ŞEHİR AVCILARI

67 10 2
                                    

Eli kulağında camda abisinin gelmesini bekliyen Nori görüş açısına girmesine sevinirken yaralı olduğunu fark edince olduğu yerde kala kaldı.

Kendine gelir gelmez koşarak dışarı çıkan Nori hızlıca merdivenlerden indikten sonra binaya girmesiyle omzunun altına girerken ağlaya ağlaya yürümesine yardım ederken eve girdikleri gibi kendini koltuğa bırakan Souta sırt üstü uzanırken kazağını sıyırarak yarasına bakan Nori'nin kötüye gittiğini fark edince şiddetlenen ağlamasını
-Ben iyiyim diye bitirmek istesede bu ona pekte işlememişti.
-Ne iyisin, kanamayı durdurmamız lazım.
-İyiyim ben, nasıl durdurcağını biliyomusun ki ?
Koşarak banyonun yolunu tutan Nori çok geçmeden temiz bir bezle geri dönerken kazağını çıkarmasına yardım edip elindeki bezle tampon yapmaya başladı. Elinle bastır diyip Souta'ya bırakan Nori kalkıp mutfağa yöneldi bu sefer. Dolaptan aldığı kaba sıcak su doldururken yarısına kadar dolduğunda musluğu kapatırken ecza dolabından aldığı birkaç malzemeyle birlikte geri döndü.

Çok fazla kan kaybetmenin vücuduna verdiği bitkinliğe yeni düşmeye başlıyan Souta için işler pekte iyi gitmezken ara ara gözleri kapanıyordu.

Evde boş boş vakit geçirmeye devam eden Akina ne yapıcam ben diye düşünmeye devam ediyordu. Ailesinden oldukça uzak, başka bi şehirde kısılıp kalmışken onların ne halde olduğunu bile bilmiyordu. Bağlantınin tamamen kesilmesi işleri daha da sarpa sararken Osaka'ya gitmenin bi yolunu düşünmeye başladı. Bi yol, çözüm bulamazken çokta tehlikeli olduğunun da gayet farkındaydı tabi. Ailesinin dışında Yui vardı bide, onada ulaşması gerekiyordu. Eğer Osaka'ya gidicekse onu burda yanlız bırakmazdı asla. Doğrulup camın önüne geçtikten sonra dışarıyı izlemeye başladı bir kere daha.

İkinci günün bitmesine yanlızca birkaç saat kalmışken Tokyo adeta hayalet bir şehre dönüşmüştü. Öylece dışarıyı izlerken gözüne cadde üzerinde yürüyen bi kadın çarptı. Normal yürüyüşün aksine birazcık sendeliyen kadın birkaç adım daha attıktan sonra yere yığılınca başta yardım etme konusunda düşünen Akina kendini tehlikeye atma fikrinin pekte iyi olmuyacağını düşünerek vazgeçti bundan. Öylece hareketsiz bir şekilde yere yatan kadını biraz daha izliyen Akina sonrasında camın önünden ayrıldı.

Virüsün başlangıcından beri kendisini laboratuvarına gömen Japon bilim adamı Ryota Mizu, tüm yapı ve sistemin çökmesine rağmen tedavi arayışlarını sürdürüyordu. Yaptığı çalışmalarda henüz bir ilerleme kaydetemezken bunun yegane sebebi virüsün kendi içinde sürekli bi değişimde olmasıydı. Günlük notlar alırken bugünkü incelemelerin sırasında şoka uğradı zira virüs tanımlandıramadığı bir şekilde mutasyona uğruyordu. Ortaya çıkmasının ardından yanlızca birkaç gün geçen bu virüsün hala bir tanımlaması bulunamazken üstüne birde mutasyona uğraması hiçte iyi bir gelişme değildi. Bağlantı global anlamda da kopmuş haldeyken birilerine haber vermeside mümkün değildi tabi. Dünyada tam kapanma ilan edilirken her saat başı yeni bir ülke Zx vakalarının kendilerinde de görüldüğünü açıklıyordu. Mutasyonun virüs üzerinde ne gibi bir etkisi olucağını yanlızca zaman göstericekti.

Nori Souta'nın yarasını güzelce temizleyip kapatmayı başarırken uyuya kalmasıyla yanından ayrılıp diğer koltuğa geçerek beklemeye başladı.

Binadan gelen seslere aldırış etmeden televizyona odaklanan Yui kanalları bir bir gezerken aklı ailesindeydi. Akina'nın ailesinde olduğu gibi onunda ailesi Tokyo'nun dışındaydı. En son görüştüklerinde virüs daha yeni yeni ortaya çıkmıştı, bağlantı kurabilecekleri en ufak bir opsiyon yokken başlarına bişey gelmesinden endişeliydi. Durum git gide beklediğinden kötüye giderken evdeki yiyicek kotasıda git gide azalıyordu. Her ne kadar evden ayrılmak istemesede birkaç gün içinde buna mecbur kalıcak gibiydi.

Üçüncü gün son bulmak üzereydi, havanın yavaş yavaş kararmaya başlamasıyla arka arkaya Tokyo'ya giren M117 Guardian tipi beş askeri araç şehre canlılık getirmişti adeta. Son sürat arka arka ilerliyen arabalar yerleşim yerlerine iyice yaklaşırken binaların başladığı yere geldiklerinde bir bir durdu. Beyaz üniformalı, gaz maskeli, otomatik tüfekli birkaç düzine adamdan oluşan bir ekipten bahsediyoruz. Üniformanın sol kol detayında şehir avcıları isimli bir amblem taşıyolardı. Ordudan olduklarına dair bi belirti bile yokken etrafı gözetliyen adamlar ilk binaya arka arkaya operasyon yapar gibi giriş yaptılar. Giriş koridordunda karşıliklı bulunan iki daireyede aynı anda iki grup girerken diğerleri ise üst katlara yöneldi. Dairelerde saklanan insanlarla karşılaştıkları sırada hiç düşünmeden infaz ederken cesetleri bir bir binaların dışarına çıkarıp üst üste yığdılar. Üst kattaki dairelerden birinde çocuk odasına dalan avcılardan birisi duvar dibine sinmiş çocuğu görünce ateş etmeye kıyamasada arkasından içeri giren avcı tüfeğini doğrultup düşünmeden öldürdü çocuğu.
-Ayırmak yok Osamu her biri risk ediyo bizim için.
-Emredersiniz.
Arka arkaya tüm daireleri bir bir kontrol eden adamlar operasyona kaldığı yerden devam etti.

Telsizin açık konumda olmadığını fark eden Hiroshi eline alıp biraz uğraştıktan sonra açık konuma getirince çağrıları dinlemeye başlasada duyduğu tek ses cızırtılardı.

Git gide kararan havanın arasında labarotuvarda çalışmalarını sürdüren Ryota Mizu ilerleme kat etmeye çalışırken duyduğu sesle elindeki malzemeleri bırakıp yandaki çekmecede bulunan tabancasını çıkardı. Seslerin yükselmesi ile ağır adımlarla elindeki tabancayı doğrultup ilerlerken perdeyi açtığında dışarıda orta yaşlarda bi kadın gördü. Hareketlerinde bozukluk fark ettiği kadını detaylı bir şekilde izlerken, incelemek üzere dışarı çıkarken tabancasını indirip sakince yaklaşmaya başladı. Kendisine doğru gelen kadına bir adım daha yaklaşırken karanlıktan göremediği sağ taraftan çıkan adam üzerine yığılırken tabancasını çıkarmaya çalışıyordu ki kadının da yaklaşmaya başlamasıyla önce ona tekme attı. Öteye savrulan kadın yeniden doğrulup bilim adamına yaklaşırken ayağından tuttuğu gibi derin bir parça koparırken adamında omzundan derin bir ısırık almasıyla çığlık çığlığa zombileşmiş insanlara yem oldu.

Virüsün uğradığı mutasyon bir nevi zombileşmeyi gerçeklştirirken dünyanın derin bir uçurumda sona doğru yaklaşması hiçte imkansız durmuyordu.

TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin