38

441 10 0
                                    

" Girebilir miyim"
" Gir"

Mete ertesi sabah ipeğin odasına gelmişti. Normal mete gibi değil de biraz ukalalık yapan mete vardı karşısında.

" Anlat bakalım. Ne oldu dün bu yüzün gözün ne"
" Mertle tolga geldi yanıma konuşmak için bende bu konunun onlarla bir alakası olmadığını jale ile benim aramda olduğunu söyledim. Tolga sinirlendi saldırdı bana mert ayırmaya çalıştı. Olay bu kadar"
" Jale ile olanları biliyorum. Sevgilisi olman bunları yapacağın anlamına gelmiyor"
" Ya iki kişi arasındaki ilişkiye neden herkes dahil oluyo"
" Dahil olmuyoruz. Seviyorum diyorsun sevdiğin kızı birliktelik için zorluyorsun. Sence bu sevgi mi. Ne kadar ahlaksızca bir şey."
" Ahlaktan bahsetmeyin bana. Ben en azından yaşıtımla birlikteyim"
" Burda bana bel altı vurma. Konu senin jaleye tavırların. Zoraki bir birliktelik için belki de çok mutlu olacağın bir ilişkiyi berbat ediyorsun. Bak cinsellik karşılıklı olduğu zaman güzeldir. Bir taraf isteyip de bir taraf istemeyince hiç güzelliği kalmıyor. Jalenin başına gelen olay senin kızkardeşinin annenin ablanın ya da senin kızının başına da gelebilirdi. Empati kur. Sence güzel bir şey mi bu"
" Jale benim bir yakınım değil. Benim için cinsel bir objeden ileri gidemez."
" Neden elini tuttun o zaman"
" Ya ben ergenim ergen. O an istemişimdir ve tutmuşumdur."
" Yaptığın çok yanlış. Bir kızı bu şekilde tehdit edemezsin. Buna kimsenin hakkı yok"
" Babasının bile acımadığı birine ben neden acıyayım ki"
" Acınacak durumda olan jale değil sensin."
" Ayrıca jale senin sevgilinin eski sevgilisi. Bu nasıl bir midesizlik. Onu savunuyorsun bana."
" Aralarındaki ilişki pamuk ipliğine bağlı bir ilişkiydi bir. İkincisi jale benin öğrencim bu konuda onun yanında olacağım ne yaşanmış olsa da. Üçüncüsü bunların hiçbiri olmasa bile bir kadın olarak onun yanında olacağım."
" Anladım. Bitti mi sorgu sual. Çıkabilir miyim"
" Elini vicdanına götür. Düşün. Çıkabilirsin."

Meteye belli etmesede çok sinirlenmişti. Nasıl olurda böyle bir şeyi savunurdu. Bu ahlaksızca bir şeydi. Sevgilisi olmasına rağmen insan bir durma noktası koyar kendine. Metenin söyledikleriyle mertin söylediklerini karşılaştırmıştı. İkisi de aynı yaştaydı ikiside jale ile birlikte olmuştu mete sevdiği için, mert jale istediği için. Aralarındaki farkı görüp mertle bir kez daha gururlanmıştı.

Kantine kahve almaya inmişti. Koridorda tolga ve merti konuşurken görüp yanlarına gitti.

" Günaydın gençler"
" Günaydın"
" Çıktı mı o şerefsiz. Ben ne zaman geleceğim"
" Gelmene gerek yok. Öylesine gel dedim onu. Konuyu biliyorum zaten"
" Haksız mıyım ama adamlık mı bu yaptığı. Seviyorsan yaşadığı bu durumu yanında olarak atlatmasını sağlayacaksın. Bu ne yani."
" Aynen. Neyse sen bi gelsene benimle. Görüşürüz tolga"
" Görüşürüz"

Merti tolganın yanından alıp boş bir sınıfa soktu. Elindeki kahveyi masaya bırakıp merte kocaman sarılmıştı.

" Bir şeyler gül güzelimi üzmüş mü"
" Evet. Jale için üzüldüm. Metenin ağzından çıkanları bir duysan sinir olursun"
" Ne dedi ki"
" Onu söyleyemem de ne insanlar var dünyada. İnsan sevdiğine kıyar mı"
" Kıyamaz. Benim gibi"
" Herkes senin gibi olsa keşke. Bir sana bakıyorum bir de meteye. Aradaki fark dağlar kadar"
" Sen benden başka kimseye bakma tamam mı. Beni bir başka kimsede bulamazsın."
" Bakmam ki zaten"

İpek mertin dudaklarını öpmüştü.

" Napıyorsun okuldayız. Ayrıca senin mıntıkan değil bura. Biri görür"
" İyi ki seninle birlikteyim."
" Ahahahahahha sen önüne gelenle beni kıyaslayacak mısın hep"
" Evet"
" Ahahahahaha peki her kıyasladığında öpecek misin beni böyle"
" Evet"
" Güzelmiş. Sen yeter ki öp beni. Kalbinden geçirerek. Yer zaman mekan farketmez benim için."

Küçüğüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin