"Sehun yapma parçalayacak seni"
Gelen fısıltıları duyuyordum ancak beynim algılayamıyordu ve gözlerimi açmakta zorlanıyordum. Birden yüzüme dökülen buz gibi suyla yatdığım yerden kalktım. Karşımda gergince dudaklarını kemiren bir adet Eunji ve pişkin pişkin gülen amazon kertenkelesinin mutasyona uğramış hali Sehun duruyordu. Tabii Sehuh'un elindede surahi vardı.
"Sehun ağzına sıçtım ulan.!"
Bağırmamla yatağımdan kalktım ve göt herifi kovalamaya başladım.
"Eyvah Heran küfür etdise gerçekten sinirlendi demektir. Bu sefer öldün Sehun"
Arkadan Harry'nin sesini duydum. Pislik hızlı koşuyordu ve ben hen uykulu hemde yorgundum. Durup karavana geri dönüp kapıyı sertce kapatdım. Harry haklı ben genelde küfrü içimde söylerdim eğer ki dışımdan küfür edersem gerçekten sinirliyimdir. Ve Sehun iti beni uykumdan bu şekilde uyandırmakla beni sinirlendirdi. Pislik. Banyoya girip yüzümü yıkayıp daha sonra giyindim. Dışarı çıkıp kimseye bir şey söylemeden masaya geçtim. Benim huyum bu napiyim sinirliyken kimseyle konuşmazdım. Ki bunu beni tanıyan her kes bilir. Belki ufacık şaka diye düşünüceksiniz ama ben sevmiyorum öyle şakaları.
"Heran ben özür dilerim gerçekten"
Sehun'un sesini duymak hiç istemiyordum.
"Kimseyle konuşmak istemiyorum. Yalnız kalıp sakinleşmem gerek. Beni tanıyorsunuz ve kimsenin kalbini kırmak istemiyorum."
Diyip masadan kalktım. Biraz ormanı gezmek fena olmazdı. Hem kuşların sesi felan sakinleşmeme yardımcı olur.
Biraz daha giderek şelale sesi gelmeye başladı. Şelaleye yakınlaşdıkca farklı bir ses... erkek sesi geliyordu. Şarkı söylüyordu. Daha da yakınlaşarak sese doğru gitmeye başladım. Bir erkekti ve arkası bana dönüktü. Sesi... mühteşemdi.
Şarkının sonuna kadar dinledim. Farketmesin diye karavana doğru ireliledim. Arkadaşlar oturmuş doğruluk mu cesaretlik mi oynuyordular. Gidip Lisa'nın yanına oturdum.
"Özür dilerim hepinizden"
"Asıl ben özür dilerim Heran ileri gitdim affet"
"Tamam Sehun üzülme affetdim. Hadi oynayalım"
Bir birimize sorular sorup eğleniyorduk. Aslında bakarsanız gizlimiz felan yoktu ama ben İrene'ye abimden hoşlanıp- hoşlanmadığını sormak istiyordum. Şişeyi Eunji çevirdi ve soru sormak ona cevap hakkı bana geldi.
"Evet bakalım Heran d mi c mi.?"
"C"
"Tamam o zaman Soobin'i öp."
"Ne.?!!"
Soobin'i öp mü.? Bu kız beynini ormanda mı düşürdü acaba gidip bakalım.?
"Evet. Yanaktan tabii"
"Yok bide dudaktan deseydin gerizekalı"
Diyip Soobin'e yakınlaştım. Tam yanağından öpecektim ki kurt sesiyle irkilip ayağa kalktım. Gündüz vakti bu ses ne böyle.?!
"Hemen içeri geçelim"
Sehun'un arkasından içeriye girdik.
Umarım kötü şeyler olmaz.//////////////////////////////
Akşam olmuştu. O sesten sonra hiç bir garip ses felan gelmediği için dışarı tekrar çıktık. Ailemle konuşup 3 gün sonra döneceğimizi haber verdim. Yani umarım döne biliriz. Ortamda garip sessizlik vardı. Sanki her an bir şeyler olacakmış gibi. Ben oturmuş burada başımıza bir şey gelmesin diye dua ediyorum. Sehun ve Eunji ise el kızartmaca oynuyordu. Bu iki salaklar bir birileri için yaratılmışlar sanki.
"Hadi yatalım artık"
Lisa'yı onaylayıp kalktım. Yatağımıza girip uyuduk.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Yüksek uğultular ve gürültülerle gözlerimi açtım. Diğerleride kalkmış mal-mal bir birimize bakıyorduk. Birden karavanının haraket etmesiyle hepimiz çığlık atdık. Sanki... sanki bir şeyler karavanı parçalıyordu.
"M-millet buraya gelin. Hemen.!"
Soobin'in pencereden neye baktığını merak edip hemen pencereye koştum. Gördüğüm şeyle nutkum tutuldu adeta. B-bu imkansız.!! Tam 5 tane.! 5 tane devasa bakın normal değil DEVASA kurtlar tarafından saldırıya uğradık ve şu anda karavanı parçalıyorlar.
"Heran orda ne bok yapıyorsun hemen buraya gel.!"
Sehun'un bağırmasıyla hemen onlara taraf koştum. Karavanın havalanmasıyla bir sağa bir sola düşüyordum. Ahh dizlerim.!!!
"Heran elimi tut. Heran.!"
Harry'nin elini tutub onlara sarıldım. Buradan sağ çıkamicaz. Korkuyorum. Kahr etsin.!! Karavanın bir tarafı parçalandı ve biz karavandan yere düştük. Kızlar ağlıyor. Ben.. Tanrım ben ne zaman ağladım onu bile bilmiyorum.