırakıp devriye atmaya karar vermişti. Ortalık fazla sessizdi bu aralar, gelen tehlikeyi önden sezmek için mantıklıydı. Cadde üzerindeki üç beş enfektenin dışında pekte birşey yoktu. Bir bir girdikleri sokakta ilerlerken kendilerini fark eden enfekteleride öldürüyolardı. Birkaç sokak sonra gördükleri dükkan ikisininde dikkatini çekti. Ortadaki masanın üzeri konserve ve sularla doluydu.
-Öylece koymaz kimse.
-Eli boş dönmüyelim.
-Dikkatli ol.
Tabancalarını doğrultarak dükkana yaklaşırken kapısını itip arka arkaya girdiler içeri. Etraf sessiz görünüyordu tam rahat bir adım atıcaklardı ki Haru'yu attığı tekmeyle yere düşüren Taimu Hiroshi'ye ateş ederken yerde attığı taklalarla mermilerden kurtuldu. Haru'ya odaklanan Taimu yerde bir iki kere daha vururken ayağa kalkan Hiroshi arkasından saldırıcakken arkasından gelen asker sırtından sarılıp boğmaya başladı. Geri geri takla atan Haru ayağa kalkarken Taimu'nun kendisine attığı arka arkaya yumrukları dirsekleriyle savururken yakasından tuttuğu gibi attığı kafayla geri savurdu. Arkasından kendine sarılan adamın kolunu büken Hiroshi takla attırıp yere sererken yüzüne attığı tekmeyle yere yığarken bu sefer başka bir asker daldı içeri. Yere düşen masa ve sandalyelerin arasında ortalığı dağıta dağıta sert bir kavga gerçekleşiyordu. Haru'yu duvara yapıştıran Taimu arka arkaya yumruklayıp yüzünü kana bularken sağlı sollu kaçan Haru birden çıkardığı bıçağını hiç düşünmeden boğazına saplarken iterek yere düşürdü. Hiroshi'de kurtulduğu adamı yerden uzanarak aldığı tabancayla vurup öldürdü. Haru'ya göre durumu daha iyiydi kendisinin. İyi hırpalanmıştı Haru, yüzü gözü kan içindeydi.
-İyimisin ? diye sordu ona.
-İyiyim diyen Haru tezgahta bulunan bezlerden birini alıp yüzünü temizledikten sonra kanlar içinde yatan Taimu'ya baktıktan sonra konserve ve su şişelerinden alabildiği kadarını alıp dışarı çıktı. Başlarına daha fazla bela almak istemeyip geri dönmeye karar verdiler.Geri dönüp arenaya girdikleri sırada hallerini gören kalkıp yanlarına gelirken içeri giren Nori hızlı adımlarla yanına gelip yüzünü kontrol etti.
-Ne oldu ? dedi.
Hiroshi'ye baktığında onda da ufak tefek yaralar vardı.
-Bunda da var bişeyler.
-Bişey yok diyip Hiroshi'ye göz kırptıktan sonra elinden tutup peşinden götürdü Nori'yi. Sakura'yla baş başa kalan Hiroshi'de birbirlerine odaklanmıştı. Akina ve Kaito zaten orada değildi, terasta vakit geçiriyolardı.Geçen zamanla birlikte hepsi bir bir kaybetti hayatını yanlızca biri hariç. Şehir avcıları ve siyah maskelinin savaşına Haru'nun dahihane planıyla uzaktan dahil olurken iki grubuda yok etmeyi başarsalarda bir kısmı çatışmada diğer bir kısmıda enfektelerden dolayı öldüler. Geriye tek kalan Akina oldu. Hikayenin başladığı kişi kendisiydi kendisiyle biticek gibiydi. Onca kaybetmişliğin arasında çıktığı çatıda beklerken gelen helikoptere bindikten sonra insanlığın son umudu olarak kurulan yerleşkeye doğru hareket ettiler. Tokyo'dan uzaklaşırken yaşadıkları herşeyi bir bir aklından geçirdi Akina. Haru, Hiroshi, Yui, Miyako demeden her birini tek tek düşündü. Varmak istedikleri yere sonunda gelirken helikopterin inmesiyle inen Akina kurtulan insanlara bakarken karşısıda annesini ve babasını görünce ağlamaya başlayıp koşarak sarılırken kavuşmaları gayet sıcak görünüyordu. Kurtulan insanların bulunduğu yerlerde kavuşmanın keyfini sürerken havalanan helikopterler bir bir uzaklaştıktan sonra Tokyo'dan başlıyarak bütün şehirleri tek tek bombalamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)
Science FictionOrtaya çıkan ve önüne geçilemeyen bir virüs sebebi ile Ordunun terk ettiği, giriş ve çıkışların kapatıldığı ve karantina altına alınan bir şehirde hayatta kalmaya çalışan insanların hikeyesi. Corona'yı yenen dünya, kendisini etkisi altına alan bu vi...