💜Ýűżłęşmê💜

51 6 9
                                    

'Heran'

Soobinle buluşmam gerekliydi. Ona bütün bunları nasıl yaptığını, Ji Wonun beni kac kere öldürmek istediğini söylemem lazımdı. Bana olan duyguları yüzünden kendisini kullandırtmış, bunca suça karışmıştı. O benim arkadaşımdı başının belaya sokmasını asla istemiyordum.

Bizim için rahat bir buluşma yeri ayarlamasını istemiştim. Insanlardan uzak olan bir yer. Sanırım bir binanın en yüksek çatısı bu dediğime uymuştu.

Elleri cebinde yüksekten çok daha güzel görünen şehri izlerken ona seslendim.

Heran: Soobin!

Bana dönerek gülümsedi. Uzun zamandır görüşemiyorduk zaten. Belki de en çok bu onu kinli yapmıştı Jin ve diğerlerine karşı.

Soobin bana hızla gelip sarılınca duyduklarımın yalan olmasını diledim. Annaya bütün o iğrenç sözleri söyleyen Soobin değil de keşke bir başkası olsaydı dedim içimden.

Soobin: Seni çok özledim...

Benden ayrılıp yüzüme bakınca gülen suratı düşmüştü.

Soobin: Neyin var? Yüzünden düşen bin parça..

Heran: Buraya bazı sorular sormak için geldim Soobin..

Kaşlarını çatarak sormamı beklemişti. Ondan bir kaç adım uzaklaşıp arkamı döndüm. Bu sefer şehri izleyen taraf bendim.

Heran: Ne zamandır biliyorsun?

Soobin: Neyi?

Heran: Benim özel güçlerimin olduğunu?

Soobin susunca ona döndüm tekrar.

Soobin: S-sen neyden bahsediyorsun?

Heran: Kes artık yalan söylemeyi!

Bağırmamla gözleri kocaman olmuştu.

Heran: Her şeyi biliyorum Soobin! Bana nasıl ihanet ettiğini biliyorum!

Soobin: Hayır ben sana asla ihanet etmedim! Sadece seni sevdim!

Heran: Sen buna sevmek mi diyorsun?! Beni sevseydin eğer, düşmanımla iş birliği yapmazdın!

Soobin: O sadece güçlerini istiyor sana zarar vermeyecek! Biz birlikte olacağız

Histerik bir kahkaha attım. Aklımı kaybediyordum sanki.

Heran: Hangi "biz"den bahsediyorsun Soobin?! Ben seni sevmiyorum! Sen sadece benim arkadaşımdın ama artık senin gibi birine hayatımda yer yok!

Soobin sinirle çenesini sıkıyordu.

Soobin: Ben seni seviyorum! Senin için her şeyi yaparım! Sen.. sen o Jin yüzünden böyle davranıyorsun aklını karıştırıyor!

Heran: Saçmalıyorsun şu an. Sen kendi hatanı görmüyor musun?! Senin yüzünden ben, abim ve diğerleri kaç kez ölümden döndük.!

Soobin: Biliyor musun Heran? Sadece sen umrumdasın, abin ve diğerleri ölseler bile sikimde değil!

Dolan ve iğrenir gözlerle bakmıştım ona.

Soobin: Ve sen de benim olacaksın! Beni seveceksin!

Heran: S-sen normal değilsin! Üstelik ben sadece Jini seviyorum!

Soobin sinirle üzerime gelip kollarımı sıkıca tuttu.

Soobin: Jin, Jin ,Jin! Bıktım o heriften.! Onun yüzünden hepsi! Onun yüzünden seni kaybettim! Onun yüzünden arkadaşımın katili oldum ben!

Acıyan kollarımı bırakması içim direnirken duyduğum kelime bir anlık nefesimi kesti..

Heran: N-ne katili? Kimi öldürdün?

Soobin beni ittiğinde yere düşmüştüm. Olduğundann daha da güçlüydü. Bu güç fazlaydı bir erkek için bile olsa. Ortada garip bir şeyler dönüyordu.

Soobin: Madem gerçekleri konuşuyoruz bende anlatayım o zaman!

Psikopat gibi gülüyordu. Nasıl bu denli değişebilmişti?

Soobin: Harry... Onu ben öldürdüm!

Onu ben öldürdüm...
Onu ben öldürdüm...

Kalbime saplanan bıcak gibi acıtmıştı  bu cümle...

Heran: N-ne?

Ayağa kalktım.

Heran: Nasıl yaptın bunu?!

Soobin: Nasıl mı? Bu ellerle boğarak!

Nefesimin kesildiğini hissetmiştim. Yıllarca arkadaşım olan Soobin bu değildi!

Heran: Delisin sen! Harry sana ne yaptı ha?! O çocuğun ne suçu vardı şerefsiz!

Boğazım yırtılırcasına bağırmıştım, bir taraftan da ağlıyordum..

Soobin bir anda ciddi ve sert ifadeyle dibime kadar yürüyüp önümde durdu.

Soobin: Çünki o da benim Ji Wonla olan iş birliğimi öğrenip size anlatmaya geliyordu. Ölmeyi haketmişti.!

Suratına geçirdiğim sert tokatla 2-3 adım sendelemişti.

Heran: Seni piç kurusu!

Yakasından tutarak dizimi erkekliğine geçirdiğimde bağırmıştı.

Heran: Seni öldüreceğim! Asıl sen hakediyorsun ölmeyi!

Yüzüne yumruk attığımda yere düşmüştü ben de üzerine çıkarak daha çok yumruklamaya başladım.

Heran: Sen hayatımda gördüğüm en adi, şerefsiz herifin tekisin! Seni asla sevmeyeceğim! Sen sevilmeyi haketmiyorsun!

Bayıldığını anlayınca durdum. Terlemiştim. Özel gücümle değil de ani gelen hırs ve sinirle onu dövmüştüm.

Bir kaç adım uzaklaşınca derin nefes aldım. Ama bir anda saçımdan çekilip yere yatırılıncaya kadar.

Soobin: Demek ben şerefsizim ha!

Çok güçlüydü itemiyordum. Nasıl bu şekilde güçlü olabilir?!

Soobin: Demek ben sevilmeyi haketmiyorum ve beni sevmeyeceksin ha!

Boğazıma yapışıp sıkmaya başladı. Resmen boğuyordu pislik!

Soobin: O zaman ben de senin bu dünyada mutlu olmana izin vermeyeceğim Park Heran!

Nefesimin gerçek anlamda kesildiğini hissediyordum. Gözlerim kararmaya başlamıştı.

Ölmüş müydüm?

Ölmüş müydüm?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ķųřț Ąđåm |Kim Seok Jin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin