İLERLEYİŞ

57 12 4
                                    

Gözlerini diğerlerinden erken açan Yui sessizce kalkarken geçen birkaç dakikanın arasında Miyako'da uyandı. Sessiz bir günaydınlaşmanın arasında
-Rahat uyuyabildin mi ? diye sordu Yui.
-Uyudum, sağol herşey için.
-İki arkadaşı beklemek yerine bişeyler hazırlıyalım mı ?
-Olur.
Birlikte mutfağın yolunu tutarken bişeyler hazırlamaya başladılar.

Bir çöp konteynırının yanında titriyerek açtı gözlerini Nori, iki büklüm uyumaktan vücudundaki çoğu yer tutulmuştu. Nasıl buraya geldiğine dair bi fikri bile yoktu, geçen geceye dair hatırladığı tek şey evden çıktığıydı. Abisinin öldüğünü hatırlayıp gözleri dolsada ağlamadan tutuna tutuna ayağa kalktı. Üzerini silkelemekle meşgul olduğu sırada duyduğu iniltilerle sindi konteynırın dibine. Göz ucuyla sokağın başından geçen sürüyü gördü.
-Bunlarda ne ? böyle dercesine şaşırırken ayağının arkasıyla çarptığı şişeden çıkan ses birkaçının dikkatini çekip üzerine gelmesini sağlayınca koşarak uzaklasmaya başladı.

İnsan olmadıklarını fark etmesi çokta uzun sürmemişti. Peşine takılan sayısının git gide artmasıyla birkaç sokak ilerliyen Nori uzakta kalan karakolu gördü. Nefes nefese kalmış halde etrafına bakına bakına koşmaya devam eden Nori karakolun önüne geldiği sırada zor bela attı kendini içeri. Kendisini karşılıyan karanlık koridorda titrek adımlarla odalara baka baka koridorda ilerlemeye devam etti.

Yui ve Miyako hazırladıklarını salondaki masaya servis ederken odasından çıkan Akina kızlara yardıma geldi. Dünün etkisini atlatmış gibi davransada yüzünden pekte öyle olmadığı net bir şekilde anlaşılıyordu. Tüm tabakların taşınmasıyla üçüde yerini alırken
-Nasılsın ? diye sordu Yui.
-Bilmiyorum ki Yui, endişelenmene gerek yok ama.
-Sen iyi olda gerisi pekte önemli değil be.
-Hiroshi'yi uyandırıcak mıyız ?
Miyako'nun sorusuyla üçüde uyuyan Hiroshi'ye döndü ama uyandırmaya kıyamayıp vazgeçti.

Ürkek adımlarla karakolun karanlık ve ıssız koridorunda kontrolüne devam ederken terk edilmiş olması işine kolaylık sağlıyordu.

Operasyonlarını olağalanca hızla devam ettiren şehir avcıları şehir merkezine git gide daha da yaklaşıyordu. Yüzbaşı ve yardımcısı bir binanın temizliğini bitirip dışarı çıktıkları sırada yükselen çığlık seslerini duydu, silahlarına sarılıp olağanca hızla koşarken askerlerden birinin ısırılmış olduğunu gördü. Diğer askerlerin yollarından çekilip bakışları arasında hiç düşünmeden tabancasını çıkarıp askerini vurdu. Diğer askerlerinin ürkek bakışarını fark eden yüzbaşı yüksek sesle bağırmaya başladı.
-Yaralanma lüksümüz yok, eğer ısırılan ben olursam sizde düşünmeden benim kafama sıkıcaksınız.

Gözlerini zar zor açan Hiroshi kızların kahvaltı ettiğini görünce
-Günaydın dedikten sonra tebessüm ederek yanlarına oturdu. Keyifli bir kavhaltı sürerlerken bu ortamı bozan Yui oldu.
-Moralinizi bozmak istemem ama evde yiyecek pekte birşey yok.
-Dışarı çıkmak zorunda kaldık artık demek.
Miyako'nun lafları Yui'yi korkuturken öne atıldi Hiroshi.
-Ben bişeyler aramaya çıkarım, korkmanıza gerek yok.
-Bende gelicem.

Üçüde Akina'ya döndü bu lafının ardından.

-Tek gidicem diyen Hiroshi izin vermezken
-Gelicem dedi sadece.
-Evde dinlenmen daha iyi olur.
-Gelicem Hiroshi.
Sözünü geçirememesine bozulan Hiroshi belli etmeden yemeğine devam etti.

Girdiği cephanelikte otomatik tüfeklerine bakıyordu Nori, gizliden gizliye aradığı yeri bulmuştu. Nasıl kullanıldığını en az her insan kadar biliyordu fakat tecrübesi hiç yoktu. Duvarda asılı olan tabancalardan birini eline aldı, şarjörü çıkarıp kontrol ederken dolu olduğunu görünce geri takıp silahı çektiği gibi kafasına dayadı. Ölümle yaşam arasında ki ince çizgide gidip gelirken dolan gözlerinden akan yaşlara mani olamadı. Abisinin artık yanında olmaması gerçeğini kabullenemiyordu bi türlü, onsuz başaramazdı. Gözlerini kapatıp hayattan vazgeçtiği dakikalar da tam tetiğe basıcaktı ki duyduğu araba sesiyle koşarak dışarı çıktı. Koridorda ön tarafa bakan camlardan birinin önüne geçip ne olup bittiğine baktı. Karakol önünde duran siyah bi araba vardı, içlerinden inen eli silahlı adamları gördüğünde korkarken içeriye girmeleri ile iyice panik oldu. Sessiz adımlarla koridorun sonunda bulunan diğer merdivenlerden aşağıya inen Nori duvarın dibine sinmiş halde beklerken gizlice adamların ilerleyişini izliyordu. Nefes alıp verişinin hızlandığı hissediyordu ki yaklaşan ayak sesleriyle birlikte bir anda çıkıp elindeki bıçağı hiç düşünmeden adamın boynuna sapladı. Akan kanlarla birlikte yere yığılan adam çıkardığı seslerle odalarda ki iki adamın dikkatini çekerken çıktıkları anda tabancasını doğrultan Nori hiç düşünmeden arka arkaya ateş etti. Kalan son adam koşarak içeri girerken ateş etmeye başlayınca merdivenlerin oraya mevzilendi. Adamdan fırsat bulmaya çalışan Nori karşılık vermeye çalışırken ayağından vurulup yere düşmesiyle mevzilendiği yerden çıkıp üzerine doğru yürümeye başladı. Sürüne sürüne dışarı çıkmaya çalışan adam ecel terlerini dökerken yaralı bacağına bastıran Nori attığı acı çığlıkların arasında tabancasını doğrultup kafasına sıktı. Tabancasını doğrultup dışarı çıkarken etrafta başka kimsenin olmadığına sevineceği sırada büyük bir dönüşmüş grubun bulundukları sokağa girmesiyle koşarak içeri girdi.

Akina ve Hiroshi artık hazırdı. Kapının önünde ikisinide omzundan tutarak durduran Yui
-Çok tehlikeli, dikkatli olun olur mu ? derken
-Yapabilcek bisey yok mecburuz dedi Hiroshi.
-Yapmak zorunda değilsiniz, elimizdekilerle idare edebildiğimiz kadar idare edelim.
-Endişelenme, sağ salim geri dönücez.
-Yüzleşmek zorundayız er yada geç yapıcaz bunu zaten.
-Buna alıştığını söyleme bana Akina.
-Böyle bi dünyanın içindeyiz artık Yui, korkutucu olduğunun farkındayım.
-Yui haklı gibi, bende gitmemenizden yanayım.
-Bugün olmasa yarın çıkıcaz olayı daha fazla dramelize etmeyin. Yui ve Miyako'un bakışları arasında arka arkaya dışarı çıktı ikiside. Sessiz koridorda Akina'ya
-Arkamdan ayrılma derken Akina'nın dinlemeyip önüne geçmesiyle sinirli bir şekilde peşine takıldı.

Sokağa çıktıklarında ikiside panikle kaldırımın önünde duran arabanın yanına eğildi. Sokak dönüşmüşlerle doluydu. Durdukları yerde ilerleyişlerini izledikten sonra
-Hiroshi'nin bu taraftan demesiyle arka arkaya ilerlemeye devam ettiler. Arabaların arasından eğile eğile hızlı adımlarla ilerliyolardı. Camdan uzaklaşmalarını gözetliyen Yui ve Miyako görüş açılarından çıkmalarıyla salona geri döndü.
-Bizde boş durmuyalım.
Miyako'ya dönen Yui
-Ne yapabiliriz ki ? diye sorarken
-Binada evini terk eden illaki olmuştur, herşeyide götüremiyeceklerine göre.
-İyi düşündün bak, çoğu çekip gitti zaten.
-O zaman.
-Hadi halledelim.

Oturduğu yerde bunalan Nori ayağa kalkıp camın önüne doğru geçti. İnsan öldürmenin kendisine yaşattığı etkiyi üzerinden atma çabasındayken dışarıda her yerin enfekte insanlarla dolu olduğunu görünce kendi kendisine
-Burda kapana kısıldım bildiğin dedi.
Duyduğu patırtılarla tabancasını çıkarıp bulunduğu odadan çıkan Nori merdivenlerden birkaç basamak indiğinde enfektelerin içeriye girdiğini görünce koşarak yukarı çıkarken tabancasını doğrulttu merdivenlere doğru. Etrafa dağılan enfektelerin bağzıları merdivenden yukarı çıkmaya çabalıyordu. Bir iki tanesinin çıktığını gören Nori ateş etmekten vazgeçip etrafa bakınırken koridorda bulunan dolapları gördü. Hızlı adımlarla yönelip sürüklediği dolapları bir bir merdivenlerden aşağıya iterken kendince bi barikat oluşturdu. Birkaç basamak çıkmayı başaran enfekteler dolaplarin oluşturduğu barikattan geçmeye çalışsada başaramıyordu. Bundan iyice emin olan Nori koridorun sonunda beklediği odaya yürüdü.

Arabaların arkasından ilerlemeye devam eden Hiroshi ve Akina ürkek adımlarla devam ederken gözlem yapmayı kesmiyordu. Onlarca kat fazla enfekte vardı sokakta, en ufak bi fark edilmelerinin sonucu felaketle sonuçlanabilirdi. Birkaç saniye durup önündeki enfektenin geçmesini bekledikten sonra
-Devam edelim diyen Hiroshi tam adım atıcakken kolundan tutan Akina gözleriyle arkasında olan enfekteyi gösterdi.

TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin