•3 ay sonra•
~Heran~
Sehun: Lan şu masadaki herifi sikeceğim ya! İstediği şeyi götürüyorum hâlâ "bundan sipariş vermedim" diyor!
Chanyeol: Gel benimle.
Abim ve Sehun masaya taraf gitdiklerinde güldüm. Kesin adamın emdiği sütü burnundan getireceklerdi.
Chanyeol: Bi sorun mu var beyefendi?
Adam: Evet! Garson istediğim şeyi bir türlü getirmiyor. Nasıl insanlar çalıştırıyorsunuz siz?
Chanyeol: Adın ne senin?
Adam: Jaemin.
Chanyeol: Bak Jaemin kardeşim ben duydum senin istediğin şeyleri. Çocukta hepsini doğru getirdi. Niye azarlıyorsun çocuğu?
Jaemin: Beyefendi müşteri her zaman haklıdır bu yüz-
Chanyeol: Şimdi sikerim seni o zaman görürsün kimmiş haklı!
Adam şaşırsa da onaylamıştı abimi. Bazen böyle müşteriler can sıkıcı oluyordu ve sert konuşmasan adam olacakları yoktu. Müşteri her zaman haklı diye de bir şey yoktu. Buradan gelen paraya ihtiyacımız yoktu tabii ki lakin yine de bu haksızlığa susacağımız anlamına gelmiyordu asla.
Kai: Heran? Az önce içerden ses geldi sanırım telefonuna arama geliyordu. Git bak ben buradayım.
Heran: Teşekkür ederim Kai.
Içeri geçip şarjda olan telefonuma baktım. Eunji aramıştı. Onu tekrar aradım..
Heran: Efendim Eunji.
Eunji: Nerdesiniz be?! Sehun cevaplamıyor, sen cevaplamıyorsun!
Heran: Işteyiz ya Eunji... Her neyse.. Konuştun mu Jen ile?
Eunji: Ay evet! Kızım bu kadın çok havalı! Sikeceğim keşke lez olsaydım!
Kahkaha atarak cevapladım.
Heran: Sehun bunu duyarsa artık etrafında kadın olmasına bile izin vermeyecek.
Eunji: Ahh o benim biricik aşkım! Kahramanım! Ee işten sonra ne yapacaksın? Buluşacak mıyız?
Heran: Evet bize gelirsin. Sehuna da söyledim. Fakat önce mezarlığa uğrayacağım.
Bir kaç saniye sessizlik olunca ben konuştum tekrar.
Heran: Neyse baby görüşürüz kendine dikkat et.
Eunji: Sen de.
Telefonu kapatıp göz yaşlarımı sildim.
Intikamını alsam bile kalbim çok acıyordu.•••••
Sehun: Yine mi mezarlığa gidiyorsun?
Heran: Evet..
Sehun: Bak biliyorum zor... hàlà zor hepimiz için zor fakat bu kadar yıpratma kendini...
Chanyeol: Seninle gelmemi ister misin?
Heran: Hayır. Merak etmeyin ben iyiyim... Sadece onu ziyaret etmesem yalnız kalıyor gibi hissediyorum.
Sehun: Tamam canım sen nasıl istersen. Evde bekliyoruz seni.
Heran: Mısırları patlatın. Yarım saate evde olacağım..
Arabama binip çalıştırdım ve çokta uzak olmayan mezarlığa doğru gittim.
°°°°°
Elimdeki gerçek çiçeği mezar taşının üzerine koyduktan sonra durduramadığım göz yaşlarımı sildim.
Heran: Sen bana hiç kızmadın, kırılmadın belki ama ben kendimi affedemiyorum. Rahat uyuyamıyorum. Savaş bitti, kazandık, intikamını aldım doğru ama senin benim yüzümden ölmeni kaldıramıyorum. Ne yapacağımı, nasıl rahatlayacağımı da bilmiyorum. Çıkılmaz durumdayım. Ne olur bana kızma. Sen de benim yerimde olsaydın aynı benim gibi olurdun. Belki daha fazlasını hissederdin. Korkma tamam mı? Tanrı canımı benden almadıkca hep buraya geleceğim. Bu saatlerde seninle dertleşeceğim. Iyi haberi, kötü haberi sana söyleyeceğım. Belki yakında evlenme teklifi bile alacağım. Mutlu oldun değil mi bu habere? Umarım hep mutlu ve rahat olursun. Yarın görüşürüz. Hoşçakal..
Oradan ayrılarak tekrar arabaya bindim ve eve gitmeye başladım.
°°°°°
Eve girer girmez Sehun ve Chanyeolun sesini duydum. Kumanda kavgası ediyorlardı.
Heran: Yine mi?...
Chanyeol: Bak velet sikerim seni versene şunu!
Sehun: Amk zaten aynı şeyi izliyoruz neden alıyorsun ki?!
Chanyeol: Kumanda bende değilken rahatsız oluyorum!
Sehun: Haydaa! Şunu önceden söylesene! O zaman hiç vermeyeceğim!
Chanyeol: Böyle işin anasını sikeyim!
Gözlerimi devirip odama girdim. Duş almak istesem de cidden yorgundum ve erteledim. Rahat bir şeyler giyip tekrar aşağı indim ve kavgalarını bitiren ve normal söhbet eden Sehun ve Abime baktım. Amına koyayım.az önce kavga etmiş gibi değiller.!
Kapı zili çaldığında "ben bakarım" diyerek kapıyı açtım. Karşımda 6 kişiyi görünce gülümsedim.Heran: Hoş geldiniz.
Hoseok: Hoşbulduk Heran. Nasılsın?
Heran: Iyiyim siz nasılsınız? Hadi gelin film izleyeceğiz.
Yoongi: Uyusam sorun olur mu? Ben de öyle düşünmüştüm. Teşekkürler.
Yoongiden cevabımı beklemesini beklemiyordum zaten. Gülerek çoğu zaman biz de kalınca uyuduğu odaya geçti...
Mısırlar da hazır olunca hep beraber filmi izlemeye başlamıştık. Telefonum titreyince filmden gözlerimi alıp telefona baktım.
Sevgilim: Sanırım misafirin var hayatım ama arka bahçeye duvardan atlayıp geldim desem?
Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Ne yapmıştı bu çocuk?! Evdekiler görse ondan önce beni kesecekler!
Namjoon: Heran? Kötü haber mi var?
Her kes bana baktığında gülümsedim.
Heran: Hayır, hayır. Lisa bana kendisiyle ilgili bir şey göndermiş. Lütfen rahat olun.
Kafalarını sallayıp filme baktıklarında bir şekilde aradan sıyrılmıştım. Hava soğuk olmasa bile serindi. Çok dışarda durmak hastalandıra bilirdi. Bu yüzden onu bekletmek istememiştim.
Arka bahçeye adımlarken arkası bana dönük olan adamı gördüm. Elleri cebinde ve yıldızları seyrediyordu... Bu görüntü beynimde neredeyse 4 ay önceki görüntüleri canlandırdı ve gözlerimin dolmasına sebep oldu...
Heran: Jacob?
○○○○○○
(Jacob kim amk dediniz mi🥲)