19

747 13 0
                                    

İpek oğluyla evinde ilk gecesini geçiriyordu. Pek ısınamamıştı kendi evinden başka bi yere ama artık burası onun eviydi. Haftalardır annesinden haber alamıyordu. Bir kez bile aramamıştı annesi. Serenden rica edip evdeki eşyalarını getirmesini istemişti. O zaman bile annesi bir şey sormamış ipek hakkında. Annesinin bu denli tepki vermesi onu çok çok üzmüştü. Ençok desteği ondan beklerken bu durum olmamıştı. Oğuzu yatağında uyuttuktan sonra üstünü örtüp odadan çıktı. Salona geçip öylece oturdu koltuğa. Düşünmesi gereken bir sürü şey vardı. Okuldayken oğuza kim bakacaktı, emrenin aramalarına daha ne kadar dönmeyecekti, merte karşı olan bu durumu nasıl sürdürecekti. Sorularla boğulup uyumuştu öylece.

Aradan haftalar geçmişti. Oğuzu bir haftadır okula getirip götürüyordu. Birinide bulamamıştı. Annesine diyemezdi. Oysa ki annesi olsaydı her şey kolay olurdu. Akşamüstü yemek yedikten sonra evinin zili çalmıştı. Kapıyı açınca karşısında tolgayı,edayı ve jaleyi görmüştü. Mutluluktan ağzı kulaklarına varmıştı bile. Tolgaya normal sarılıp kızlara çok sıkı sarılmıştı. Gözü arkalarına takıldı merti beklemişti ama gelmemişti. Tolga bunu görünce yanına gitti.

" İşi varmış. Gelmedi"
" Çocuk değilim ben tolga. İşinin olmadığını evinde oturduğunu gelmek istemediğini anlayacak yaştayım."
" Pardon ben bir an unuttum onu"

Buruk bir gülümseme atıp salona geçtiler. Kızlar salondaki küçük çocuğu görünce meraklı gözlerle ipeğe baktılar.

" Hocam neler oluyor"
" Oturun bakalım. Oğuz sen odana geç oğlum. Ben ablalarınla bir şeyler konuşacağım."
" Bu abiyi hatırlıyorum. Babamın evine gelmişti."
" Evet tolga abin. Hepsi benim öğrencilerim."
" Tamam ben gidiyorum"

Oğuz odaya geçtiğinde kızlar ipeğe baktılar.

" Duydunuz işte. Oğlum oğuz."
" Sizi bekar biliyorduk."
" Bekarım zaten. Gençlik hatası diyelim"
" Hiç hataya benzemiyor. Çok tatlı maşallah"
" Yaptığım hata oğuzu doğurmak değil. Biraz genç bir yaşta anne oldum ama iyi ki oldum."
" E babası nerde hocam"

Jalenin bu sorusu ipeği biraz zora koymuştu.

" Bilmiyorum"
" Yok daha demin babamın evi deyince ondan sordum."
" Orası başka bir hikaye ya. Konuşuruz sonra. Siz anlatın bakalım nasıl gidiyor okul. Az kaldı bitirmeye. Son seneye hazır mısınız sınavlara."
" Götürmeye çalışıyoruz hocam ya"

" Bu arada edacığım seni de tebrik ederim. Tolga dedi bana sevgili olmuşsunuz"
" Evet hocam içimde bir şeyler hissedince bütün olumsuzlukları silip ona yöneldim."
" Ne güzel. Çok mutlu oldum sizin için"
" Teşekkür ederiz"

İçinden merti sormak geliyordu ama cesaret edemedi. Jale sanki içindeki soruyu duymuş da cevaplar nitelikte konuya gitmişti.

" Bizde ne yapalım hocam okuldayız sürekli. Hepimiz mertte tabi."
" Beni yanlış anlamayın. Mertin okuldaki durumunu merak ediyorum sadece."
" Biz durumu biliyoruz hocam merak etmeyin. "
" Neyi"
" Merti işte. Biliyoruz."
" Jale ben aslınd..."
" Hocam benim açımdan hiçbir sorun yok. Emin olun. Ben sizin dediğinizi yapıp yoluma baktım. İyi ki de baktım. Yeni insanlar tanıdım"
" Neee gerçekten mi. Jaleeee çok mutlu oldum. Kimle tanıştın okuldan mı. Anlat çabuk"
" Okuldan. Kütüphanede tanıştık. Filmlere konu olacak bir tanışma oldu. Ben savaş ve barışı arıyordum. Meğer o da arıyormuş. Nasıl oldu bilmiyorum ben onu görmemiştim elimi kitabı bulmanın mutluluğu ile uzatırken elimin yanında bir el daha olduğunu gördüm. O an göz göze geldik işte. Anlayışlı davranıp bana verdi. Bende dedim ben okuduktan sonra sana verebilirim. O da tamam deyince öyle öyle ilerledi."
" Yaaaa ne güzel. Aferin sana güzel kızım. Kendi yoluna ayaklarının üstünde durmana sevindim."
" Çok teşekkür ederim hocam."
" Canım benim."

Küçüğüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin