Sabah olduğunda dönebilmişlerdi anca Ryagoku'ya. Dönüş yolunda arabayı devralan Hiroshi biraz daha içeriye girmeleriyle arabayı durdurunca indiler. Basamakları bir bir çıkıp düzlüğe eriştikleri sırada kapının bi tarafının açık olduğunu görünce tabancalarını doğrultup arka arkaya içeri giriş yaparken koridorda birinin karşısına çıkmasını bekliyolardı ki ringe giriceklerken birden tüfeği doğrultan Nori önlerine çıkarken tabancaları indirip derin bir nefes aldı ikiside.
-Kapıyı neden kapatmadınız ?
-Önce kapatmıştım ama birileri gelir belki diye bi tarafını açtım. Ne yaptınız peki indirebildiniz mi ?
-Hayır, oldukça kalabalıklar.
-Akina nasıl ? diye soran Hiroshi oldukça endişeli görünüyordu.
-Berbat sabaha kadar başına bekledi, zar zor yatırdım. Miyako'yla birlikte yan yana uyuyordu Akina.
-Ceset netde ?
-Dışarıya çıkardım, ağaçlık alanın irda.
-Sağol diyen Hiroshi yanlarından ayrılıp ringe girdi. Haru'yla baş başa kalan Nori yüzüne bile bakmadan yanından ayrılırken çaresizce Akina'ın yanına çökrn Hiroshi saçlarını okşamaya başladı. Onunda acısı fazlaydı, üç yıllık arkadaşını kaybetmişti, çöktüğü o yerde ağlamaya başladi diğerlerine göstermeden.Keşfettikleri telsiz odasina geri dönen yüzbaşı ve astsubay bugün olanların üzerinden geçti.
-Ryagoko'yu da eledik komutanım sırada neresi var ?
-Bilmiyorum ama bulucaz.
-Herşeye hazırlıklı gibiler, kalabalıklarda.
-İçeride bi ateş edildi .....
-Ya bir enfekte yada onlarda bizim gibi gördükleri herkesi öldürüyor.
-Biz bi yerlere bağlıyız, bi görevimiz var ama bunlar öyle değil.
-Üzerlerine gitmeye devam edicez mi peki ?
-Gidicez ama bodoslama değil sağlam bir plan yapmamız gerekicek.Sessizlik hakimdi Ryagoku'da öğle saatlerini devirmek üzereydiler. Spor salonundan çıkan Haru silahları sakladıkları yere gitti. İyi saklamışlardı, ortada bi yerde değildi en azından. Dolabı açıp içerisindeki çuvallardan birisini çıkardı. Onu alıp gidicekken vazgeçip bi çuvalı daha çıkarıp sırtlandı ikisinide. Koridora karşılaştığı Miyako çantalardan birini alıp yardım ederken arenaya taşıdılar. Ringin köşesine öylece yere bakıyordu, Hiroshi'de yanında bekliyordu. Tribünün merdivenlerinde oturuyordu Nori'de. Haru ve Miyako'nun içeriye girmesiyle hepsinin dikkatini çekerken çuvalları açan içindeki otomatik tüfekleri ringin içine yan yana koydu. Haru'nun bakışlarıyla merdivenlerden inerei yanlarina geldi Nori.
-Hiroshi'yle birlikte nerde olduklarını biliyoruz, içimizden birini öldürüp öylece gittiler. Ben asla yanlarına bırakmam bunu, savaşmak zorundayız bidaha gelmiyeceklerinin bile garantisi yok. Burda yas tutarak bekliyemeyiz.
-Bu kadar kişi ne yapabiliriz ki ? diye sordu Miyako.
-Doğruca saldırmaktan bahsetmiyorum, belli başlı planlara göre hareket edicez.
-Hepinizden uzun süredir tanırım Yui'yi sevdiğim bi arkadaşımdı ama ne kadar kalabalık olduklarını sende gördün Miyako haklı. Onlara hiç birşey yapamayız. Az buzda olsa konuşulanları dinliyen Akina birden yere yığılırken kucağına alan Hiroshi ringe taşırken ayıltmaya çalışıyordu. Açtığı su şişesini Hiroshi'ye uzattı Miyako. Dikatli bir şekilde Akina'yı izliyordu dördüde. Ellerini ıslatıp yanaklarına dokunduran Hiroshi ayılmasıyla başını doğrultup su içmesine yardım etti.
-İyimisin ? diye sordu Hiroshi.
-Kendimi hiç iyi hissetmiyorum diyen Akina yeniden ağlamaya başlayınce sıkıca sarılan Hiroshi Haru'ya bakıp yapma dercesine kafasını salladı. Sinirli bir şekilde ringin demirine vuran Haru dışarı çıkarken arkasından bakakaldı dördüde. Dünyalarını kararyan adamlara hiçbirşey yapamamışlardı.
-Ben bi bakıyim diyen Nori arkasından koşarken koridorda durdurmayı başardı.
-Bak üzgünsün biliyorum ama sakin olmalısın tamam mı ?
-Yanlız bırak beni Nori. Bu sefer dışarıya yöneldi Haru ama önüne geçen Nori
-Bırakmam dddi.
-Öylece duramam burda.
-Bende, seni bırakamam.
-Lanet olsun diye bağıran Haru geri dönüp yürürken dışarıya çıkmasını en azından engellediğine sevinen Nori öylece baktı arkasından.Akina'yı bira daha olsa kendine getirmeyi başarmıştı Hiroshi, zorlaya zorlaya bişeyler yedirirken güç toplaması için elinden gelen herşeyi yapıyordu. Omzunda yatırıyordu öylece, ringde başbaşalardı. İkisininde gözünde Yui'yle geçirdiği eğlenceli anlar canlanıyordu. Kulaklarında duyduğu Yui'yi kendinden koparan silah sesi paranoyaya doğru sürüklüyordu beynini. Düşüncelerle savaşırken irkilerek ayağa kalkınca
-Ne oldu ? diye sordu Hiroshi.
-Haru nerde ?
-Ne ?
-Beni ona götür Hiroshi ne olur.
-Tamam.
Doğrulan Hiroshi elini uzatıp kalkmasına yardım ederken birlikte arenadan çıktılar.Dışarıya çıkan Nori sağda duvarın dibine çökmüş halde oturuyordu. Öylece oturuyorken duyduğu inilitilerle kafasını kaldırdı. Aşağıda arabın bulunduğu yerde duran enfekte etrafa bakınırken hızlı adımlarla basamaklardan indi. Artık düzlükteydi, enfektenin kendine ulaşabilmesini engelliycek tek birsey bile yoktu. Gözlerini kapatıp öylece teslim olmuştu ona, git gide yaklaşırken kapalı gözlerle oda enfekteye yaklaşıyordu, tam ısırılacaktı ki son anda yetişti Miyako. Sapladığı bıçağı geri çıkarırken enfektenin yere yığılmasından sonra gözlerini açan Nori enfekteyi yerde Miyako'yu da yanında gördü.
-İyimisin ? diye sordu Miyako yinede.
-İyiyim.
-Gördüğüm şey neydi benim ?
-Anlamadım.
-Neden kendini öldürmeye çalışıyordun ?
-Yaşamak gibi bi derdim yok Haru'yu buraya getirmek için ertelemiştim sadece hepsi bu.
-Kendine yeni sebepler yarat sende o zaman.
-Kurtardığın için sağol.
-Hadi içeri girelim gel.
Nori'yi önüne katarak yukarı çıkardı Miyako.Baktıkları hiçbiryerde bulamamışlardı Haru'yu Hiroshi ve Akina. Spor salonuna kendini atan Haru duvar dibine sinmiş öylece sakinleşmeye çalışıyordu. Çok geçmeden açılan kapıyla birlikte içeri giren Hiroshi ve Akina onu bulurken duvar dibinde oturduğunu gördü. Duvarda bulunan aynanın kırık olduğunu gören Akina elinin kanadığını görünce yanına çöküp elini kontrol etti.
-Niye yaptın ? diye söylenmeye başladı Akina.
-Bırak şimdi onu sen nasılsın ? diyen Haru konuyu dağıtırken kapının yanındaki sağlık çantasını alıp geri gelen Akina elini güzelce sardı.
-İyisin dimi ?
-İyiyim, sen nasılsın asıl ?
-İyi gibiyim, olmak zorundayım daha Yui'nin intikamını alıcaz. Yapalım Haru ne gerekiyosa yapalım, ne olucaksa olsun
-Hayır Akina, bu halde olmaz.
-Üzgünüm Hiroshi ama bu konuda sana söz tanımam. Ölüceksekte en azından bişey uğruna ölelim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)
Science FictionOrtaya çıkan ve önüne geçilemeyen bir virüs sebebi ile Ordunun terk ettiği, giriş ve çıkışların kapatıldığı ve karantina altına alınan bir şehirde hayatta kalmaya çalışan insanların hikeyesi. Corona'yı yenen dünya, kendisini etkisi altına alan bu vi...