Hava kararmaya yüz tutmuşken bizde sonunda kamp yapacağımız ormanlık alana varmıştık. Burası harika ve tertemizdi. Maddi ve manevi durumum iyi olsada hayatımda hiç kamp yapmamıştım. Ailem bana ve abime çok düşkündür. Annem ve babamla aram iyidi ve onları çok seviyorum ama bazı şeyleri yapmama izin vermezlerdi. Mesala kız arkadaşlarımla kalmama izin vermezlerdi. Ya da gece en geç saat 9da evde olmalıydım. Eh zamanla bende biraz karşı çıktım haliyle. 24 yaşında yetişkin biri olarak ergen tavırlar sergileyip anne ve babama küsmek yerine onlarla sakin ve rahat bir şekilde konuştum ve anlaştım. Bu geziyede izin verdiler. Birazda arkadaş çevremi tanımış olmalarınında bunda etkisi olmuştu. Maddi durumumuz oldukça iyi ama ben yinede evde boş oturmak yerine kafe satın almış ve kendi tarzıma göre düzenlemiştim. Buradaki arkadaşlarımda benimle birlikte çalışmak istediklerini söyleyince buna çok sevinmiştim.
"Heran hadi gelsene orada ne kadar dikiliceksin.?"
Lisa'nın sesiyle kendime geldim. Bir şey düşününce dünyayla iletişimim kopuyordu.
"Geldim işte ne bağırıyon"
"Biz burda it gibi çalışalım, sen orda ormanın tadını çıkar. Where is adalet.?"
Bunu bana söyleyen tabii ki hiç bir şey yapmayıp yerdeki halıya boyluca uzanan amazon kertenkelesi Sehun söylemişti.
"Sen git kendine bak Sehun'cum"
"Heran haklı Sehun. Gel bana yardım et şu hamağı bağlayalım"
Soobin ve Harry bütün gün araba kullandıkları için bir iş yapmayıp dinleniyordular. Zaten bir işte yok ki koca karavanla gelmiştik ve içerisi ev gibiydi. Hepimiz orda uyuyacaktık. Yani çadırda uyumak gibi hata yapacak değildik yaa, hayvanların saldırısına uğramak en son isteyeceğimiz şey bile değildi.
"Aç mısınız millet.?"
İrene'nin sorusuyla herkes masaya toplandı.
@@@@@@@@@@@@@@@@@
Artık hava kararmıştı ve biz ateş yakıp etrafında oturmuştuk. Açıkcası ben ve kızlar biraz korkuyorduk. Çünki niye korkmayalım.? Ormanın ortasındayız ve ilk kez böyle ortamda bulunuyoruz.
"Harry hatırlıyor musun kafede bir kıza sifarişini götürdüğüde kız direkt dudağına yapıştı.?"
Sehun'un o anı hatırlatmasıyla kahkahalara boğulduk. Harry ise sadece çatık kaşlarla bize bakıyordu.
"Sehun kafanı kırmamı istemiyorsan sus.!"
"Ahh tamam tamam sustum"
Sehun göz yaşlarını silerek zar zor konuştu. Bir kaç saniye sessizlikten sonra Harry'de bize katılarak kahkahalar atdık. Ağaçların arasından ses gelince birden sustuk.
"Ateşi söndürüp karavana girelim gece olduğu için tehlikeli ola bilir"
Soobin'in sözünü onaylayıp etrafı toparladık. Karavana girerken arkama dönüp baktım. Karanlıkta parlak çift gözün buraya bakmasıyla iliklerime kadar korkuyu hiss etdim. Hemen önüme dönüp karavana bindim. Suho kapıları kitleyip yatağına gitdi. Bende yatağıma uzanıp gördüğüm o gözleri unutmaya çalıştım. Ama uyuyamadım ve abimi aradım.
-Ne var fare surat?
+Yhaa.! Abi sen beni özlemedin galiba.? Sen nasıl abisin.?
-Kkkk şaka yaptım. Nasılsın?
+İyim. Annem ve babamla konuştum ama sen evde değildin galiba.?
-Banyodaydım o yüzden. Bak sana yavşayan felan yok dimi?
+Yok tabii ki abi. Onları tanıyorsun zaten. Neden şüphe ediyorsun.?
-Erkek onlar Heran erkek. Anlamazsın sen.
+A-abi yoksa sen... Sen kızlara mı yavşıyon.?
"Kime yavşıyor.?!"
İrene'nin sesiyle yatdığım yerden sıçradım. Bizi mi dinliyordu?
-Heran ben erkeğim. Hem o kimdi?
+İrene'ydi abi.
-Selam söyle.
+Tamam.
-Söylesene kızım.
+Söylerim dedim ya.
-Tch. Şimdi söyle duyucam.
+Aishh.
"İrene abim selam söylüyor."
"G-gerçekten mi.? Benden de söyle."
İrene az önce kekeledi. Bildiğin heyecanladı. Ulan aranızda bişey varsa ve benden saklıyorsanız sıçtım ağzınıza.
+Oda söylüyor.
-Duydum zaten. Hadi zıbar yat artık kafamı şişirdin iyi geceler.
+Pisliksin abi. İyi geceler.
Telefonu kapatıp uyumaya çalıştım. Umarım yarın iyi bir gün olur.
