" Oğlum bu halin ne lan"
Tolga sınıfa giren merti çamurlar içinde görünce şaşıp kalmıştı.
" Şerefsizler ya çukur oluşmuştu yanımdan hızlıca geçince üstüm başım hep çamur oldu."
" Sen niye yaya geldin"Mert bu sorunun gerçek cevabını elbette veremezdi.
" Araba bozulmuş"
" Diğerini alsaydın"
" Sanane oğlum canım yürümek istedi allahalla"
" Tamam lan ne tersliyosun"Yerine geçip oturan mert camdan aşağı bakıp dalmıştı.
İpek bugün okula biraz süslenmiş gelmişti. Biraz da gizleyemeyeceği bir heyecan vardı içinde. Tüm gece serenle birlikte oturup ne olur, ne olmaz diye konuşmuşlardı. Elindeki bazı kağıtlarla önceden belirlediği bir sınıfa girmişti. İlk defa girdiği bu sınıfta tanıdık bir sima vardı. Gürcan.
İçeri girer girmez gözgöze gelmişlerdi. Elindeki kağıtları masaya koyarak öğrencileriyle iletişim kurmaya başlamıştı. Gürcan ise onu pür dikkat dinliyordu. İpek bunun farkına varıp şaşırmıştı.
" Bu etkinlik böylece içinizdeki öfkeyi, şiddete meyilinizin ne kadar olduğunu size gösterecek."
" Harikaymış hocam. Ne zaman başlayacak bu etkinlik"Gürcanın sorduğu soruyla ona doğru dönen ipeğin birden yüzü değişmiş " 2 hafta sonra" diyerek kestirip atmıştı. Biraz daha sohbet edip öğrencileriyle konuştuktan sonra zil çaldı sınıfından çıkıp gidecekti ki kapının dışında bir yerde gürcan kolunu tutup konuşmak istedi. Ani bir hareketle kolunu elinden çekip " bana bir daha dokunma" dedi.
" Ne var canım sanki. Şey diyecektim. Benden nefret ettiğini bu kadar belli etme sınıfta. Üzülürüm"
" Senden o kadar çok nefret ediyorum ki o kadar olur biliyor musun gürcan."Cevabını beklemeden odasına çıkarken mert ve jale geliyorlardı karşıdan. Mert ile göz göze geldi ama ne o konuştu ne ipek.
" Aşkım yemek yiyelim mi"
" Ben aç değilim. Sen ne istersen ye"
" Ya ne var beraber yesek"
" Jale iyi misin aç değilim diyorum. Sen ye bende otururum yanında."
" İyi peki"Mert bir masaya oturup jaleyi bekledi. O sırada telefonu çaldı mertin. Çalan numara kayıtlı değildi telefonunda.
" Kimsin"
" Okul çıkışında beni bekle."
" Sebep orospu çocuğu"
" Son bir işim kaldı seninle."
" Senden korkan senin gibi olsun"Jale gelmeden yerinden kalkıp hızlıca sınıfına doğru giderken gözü kimseyi görmediği için koridorda birine çarpmıştı. Yere saçılan kağıtları almaya çalışınca ipek olduğunu gördü.
" Dikkat etsene biraz "
" Dikkat etmesi gereken kişi sensin. Koridor kalabalık ne diye koşuyorsun"
" Koşmuyorum hızlı gidiyorum"
" Ne için. Yine hangi züppeliğin peşinden gideceksin"
" Bu yaşıma kadar kimseye hesap vermedim. Sana da vermem"
" Bak seni uyardım. Benimle düzgün konuşman için. Ne istiyorsun birdaha mı evine geleyim"Mert çok sinirlenmişti.
" Sen evime gelince hiçbir şey düzelmiyor. Düzelmeyecek. O yüzden evime gelip daha fazla germe beni."
Yanından hızlıca ayrılarak sınıfına çıktı.
Tolga eda ile uğraşıyordu. Mertin bu halini görünce yerinden kalkıp arka sıraya geçti." Noldu lan neye sinirlendin"
" Beni çıkışa davet etti."
" Kim"
" Gürcan"
" Ne yapacaksın"
" Gideceğim"
" Saçmalama. Onunla teke tek kimsenin olmadığı anda ne yapacaksın"
" Bana hiçbir şey yapamaz endişelenme"
" Hayır amk ne işin var. O bizim gibi züppe değil. Babasının mafya olduğunu da unutma"
" Ateş olsa cürmüm kadar yer yakar"
" Bende geleceğim"
" Hayır sen evine gidiyorsun. Bu işi de kimseye bahsetmiyorsun"
" Oldu canım bende geliyorum oradayım. İtiraz istemem şşş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçüğüm
ChickLitİmkânsız gözüyle bakılanlar belki de bakıldığı gibi imkansız değildir. #Rehberlik 1. 30.11.2021 #Ders 2. 11.05.2022