KAYBEDİŞ

65 12 6
                                    

Kapıyı kapattıktan sonra mutlu bir şekilde dönen Yui Akina'yla göz göze gelince birbirlerine sarılıp ağlamaya başladı ikiside. Hiroshi ve diğer kızın bakışları arasında kavuşmanın hüzünlü mutluluğunu yaşıyan ikili hala ayrılmazken
-Birlikteyiz hadi yeter bu kadar ağladığınız. Hiroshi'in lafiyla ayrılırlarken Akina'nın üzerineki sweatin kana bulandığını gören Yui
-Sen iyimisin ? diye sordu.
-İyiyim demesiyle
-Bu kanlar ne o zaman ? diye sordu Yui.
-Benim kanım değil.
-Neler olduğunu biri anlatsamı artık.
-İnsanlar birer zombiye dönüşüyor.
-Ne !!
-Bizzat saldırdılar, üzerimdekilerde onların kanı, Hiroshi hayatımı kurtarmasa bende onlardan birine dönüşücektim sanırım.
-Hiroshi siz geçip dinlenin, sende benimle gelde üzerine yeni bişeyler veriyim. Hiroshi ve yanındaki kız  otururken Akina ve Yui'de sağdaki odaya girdi. Etrafa bakınan Hiroshi
-Gelmiyeli uzun zaman oldu diyip tebessüm ederken kızın suratının bembeyaz olduğunu görünce
-İyimisin ? diye sorarken.
-İyiyim demesiyle pek tatmin olmazken üstelemeden
-Korkmuş olmalısın dedi.
-Her biri birer canavara dönüşüyo, çok korkunç bişey bu.
-Bununla yüzleşmek zorundayız, durdumak için yapabileceğimiz pekte bişey yok gibi.
-Yapması gerekenlerde çoktan kaçıp gitti gibi.
-İyi olduğuna eminsin dimi ?
-Evet, sayende tabi. Bir günde iki kişinin hayatını kurtardın, kahraman olmadığına eminmisin ?
Tebessümlerin arasında odadan çıkan Akina ve Yui'de yanlarına geldi.

Tokyo'da merak ettiği iki kişininde yanına gelmesinin mutluluğunu yaşıyordu Yui, tek tek ikisinede uzun uzun bakarken donuk bir ifade takınan Akina pekte kendinde görünmüyordu. Yüzleşmek ve yapmak zorunda olduğu şeyler kolay değildi tabi, üstune gitmekten vazgeçip onun için üzülmekle yetindi.
-Miyako ben, söylemedim sanırım.
-Sizi tanıştırmayı unuttum tabi.
-Yui bende.
Akina'in tepkisizliği arasında ayağa kalkmasıyla üçüde ona bakarken
-Biraz dinlensem iyi olucak diyerek yanlarından ayrıldı.
-Çok mu korkunçtu ?
-Tek başına yüzleşmek zorunda kalmış, etkilenmiş olmalı.
-Çok mu korkuçtu peki ?
-Gördüklerinden pek farkı yok.
-Normal insanlar dışında pek canlı görmedim.
-Kan peşinde koşan insanlar hayal et işte doğrudan sana saldırdıklarını bide.
-Düşünmek bile istemiyorum, yüzleşme ihtimali bile yeterince korkunç gibi.

Saatlerdir abisinin uyanmasını bekliyen Nori tek bir yaşam belirtisi dahi göstermemesini fark ederken endişeli bir şekilde ayağa kalkıp başucuna çökerken yarasını kontrol ettiğinde bi sorun olmadığını görünce derin bir nefes alsada uyandırmak için dürttüğünde tepki vermemesiyle korkusu yeniden belirdi. Nefes alıyomu diye kontrol eden Nori almadığını fark ettiği anda dünyası başına yıkıldı. Eli ayağı titremeye başladı birden bire, uyanması için abisine ağlıyarak yalvarıyordu. Birkaç dakika uynadırma çabasında bulunurken bi sonuç alamayınca üzerine kapanarak ağlamaya devam etti.

Temizledikleri binalara bir yenisini daha ekliyen şehir avcıları hız kaybetmeden operasyonu devam ettiriyordu. Binadan ayrıldıkları sırada zombileşen insanlarla ilk temasları gerçekleşti. Önden giden iki asker enfekte olan üç dönüşmüşü görür görmez silahlarını doğrulturken kendilerine doğru gelmeye başlamalarıyla saniyeler içerisinde üçünüde indirdi. Arkadan gelen yüzbaşı enfekteleri indiren askerlere ceset torbasına diye komut verirken emir alan askerleri araca yönelirken yardımcısı yanında bitti.
-Buda ne şimdi ?
-Bir nevi mutasyonlaşıyolar gibi görünüyo.
Cesetlerin dibine giden yardımcı kontrol ederken gözleri dikkatini çekti.
-İnsani fonksiyonları yok olmaya başlamış, üçününde gözlerinde anlamsız bi farklılık var.
-Bizi ilgilendiren bi durum yok, operasyona devam ediyoruz hadi.
-Emredersiniz.

Tezgaha sırtını dayamış bir şekilde ayakta duran Yui Miyako'yu izlerken sohbet etmek adına yanına geldiği sirada kalkan Hiroshi'de Akina'yı kontrol etmek üzere yanlarından ayrıldı. Tekli koltuğa oturmayı tercih eden Yui sıcakkanlı bir şekilde
-Daha iyisin dimi ? diye sorarken
-İyiyim dedi.
-Hiroshi'nin bildiğim kadarıyla bi kız arkadaşı veya kardeşi yok. Nerden tanışıyorsunuz ?
-Aslında tanışmıyoruz, hayatımı kurtardı tıpkı Akina'yı kurtardıği gibi.

Yui'nin anlamamasıyla başladı anlatmaya

-Herşeyden habersiz sabah dışarı çıktım, markete doğru giderken birden o zombileşmiş insanlar etrafımi sardı. Olduğum yerde donakaldım, korkudan vücudum titriyordu bildiğin sonra duyduğum tek ses silah sesi oldu. Kafamı kaldırdığımda karşımda onu gördüm. Kısacası beni kurtardı işte daha öncesinde bi tanışmışlığımiz yok.
-Sorup hatırlattığım kusura bakma.
-Sorun değil hepimiz yüzleşicez gibi nasıl olsa, onlarda bizimle artık.

Kapı aralığından öylece Akina'yı izliyen Hiroshi iki kere tıklatıp içeri girdi, sırtı dönük bir halde yatan Akina yatmaya devam ederken
-Uyumadığını biliyorum demesiyle doğrulup ona doğru döndü.
Tek bir laf etmeden yanına oturan Hiroshi sonrasında 
-İyisin dimi ? diye sorarken
-Pek sayılmaz demesiyle
-Yapmak zorunda kaldığın şey çok korkunçtu biliyorum, bununla yüzlesmek bile yeterken bile fakat dünya artık böyle gibi. Bi çözüm buluna kadar bunlara alışmamız gerekiyor dedi.
-Ben bugün birsürü insan öldürdüm Hiroshi farkındasın dimi ?
-Öldürdüklerin hatta öldürdüklerimiz insan değildi Akina.
-Hayır, her biri gayet canlıydı.
-Onlar virüs kaptıkları sırada hayatları bitti, baksana bambaşka yaratıklara dönüşüyolar adeta, biz bi mucize eseri hayatta kalmışken bunlarla kendimizi yıpratmak doğru mu sence ?
-Ne olursa olsun olmaz yanlış bu.
-Yapma böyle diyen Hiroshi elini tutmak isterken parmaklarındaki yaraları görünce
-Bu ne zaman oldu ? diye sordu.
-Onlarla dövüşürken
Karşı duvarda asılı olan minik ecza dolabını açan Hiroshi eline aldığı ilaç ve yara bantlarla geri gelip otururken yaralarına güzelce ilaç sürüp bantlarken işini bitirmesiyle başını omzuna koydu Akina. Çaresliğin tebessümü yüzünde belirdi Hiroshi'nin oda kafasıni yasladı ve öylece beklemeye başladılar.

Saatlerdir abisinin cansın bedenine kapanmış halde ağlıyordu Nori. Gözleri şişmiş ve morarmıştı, anne va babasını daha küçük yaşta kaybetmenin acısını zaten yaşarken geriye kalan tek kişiyide kaybetme acısı üzerine eklenince yaşanmak için bir nedeni kalmamıştı artık. Kararsızlıklar içinde boğuşurken bir anlık gafletle kalkıp odaya giderken salona geri dönüp abisinin cansın bedenine son bir kez baktıktan sonra kendisini dışarı attı.

Akina'nın omuzunda uyuya kaldığını gören Hiroshi rahatsız etmeden yatırıp üzerini örttükten sonra sessizce dışarı çıktı. Salona girdiğinde Yui ve Miyako'nun da uyumuş olduğunu fark ederken nöbette durmak adına beklemeye koyuldu. Geçen dakika ve saatlerin uykusunu iyice getirmesine direnmeye çalışıyordu ki pek başarılı değildi. Dışarıdan duyduğu ayak sesleriyle camın önüne yaklaştı, perdenin ucundan dışarıya baktığında cehennemi yaşadı. Caddede zombileşmiş yüzlerce enfekte insan arka arkaya yürüyordu.

TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin