Bu gün Heran'la çalışacaktık. Sağ olsun Chanyeol ormanlık alanda ev bulmuştu. Burada saklana bildiğimiz kadar saklanıp Heran'a güçlerini kullanmasını öğretecektik.
Ji Won şerefsizi Harry'yi öldürmüştü. Ya da onu ölümünı kendi lehine çevirmişti. Heran'ı bulup güçlerini alırsa, bu ne Heran, ne de insanlık için iyi olmazdı. Heran Ji Won'a gitmek istese de, bir şekilde ikna etmiştim kendisini..
Heran numarasını değişmişti. Sadece bizler olacaktık rehberde.. Soobin ya da diğerlerine gerek yoxtu şimdilik. Olaydan sonra Heran az da olsa toparlamıştı kendisini.. Gözlerinde saf öfke görüyordum. Umarım bu öfkesi ona zarar vermez..
Yoongi: Heran zaten gücünü kullanıyorsun ama daha iyi olmalısın. Mesela şimdi sana gücünü kullanarak uçmayı göstereceğiz.
Namjoon: Fakat böyle bir durum var. Biz sana okuduğumuz kutsal kitaplardan öğrendiğimiz şeyleri öğretiyoruz. Senin kendi özel gücün var.
Hoseok: Bunu en iyi sen yapabilirsin... Hissederek.
Heran: Anladım fakat yine de sorum olacak. Ben tam olarak neyim? Yani siz kurt adamsınız ama ben ya da abim?
Jin: Şey aslında sen bir cadısın...
Heran: Cidden mi?
Chanyeol: Buna şaşırdın mı yani?! Tabii ki cadısın, benim minik cadım.
Gülüşmeler başladığında araya Yoongi girmişti.
Yoongi: Gel bakalım cadı.
Heran: Ha ha ha,,
Biz hepimiz çimlere oturmuş Heran'ın ne yapacağını izliyorduk.
Yoongi: Şimdi gözlerini kapat, ellerinde gücü hisset...
Heran Yoonginin dediğini yaparak gözlerini kapattı.
Yoongi: Ve kendini kontrol ettiyini düşün, hisset. Her şey senin elinde..
Hepimiz merakla izliyorduk Heran'ı.. evet yapabiliyordu. Ellerinde kırmızı ışık oluşmuştu... Yavaş yavaş yukarı doğru yükseliyordu..
Chanyeol: İşte benim kızım be!
Heran yavaşca yere indiğinde sevinçle ellerini çırpmıştı.
Yoongi: İnanamıyorum! İlk defa birinci denemende başardın!
Heran: Çünki bu sefer daha çok istiyorum Yoongi.
👾👾👾
Banyodan çıkmış üzerime giyecek kiyafet arıyordum. Aslında bornozla hep dolaşırdım fakat Heran var.
Heran: Jin-sshi gelebilir miyim?
Cevap vermeme izim vermeden içeri dalan Herana şaşkınlıkla bakıyordum.
O da benden farksız değildi tabii..
Heran: Woaw özür dilerim!
Arkasını döndüğünde gülümsedim. Mimikleri çok iyidi..
Jin: Sorun değil, hemen giyiniyorum bekle.
Giyindiğimde bana dönmesini söyledim ve birlikte odamdaki balkonda oturduk.
Heran: İyi ki beni gitmektenn vazgeçirdin.
Gözlerinde hâlâ acı vardı...
Heran: Harry'nin intikamını almak istiyorum Jin-sshi, fakat ya size zarar gelirse?
Elini tuttum,,, ellerimin içinde minicikti..
Jin: Önümüzde zor savaş var Heran fakat...
Gözlerine baktım...
Jin: Bize zarar vermeyecekler, bizim aramızda olan bağ her şeyden daha güçlü. Koruyacağız bir birimizi.
Heran: Beni,,, ne olursa olsun bırakmayacaksın, söz mü?
Jin: Söz! Seni asla bırakmayacağım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
