Gecenin ilerliyen saatlerinde gördüğü rüyanın ardından sıçrıyarak uyandı Haru.
-Hayır diye bağırmasıyla sesi duyan Nori koşarak odasına daldı.
-İyimisin ? diye sorucaktı ki kan ter içinde kaldığını görünce yanına gelip yatağın ucuna oturdu. Elini tutup
-Geçti diyerek kendine gelmesine yardım ederken derin derin nefes alan Haru çok geçmeden kendine gelince
-Ne oldu ? diye sordu.
-Arkadaşlarım, hepsi ölüyordu. Benin yüzümden hemde.
-Rüya gördün sadece, gerçek değildi.
-Beni arıyolardı, bağırışlarıni hala duyuyo gibiyim.
-Seni anlıyorum ama hepsi bir rüyaydı rahatla biraz.
-Gerçek gibiydi aynı. Düşünmek bile istemiyorum.
-Kalkabilir misin ?
-Evet.
Haru'ya yardım ederek kaldıran Nori koluna girerek lavaboya götürdü. Elini yüzünü yıkayıp rahatlamasıyla geri odasına getirip güzelce yatırdıktan sonra çektiği sandalyeye oturup başucunda beklemeye başladı. Gözlerini kapatan Haru uykuya dalarken elini tutmaya devam eden Nori öylece bekliyordu.Akina'nın yine uykusu kaçmıştı. Haru'nun kaybolmasından bu yana adam akıllı uyuduğu tek bir gece bile yoktu. Yeni olaylarında üzerine eklenmeleriyle iyice altüst olmuştu uyku düzeni. Sessizce kalkıp arenadan çıkarken sessiz adımlarla koridorda yürümeye başladı. Spor salonunun önünden geçip giderken geri dönmeye karar verip içeri girdi. Üstte buluna camlardan içeri yansıyan ayın görüntüsü ortamı muazzam derecede güzel gösteriyordu. Etrafa bakınan Akina aradığı şeyi biraz ileride buldu, duvar dibindeki mızrağı eline alıp sıkıca kavrarken bildiği hareketleri yapmaya başladı. Hayatta kalma savaşına ciddi bir şekilde hazırlanıyordu, tüm gece antreman yapmanın verdiği yorgunlukla gün ayarken yattığı yerde uyuya kaldı.
Şehir merkezinde ki sürü sayısını git gide daha da arttırırken yerde öylece yatan cansız polis memurunun telsizinden şu sözler yükseldi.
-Sayıları on bine yaklaşıyor.Kolundaki saate bakan Taimu
-Bu kadar yeter dedi Yota'ya bakarak.
-Tamam ama destek iste sadece, tahliye değil.
Çantasından çıkardığı uydu telefonunu açan Taimu bağlantı kodunu girdikten sonra kulağına tuttu. Birkaç dakika durduğu yerde bağlanmayı beklerken sonunda bağlanmayı başardı.
-Operasyon kodu on bir, doksan sekiz. Beni generale bağlayın.
-Anlaşıldı, beklemede kal.
Bağlanma sesiyle
-Dinlemedeyim dedi general.
-Komutanım, zorunda kalmasak bağlantı kurmazdık ama işler çok ters gitti.
-Sorun ne ?
-Bizden başka kimse kalmadı ?
-Yüzbaşının akıbeti nedir ?
-Bilmiyoruz komutanım ayrı düştük.
-Bu görevi kabul ettiğinizde geri dönüşün olmadığını biliyordunuz.
-Öyle bi isteğimiz yok komutanım tek isteğimiz destek kuvvet.
-Tamam, iki timi yola çıkarıyorum hemen, oraya geldiklerinde irtibat kurarsınız.
-Emredersiniz.Karşılaştıkları ve öldürdükleri adamları ilk gördükleri yere doğru yerin olduğu yerdeydiler. Uzaktan etrafı gözetliyolardı, astsubayın
-Komutanım temize benziye demesiyle saklandıkları yerden çıkıp koşar adımlarla karşıya geçip hırdavat dükkanının dibine girdiler. Duvar dibinde öylece beklerken içeri yönelicekleri sırada duydukları seslerle durdukları yere sindiler. Dışarı çıkan bir adam vardı sadece, bundan iyice emin olduktan sonra birden çıkıp bacağına bir el ateş etti. Büyük bir çığlıkla yere yığılan adam silahına davranmak istesede sindikleri yerden çıkan yüzbaşı ve astsubayın silahını kendine doğrultmasıyla elini çekip onlara bakıyordu. Yerdeki silahı alan astsubay öteye fırlatırken
-Al şunu diyen yüzbaşı içeri girerken arkasından adamı kaldıran astsubayda peşinden girdi.
-Şuraya otur.
Yüzbaşının gösterdiği sandalyeye oturtan astsubay arkasından ellerini bağladı. Etrafa bakınan yüzbaşı elde geçer bişey bulamayıp geri dönerken doğurdan tabancası çıkarıp adamın başına doğrulttu.
-Kimsiniz lan siz ?
-Bırak beni yüzbaşı.
Adamın kendisini tanımasına anlam veremiyen yüzbaşı doğrulttuğu tabancanın kabzasıyla adamın başına sertçe vurdu. Yüzünden akmaya başlıyan kanlara rağmen gülen adam
-Askerlerin şehrin ortasında hiç direnemedi biliyomusun yüzbaşı, bir bir yığıldılar yere. Gözü döndü o an yüzbaşının arka arkaya altı yedi el ateş etti en az. Kanlar içinde yere yığılan adamın vücudu delik deşik olmuş haldeydi.
-Bizim kim olduğumuzu biliyo, burda bişey var eminim.
Adamın cansız bedenini arıyan astsubay bulduğu iki haritayı çıkarıp yüzbaşıya uzattı. İkisinide tazgahın üzerinde sonuna kadar açarken birlikte incelemeye başladılar. Birisinin üzerinde kaynaklar diğerinde ise ölüm yazıyordu. Kaynak yazan hariyayı eliyle inceliyen yüzbaşı, belli başlı yerlerin daire içine alındığını görünce incelemeye devam ederken aralarında Ryagoku'da vardı. Ölüm haritasına odaklandı bu seferde, parmağını haritanın üzerinde gezdirirken durduğu yerinde daire içine alınmasıyla astsubaya döndü.Tokyo'nun oldukça uzağında bi karargahları vardı şehir avcılarının. Tepe bi yerde yerleşim alanlarından oldukça uzaktaydı. Girişteki uzun demir kapının önünde iki yandaki uzun kulelerde ikişer olmak üzere toplam altı kişi nöbetteydi ön tarafta. Duydukları iniltilere dikkat çeken askerler silahlarını doğrultup bakarken ortaya çıkan enfekteler karargaha doğru yürümeye başladı. Askerlerden biri telsizini çıkarırken içeriye anons yaptı.
-Yaklaşan bi enfekte grubu var.
-İndirin.
Gelen emirle altı askerde tam tetiği çekicekken enfektelerin arkasına saklanan eli silahlı adamlar çıkıp hepsini delik deşik etti. Silahlarına takılı olan susturucularla ses çıkarmazken enfektelerin sırtına saplanmış olan mızrakları yere saplayıp enfekteleride durdurmayı başardı.
-Hadi biraz ses yapalım diyen adamlardan birisi cebinden çıkardığı kumandaya basarken büyük bir gürültüyle giriş kapısı ve kuleler patladı. Arka arkaya içeride de patlamalar olurken taş taş üzerinde kalmamıştı. Bahçede koşuşturan her avcı yediği kurşunlarla yere yığılırken herşeyden habersiz Tokyo'ya gitmek üzere yola çıkan iki tim yoluna olağanca hızıyla devam ediyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/215922340-288-k663804.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)
Ciencia FicciónOrtaya çıkan ve önüne geçilemeyen bir virüs sebebi ile Ordunun terk ettiği, giriş ve çıkışların kapatıldığı ve karantina altına alınan bir şehirde hayatta kalmaya çalışan insanların hikeyesi. Corona'yı yenen dünya, kendisini etkisi altına alan bu vi...