BULUŞMA

26 6 18
                                    

Kendini iki gün boyunca ofisine kapatan siyah ceketli sonunda yine meydana çıktı. Avluda kendinden emir bekliyen yirmiye yakın adamı vardı.
-Araçlara binin, Ryagoku'ya gidiyoruz.
Bir bir binilen araçlarla birlikte arka arka arkaya yola çıkıp yola koyuldular.

İki saatlik bir yolun ardından Ryago'ku ya varmayı başardı Haru ve Nori. Arabanın durmasıyla birlikte aşağıya inen ikili kocaman basamaklara bakarken elini Hiroshi'in beline atan Nori
-Hadi dedi.
Bir bir basamakları çıkıp düzlüğe ulaştıkları sırada ilk girişteki büyük kapı açılıp tam kadro karşıladılar kendilerini. Koşarak gelen Akina Haru'ya sarılırken başlarina gelicek felaketlerden habersizlerdi. Sıkı sıkı birbirlerine sarılırlarken Hiroshi ve Nori bu duruma oldukça bozulmuş gibi görünüyordu. Ayrılmalarıyla Yui ve Miyako'da gelip sırayla sarıldı Haru'ya, hepsi sevinmişti açıkça. Kızların bakışları arasında Hiroshi'ye yaklaşan Haru elini dostça uzattı. Uzattığı ele bakan Hiroshi Akina'yla göz göze geldikten sonra gülerek uzattığı elini sıktı. İmzalanan bu barış hepsinin hoşuna gitti.
-Arabada silahlar var, onları taşıyalım.
Akina ve Yui Nori'in yabancılık çektiğini ister istemez anlarken, sıcakkanlı bir şekilde yanına gelip tanıştılar. Onlarında kaynaşmasını gören Haru Nori'ye göz kırparken tebessüm etti Nori. Hiroshi ve Haru arabaya yönelip sırtladıkları çanta ve çuvallarla hepsini yüklenip içeri taşırken bir bir içeri girip giriş kapısını kapattılar. Areneya giriş yapmalarıyla etrafı inceledi Haru ve Nori. Silahları banyodaki boş dolaplara zulalamışlardı. Ringin içine kurup oluşturukları yarım dairenin içerisinde sohbetler edilmeye başlandı. Bir araya gelen bu ekip birbirlerine çok çabuk ısınmıştı, Haru'un başına bişey gelmemesine samimi bir şekilde sevinçliydi herbiri. Müsade isteyen Nori Haru'nun bakışları arasında sorun olmadığını işaret edip önce ringden ardından da arenadan çıktı. Koridorda etrafa baka baka yürürken havuzu gördü, açıktı kapısı. Dibine kadar yürüyüp dikildiği yerde suyu izliyordu ki duyduğu ayak sesleriyle döndüğünde Akina'nın geldiğinu gördü. Zeki bir kızdı Nori, yirmi üç yaşına daha geçen ay basarken Akina'dan da iki yaş büyüktü. Birşey söylemek istediğinin fakat çekindiğinin farkındaydı. Lafa bir türlü girememesiyle
-Bişey mi söyliyeceksin ? diye sordu
-Teşekkür etmek istiyorum sadece.
-Neden ?
-Haru'yla buraya geldiğin için ve tabi ona göz kulak olduğun için.
-Buraya gelmeyi kendisi istedi, sizi bulmak içinde çok uğraştı. Yediği iki kurşuna rağmen size gelmek istedi biliyomusun ?
-Kurşun mu ? Ne kurşunu ?
-Onu bulduğumda kanlar içinde yerde yatıyordu, omzundan ve karnından birer kurşun çıkardım.
-Söylemedi.
-Saçma olmaz mı söylemesi zaten.
-Bir sabah çekip gitmiş öylece, peşine düşmek istedik ama
-Düşmediniz.
-Oldukça tehlikeliydi hem nerde olduğunuda bilmiyorduk.
-Tehlikeli olduğu için peşinden gitmediniz ve kaderine terk ettiniz onu öyle mi ?
-Öyle değil.
-Onu bulmasaydım ne olucaktı Akina peki etrafını enfekteler çevirmişti. O yaralarla ölse bile vücudunu parçalıyacaktı o yaratıklar. Onun için bu üzülmüş ayaklarıni geçelim olur mu ? Daha samimi gelirsin belki o zaman.

Söyledikleriyle Akina'yı duygusal anlamda yok eden Nori yanından ayrılıp havuzdan çökerken duyduğu şeylerin etkisinde dizlerinin üzerine çöken Akina gözyaşlarına hakim olamayıp ağlamaya başladı.

Arenaya giren Nori tribüne doğru yürürken önüne geçen Haru
-Ne oldu ? diye sordu.
-Havuza git, gitmek istiyiceksin zaten.
Ne olduğuna anlam veremiyen Haru yanından ayrılıp arenadan çıkarken Yui ve Miyako'nun bakışları arasında tribündeki oturaklardan birine oturup öylece etrafa bakınmaya başladı Nori.

Havuza giren Haru Akina'yı yerde ağladını görünce yanina gelip kaldırırken
-Ne oldu ? diye sordu.
-Haru ben özür dilerim, peşinden ne olursa olsun gelmem gerekirdi diyerek sarıldı kendisine.
-Ne oldu birden bire onu mu söylesen ?
-Vurulduğunu neden söylemedin ? Eğer Nori seni bulmasaymış ölüyormuşun Haru. O halde bile bize ulaşmaya çalışmışsın ama biz seni terk ettik.
-Yapmanız gereken oydu Akina, koskoca Tokyo'da beni bulamazdınız asla. Geçti gitti, bu yüzden söyleme gereksinimi duymadım.
-Söylemeliydin en azından senden duymalıydım, daha az canım yanardı.
-Ben onunla konuşurum diyen Haru dönüp gitmek isterken kolundan tutan Akina engelleyip
-Benim yüzümden bişey deme sakın, haklı ayrıca dedi.
-Tamam, sil gözyaşlarını.
Haru'nun lafıyla gözyaşlarını silen Akina tebessüm ederken
-Seni bulduğuma gerçekten sevindim diyerek gülümsedi.

Ringde boş boş uzanan Miyako tribünde bir başına oturan Nori'ye dikkat kesilirken ringen inip yanına geldi.
-Burda yanlızlık çeken tek sen değilsin diyip yanına oturdu.
-Yanlızlık mı ? dedi Nori gülerek.
-Niye güldün ?
-Olanlar başladığında yanlızdım yani abimi kaybettikten sonra
-Üzüldüm.
-Haru'yu buldum sonra işte.
-Nasıl kesişti yolunuz ?
-Sende bilmiyorsun sanırım.
-Neyi ?
-Onu bulduğumda şehrin ortasında kanlar içerisinde baygın bir şekilde yatıyordu.
-Ne !!
-Öyle, sizin için silah bulmaya çıkmış ama vurulmuş.
-Şaka gibi resmen.
-Öyle demek isterdim ama gerçek malesef.
-En azından şuan iyi, abin peki ona ne oldu ?
-Evde bişey kalmayınca dışarı çıkmak istedi, engel olmak için herşeyi yaptım ama engelliyemedim. Sonra karnında derin bir bıçak yarasıyla geldi geri sonrada öldü zaten.
-Zor geçmiş olmalı.
-Alıştım bazen aklıma dahi gelmiyor.
-İyi insanlarız, bizden çekinme sakın.
-İyi insan mı ? Hiçbirimiz iyi değiliz Miyako.
-Hayatta kalmak için bazı şeyleri yapmak ister istemez zorundayız.
-Bunları yaparken iyiliği kaybediyoruz ettik bile.
-Birbirimize sahip çıkmamız peki buda mı bizi iyi insan yapmaz ?
-Burda birbirinize sahip çıkarken Haru'yu geride bırakmanız yapmaz işte. Son sözünü söyleyip ordan da kalkan Nori bakışları arasında arendan çıktı.

Gecenin ilerliyen saatlerinde ringde ki yerlerini alıp uyurken kendilerini bekliyen tehlikeden habersizlerdi.

TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin