Virüsün uğradığı mutasyon bir nevi zombileşmeyi gerçeklştirirken dünyanın derin bir uçurumda sona doğru yaklaşması hiçte imkansız durmuyordu.
Hayatını kaybeden bilim insanının dışında diğerleri için sessizce geçen bir gece olmuştu. Sabahın erken saatlerinde gözlerini iki büklüm uyuduğu koltukta açtı gözlerini Hiroshi. Doğrulduktan sonra mutfağın yolunu tutarken, dolaptan aldığı suyu yudumlarken telsizden yükselen cızırtılar yerini bi konuşmaya bırakırken koşarak salona dönüp dinlemeye koyuldu.
-Tokyo nasıl ?
-Berbat.
-Burasıda aynı Japonya çökmüş vaziyette.
-Kimse irtibata geçmedi mi ?
-Sanki herkes yok olmuş gibi. Canlı belirtisi yok dışarıda.
-Burda da durum pek farklı değil, tüm hastaneler ve karakollarda ilk günden boşaltılmış gibi.
-Kendini koruman gerek bunu biliyosun dimi ?
-Olduğum yere kimse gelemez rahat olabilirsin.
-Dışarıdan da korumalısın kendini.
-Sen beni merak etme sonra yine irtibata geçicem.
-Beklemede olucam.Konuşmanın bitmesiyle birilerinin sesini duymanın mutluluğunu yaşıyan Hiroshi uzun uzun telsize bakmaya devam etti.
Bunalıma girmeye başlıyan Akina artık ne olursa olsun moduna girerken topladığı bi çantayla ani bi karar verip dışarı çıktı. Koridorda maskesini takmayı ihmal etmezken açılan asansör kapısından içeri girip giriş katı tuşladı. Giriş kata geldiğinde bir kere daha açılan asansörden inen Akina günler sonra dışarıya çıktı. Her ne kadar tedirgin olsada dışarıya çıkmanın özgürlüğüne kendini bırakırken dünkü kadının aklına gelmesiyle yere yığıldığı yere baksada göremeyince yoluna devam etti. Hedefi oldukça kısa sürede Yui'nin evine ulaşmaktı.
Abisinin başında nöbet tutan Nori daha fazla dayanamayıp oturduğu koltukta iki büklüm uyuya kalırken sıçrıyarak uyanırken Souta'nın hala uyuduğunu görünce ses çıkarmadan beklemeye devam etti.
Koskoca otuz sekiz milyonluk Tokyo bomboştu. Sokak ve caddelerde yaşam belirtisi sıfırdı. Binlerce insanın misafir ettiği yerde başıboş kargalar dahi yoktu. Hayretler içerisinde etrafı inceliye inceliye karşıya geçen Akina tedirgin adımlarla yürüyüşünü sürdürürken bir umut Yui'ye varma derdindeydi. Birkaç gündür haber alamasada başına bişey gelmediğini umarak adımlarını hızlandırırken karşı sokaktan karşısına çıkan adamla korkup olduğu yerde donakalırken üzerine doğru gelmeye başlamasıyla daha da tedirgin olurken üzerine doğru gelen adamın insani fonksiyonlarını yitirmiş gibi görünüyordu. Adam git gide kendine doğru yaklaşırken cesaretini topluyan Akina kafasına doğru attığı tekmeyle adamı yere devirirken koşar adımlarla uzaklaşmaya başladı. Küçük yaştan itibaren birçok dalda gittiği dövüş dalında iyi bir eğitim almıştı.
Şehir avcıları gece gündüz demeden ilerlemeye devam ederken girdikleri her binada enfekte olsun, olmasın karşılaştıkları her insanı adım adım öldürürken ceset torbalarında dışarı çıkarıp üst üste yığıyordu. Binaları bir bir elerken git gide Tokyo'nun içerisine doğru mesafe katediyolardı.
Adamdan oldukça uzaklaşan Akina koşmayı bıraksada hızlı adımlarla yürümeyi ihmal etmiyordu. Yaşadığı durumun şokunda korka korka ilerlemeye devam ederken birkaç sokak öteden çıkan kalabalık bi grup dikkatini çekti. Bunlarda tıpkı az önceki adam gibi pekte normal durmuyolardı. Fark edilmesinin ardından üzerlerine doğru gelmeye başlamalarıyla geri dönmek istesede Yui'ye ulaşmak zorunda olduğunu düşünürek gitmekten vazgeçti. Etrafa bakınırken sağ tarafta bulunan çöp konteynırının yanında bulunan kalın kalası görünce eline alıp
kararlı bi şekilde üzerlerine yürüdü. Elindeki kalası sıkıca tutan Akina korksada bunu aklına dahi getirmeden cesaretlenme çabası içinde ağır adımlar atarken dibine kadar giren adamın kafasına sağlam bir şekilde vurup kanlar içerisinde yere yığılırken kollarından tutan kadınla debeleşmenin arasında birkaç adım geri atip onuda attığı tekmeyle yere düşürdü. Arka arkaya gelen iki kişiyi daha yere sererken kalan son üç kişiyle karşı karşıya bakınıyordu, öndeki kadıni tekmesiyle yere savurduktan sonra elindeki kalası sağdaki adamın kafasında parçaladı. Derin derin nefes alan Akina elindeki kalastan olunca bi tedirgin olsada sırtındaki çantayı yere fırlatıp kot ceketini çıkardı ve koluna sardı. Gardını aldığı gibi beklemeden saldırırken arka arkaya attığı yumruklarla kadınların ikisinide bir bir yere serdi. Durmak bilmeden büyük bir hınçla üzerlerine çıkıp yumruklamaya devam ederken kana susamış gibiydi. Kanlar içinde kalan yüzlere bakan Akina ben ne yaptım dercesine ayağa kalkarken kana bulanmış ceketini çıkarıp yere fırlattı. Yaptığına hala inanamazken kanlar içinde kalan ellerine bakıyordu sadece. Yerdeki cesetlerede göz gezdirirken çok geçmeden burdan uzaklaşmalıyim diyerek çantasını alıp sırtına taktı. Cesetlerin arasından geçerken bağcıklarının çözüldüğünü gören Akina bağlamak üzere eğilirken arkasında beliren dönüşmüş adam kendisine doğru yaklaşmaya başladı. Git gide yaklaşan adamı son anda gölgesinden görüp dönen Akina gözlerini kapatırken duyduğu silah sesinin ardından gözlerini açınca dönüşmüşü kanlar içerisinde yere döndü. Kimin ateş ettiğine baktığı sırada ağlamaya başlıyan Akina ayağa kalkarken tek bir laf dahi etmiyen Hiroshi koşarak sarıldı Akina'ya. Saçlarını okşamasıyla kendini iyice bırakan Akina'nın ağlaması daha da şiddetlenirken arkadan kendisine bakanan kıza aldırış etmeden ağlamaya devam etti. Kendini geri çeken Hiroshi Akina'nın göz yaşlarını sildikten sonra
-Geçti dedi tebessüm ederek.
-Öldüğünü sandım.
-Boşver beni, iyimisin ?
-Gidelim bian önce ne olur.
-Hadi.
-Gelenler var.İkiside diğer kızın baktığı yere baktığı anda gelen grubu görünce koşarak uzaklaşmaya başladı.
Olan bitenden habersiz bir şekilde evde vakit öldürmeye devam eden Yui kapının şiddetli bir şekilde vurulmasıyla irkilerek oturduğu yerden kalkarken geçtiği duvar dibinde beklemeye başladı. Yumruklanan kapıdan çıkan sesler kulağının dibinde çınlarken
-Kim o ? diye bağırdı durduğu yerden.
-Yui aç kapıyı biziz hadi.
Duyduğu sese inanamıyan Yui koşarak kapı deliğinden baktığı sırada karşısında Akina ve Hiroshi'yi görür görmez kapıyı açarken üçüde soluk soluğa içeri girdi. Kapıyı kapattıktan sonra mutlu bir şekilde dönen Yui Akina'yla göz göze gelince birbirlerine sarılıp ağlamaya başladı ikiside.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOKYO'DA SALGIN (TAMAMLANDI)
Science FictionOrtaya çıkan ve önüne geçilemeyen bir virüs sebebi ile Ordunun terk ettiği, giriş ve çıkışların kapatıldığı ve karantina altına alınan bir şehirde hayatta kalmaya çalışan insanların hikeyesi. Corona'yı yenen dünya, kendisini etkisi altına alan bu vi...