40

475 8 0
                                    

1 HAFTA SONRA

Okulda her şey normaldi. Tolga ipek mert eda yaşadıklarını atlatmaya çalışıyorlardı ama jalenin eksikliği hissediliyordu hep. Mert öğle molasında ipeğin yanına gitmişti. Odada bir başına oturuyordu. Mert içeri girince kapıyı kitlenip ipeğin yanına geldi. Elini tutup koltuğa oturtturdu. Başını dizine koyup okşamasını istiyordu. Konuşmadan anlaşabiliyorlardı.

" Nasıl düzelecek bu durum."
" Bilmem. Hayat böyle işte. Zalim"
" Ben düşünmek istemesemde bazen ne geliyor aklıma biliyor musun"
" Ne"

Mert kafasını kaldırıp ipeğin ellerini tuttu.

" Gürcan bana demişti ya ipeği senden alıcam diye. Yani jaleye yaptıklarını sana yapsaydı, sana dokunmaya çalışsaydı"
" Böyle bir şey olmadı. Düşünme böyle şeyler."
" Altından kalkamazdım. Sanırım bu sefer deliren ben olurdum. Sen hep benim yanımda ol tamam mı. Hiç yanımdan ayrılma."
" Beni senden sadece sen ayırırsın. Kimsenin buna gücü yetmez."

Kafasını ipeğin boynu ve omzu arası bir yere koymuştu.

" Benim şu an canımı alabilirler. Elin elimde kokun burnumda yanımdasın. Şu an huzura erebilirim"

İpek mertin saçından öpüp kendine doğru çekti. Küçük bedenine büyük geldi mert ona rağmen ayrılmadılar. Zilin sesi mertin kafasını kaldırabildi sadece.

" Bu hoparlörün kablosunu keseceğim. 10 dakikada bir çalıyor."
" Olsun. Ben seni burda bekliyorum tamam mı."
" Ne yapacaksın bugün"
" Bilmem. Serenle buluşmak istiyorum aslında."
" Anladım"
" Sen ne yapacaksın"
" Babam aradı eve gel diye konuşmamız lazım dedi"
" Neden"
" Bilmiyorum. Gitmek istemiyorum ama"
" Gitmen lazım önemli bir şeydir belki de"
" Belki"
" Kendine dikkat et tamam mı. Kendine hakim ol. Yanında hep hisset beni"
" Yanımda değil kalbimde hissediyorum"
" Koca bebeğim gel buraya"

Mertin olaylardan sonra 3 numaraya vurduğu saçlarından öptü.

" Yani demek istemiyorum ama saçların çok iyi olmuş"
" Beğendin mi"
" Bayıldım"
" Güzel"
" Ama başkalarının da bayılmasını istemem tabi"
" Ben sana bayılmışım başkalarından banane"

El ele tutuşup kapının oraya kadar geldiler.

" Dikkat et tamam mı"
" Tamam birtanem hadi git sınıfına"
" Görüşürüz"
" Görüşürüz"

Okul çıkışı mert evine geçmişti. Annesi ve babası salonda onu bekliyordu. Sert ve umursamaz bir tavırla geldi içeri.

" Noldu niye geldim ben"
" Otur. Annen bir şey diyecek"

Annesi ağlıyordu babası ise yine çok ciddiydi.

" Sen niye ağlıyorsun ne oldu. Ne anlatacaksın"

Annesi bi türlü söze başlamayınca babası girdi.

" Annen evliliğimizin altın kuralını çiğnedi."
" Nedir o kural"
" En büyük sırrımızı hoş annenin en büyük sırrını üçüncü bir kişiyle paylaşması"
" O ne demek. Senin ne sırrın var ne oluyor anlatsana"
" Anlat"

" Mert. Sana bunu çok söylemek istedim ama hiçbir zaman söyleyemedim. Seni kaybederim diye. Beni lütfen affet"
" Neyi söyleyemedin"
" Oğlum.. Senin öz baban mustafa değil"

Küçüğüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin