KURTULUŞ

46 8 7
                                    

Sabahın ilk ışıklarında sıçrıyarak uyandı Hiroshi, kan ter içinde kalmış halde etrafa bakınırken Akina'nın uyuduğunu ve ters giden birşey olmadığını görünce derin bir nefes aldı. Kenarda bulunan örtüyü alıp üzerine örtü, camın önüne yürüdü sonra. Arkasından salona giren Haru yanına geldikten sonra
-Günaydın dedi.
-Bizi öldürmemene sevindim dedi.
Gülen Haru dikkatini çekerken
-Gördüğüm polisi anlatmama gerek yok dimi ?
-Herkesi aynı sanmak gibi kötü bi huyun var gibi.
-Onu görücez, burdan çıkabilir miyiz, sen onu söyle önce ?
-Zor, hatta imkansız gece sayıları daha da artmış.
-Bir şekilde dikkatlerini çeksek peki işe yarar mı ?
-Yarıyabilir ama hangisinin dikkatini çekiceksin baksana şunlara.

Miyako ve Yui'de arka arkaya uyanırken, basit bir günaydınlaşmanın ardından
-Bi haber yok dimi ? diye ilk soran Yui oldu.
-Hayır, nerde kaldılar acaba?
-Onu bilmem ama başlarına bişey gelmemiştir umarım.
-Kötü düşünmiyelim hemen ya diyen Yui oluşan paniği üzerinden atmayı başardı.
-Hep burda diken üstünde olucaz, geldiklerinde konuşalım bunu.
-Dışarıda yüzlerce hatta binlerce enfekte varken o Tokyo'da adım atamayız gibi.
-Tokyo'da dolanmak zorunda değiliz, kendimize şehir merkezinin dışında ıssız ve tenha bi yer hiç kötü olmaz.
-Duyduğumuz seslerden içeri kaçıyoruz, bununla yüzleşebilicekmisin ?
-Yapmak zorundayız, bugün olmasada yarın.
-Akina ve Hiroshi dönsünde konuşuruz.

Sonunda bi fikir bulan üçlü kendisini çatıda buldu. Haru'un söylemiyle çatıya çıkarlarken
-Şimdi nabıyoruz ? diye sordu Akina.

Haru sorusuna cevap durmazken dipte duran kocaman kalası gösterdi.
-Orda duruyo işte.
-Düşündüğün şey değil de bana.
-Tamda o.
-Çok yüksek burası, aşağıya düşmeden nasıl geçicez diyerek araya girdi Hiroshi.
-Başka şansımız yok.
-Her geçen dakika sayıları daha artıyor hadi çabuk.

Kalası alan Haru karşı binanın çatısına doğru uzatırken şimdi tehlikeli bir iş bekliyordu her birini. İlk çıkan Haru oldu, temkinli ve dikkatli adımlarla aşağıya bakmadan tek seferde geçmeyi başardı. Onuncu kattaki hayat oyunu sürerken Hiroshi'de sorunsuz bir şekilde geçmeyi başardı. Geriye tek kalan Akina'ydı. Derin bir nefes aldıktan sonra oda sorunsuz bir şekilde geçmeyi başardı. Oyalanmadan doğruca binanın içine girip sokağa attılar kendilerini. Temkinli adımlarla etrafa baka baka ilerlerken ileride duran başıboş kamyonu gören Haru
-Şunu alalım diyip ona doğru koşarken tabancasının kabzasıyla camını kırıp kapıyı açarak binerken düz kontak yaparak arabayı çalıştırmaya çalışıyordu. Akina ve Hiroshi'nin etrafı kontrol etmelerinin arasında çalıştırmayı başarınca
-Atlayın diye seslenince binmeleriyyle birlikte gaza bastı.

Arkaya bakarak uzaklaşmalarına sevinen Akina rahatlamış bir şekilde önüne dönerken yola fırlıyan enfekteyi ezmemek içn direksiyonu çeviren Haru elektrik direğine çarpmalarına mani olamadı. Büyük bir gürültü koptu o an, birkaç saniyelik kulak çınlaması yaşıyan Haru kendine gelip inerken Akina ve Hiroshi'de diğer taraftan indi aşağıya. Kaza yapmalarına sebep olan enfektenin üzerlerine doğru gelmeye başlamasıyla yumruklarını sıkan Akina tam üzerine gidicekken katlamalı jopunu çıkaran Haru önüne geçip enfektenin kafasına geçirdi jopunu. Kanlar içinde yere yığılmasıyla birlikte
dönerken kendisine bakan Akina'ya
-Sen yapmak zorunda değilsin dedi.
Önüne geçip yürürken peşine takıldi oda. Hiroshi'nin yanına gelmesiyle birlikte koşarak bulundukları yerden uzaklaşmaya başladılar.

Karakola iyice yerleşen Nori intihar etme düşüncesini tamamen silmeyi başarırken sonuna kadar mücadele etmeye karar vermişti.

Yol üzerinde buldukları başka bi aracı çalıştırırken iki saatlik bir yolun ardından dönmeyi başarmışlardı. Yolların çoğu boş olsada bazıları araçlarla kapatılmış bazıları ise olduğu gibi enfektelerle doluydu. Duran arabadan inen Hiroshi doğruca binaya girerken arkasından inen Akina'da binaya yönelicekti ki Haru'nun yabancı bakışları arasında kolunu tutup tebessüm ederek
-Hadi dedi. Tebessüm eden Haru'da Akina'nın arkasından binaya girdi. Dairenin olduğu kata çıktıklarında kapıya vuran Akina oldu. Duydukları ayak sesleriyle birlikte kapıyı acan Yui içeriye girmeleriyle kapıyı kapattı. Salonda bekliyen Miyako Hiroshi'nin girmesiyle ayağa kalkıp samimi bir şekilde sarıldı. Akina ile göz göze gelen Hiroshi gözlerini kaçırmasına bozulsada ses edemedi. Her biri bi yere otururken salona en son gelen Haru oldu. Yui ve Miyako'nun bakışları arasında
-Haru, artık bizimle dedi Akina.
-Üniforman hala üzerinde polissin anlaşılan.
-Evet, yani önceden polistim.
-Ne zaman bıraktın ? İnsanları vurmaya başladıktan sonra mı ?
-Ön yargı hepinize işlemiş anlaşılan, birinizin dışında tabi. Öncelikle kimseyi vurmadım, çoğu polis o gece kendi evine ailesine döndü.
-Bi ailen yok gibi görünüyo o zaman.
-Evet yok. Başlarına ne geldi bilmiyorum.
-Burda kalmaya niyetlisin gibi bakıyorum ?
Hiroshi'nin bu irdeleyini lafı biraz ağır kaçarken Haru tam cevap vericekken araya Akina girdi.
-Onlarla dolu binada bekliyodun o olmasaydı şuan, onun sayesinde kurtulduk hatırlarsan diyerek savundu. Bu savunmanın altında birazda az önceki sarılmanın verdiği rahatsızlık yatıyordu.
-Siz dışarıdayken boş durmayıp binadaki diğer dairelere girdik. İşe yarar ne varsa toplayıp buraya getirdik.

Yanlarından ayrılan Haru lavaboya doğru yürürken ensesinde ve üniformasında bulunan kanları gören Akina'da peşinden kalkıp lavaboya girdi. Aynanın karşısında kendisine bakan Haru içeriye dalmasıyla yarasını saklıyacak şekilde ona dönsede birşey demeden arkasına geçen Akina başını kendisine doğru çevirirken kanaması olduğunu gördü.
-Ne zaman oldu bu
-Kazadan sonra olmalı.
-Temizlenmesi gerek.
-Ben hallederim.
Saçmalama diyen Akina rafları açıp işe yarar bişeyler bakınırken bulunca arkasına geçip yarasını temizlemeye başladı. Lavabonun kapısı yeniden açılırken bu sefer içeri dalan Hiroshi oldu. İkisini samimi bir şekilde görünce bozulup dışarı çıkarken tepki dahi vermiyen Akina yarayı temizlemeye devam ederken güzelce temizleyip kapattı.
-Sağol diyen Haru yarasına bakıyorken
-Üniforman fazla kan olmuş çıkar onuda dedi Akina.
-Sorun değil, bişey olmaz ondan.
-Çıkar şunu Haru hadi.
Haru üniformasını çıkarırken utanan Akina arkasına dönerken
-Temiz birşeyler getiriyim diyerek çıktı dışarıya. Sıkı bir vücudu vardı Haru'nun, polisliğin dışında sporlada uğraşması vücuduna pozitif yansımıştı. Akina'ın lavabodan çıktığını görrn Hiroshi girdiği odaya arkasından daldı.
-Burda mı kalıcak ?
-Evet, burda kalıcak. Hayatımızı kurtardı hemde iki kere, çık git mi diyelim.
-Tanımıyoruz bile, bir günden böylece salamayız.
-Miyako'yu da tanımıyoruz o zaman o neden burda ?
-Akina.
-Çekil önümden diyen Akina aldığı temiz kıyafetlerle yanından geçip giderken kapının arasından Haru'ya uzatıp salona döndü.

Mutfağa dalan Yui ve Miyako yiyecek bişeyler hazırlarken çok geçmeden güzel bir sofra kurdu. Hep birlikte oturmaların ardından o hengemenin arasında sessiz bir ortam vardı en azından. Akina'yı izliyordu Hiroshi, Haru'da kendisini. Kendini tutmak istesede daha fazla tutamıyan Haru
-Sakladığın şey ne ? diye sordu Hiroshi'ye.
-Ne !
-Senin sakladığın bişeyler var.
-Ne saklıyormuşum, saçma saçma konuşma.
-Yalan söyleme konusunda pek iyi değilsin gibi ?
-Sen fazla oluyosun ama diyen Hiroshi elindeki çatalı masaya vurup ayağa kalkarken Akina'nın da
-Evet var demesiyle ona döndü. Yui ve Miyako yanlızca izlemekle meşguldü. Kendine destek olmasını beklerken Haru'ya arka çıkmasına şaşıran Hiroshi titrek bir ses tonuyla sadece
-Akina !! desede aslında pekte öyle değildi.
-Seni üç yıldır tanıyorum Hiroshi, üç yıldır. Yalan söyleyip söylemediğini anlamıyacak değilim.

Kendine çıkış bulamıyacağını anlıyan Hiroshi en sonunda itiraf etti.
-Birileri var.

TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin