Annesine bıraktıktan hemen sonra babasına gitmişti. Ondan yardım isteyecekti. İkinci kez ondan bir şey isteyecekti ama yine kendisi için değildi. Şirkete girer girmez odasına gitti. İçeride tek başına oturuyordu sekreterini arayıp bilgi vermesini beklemedi. Kapıyı açıp içeri girince babası şaşırdı. Bir şey oldu sanıp ayağa kalktı.
" Mert noldu"
" Konuşalım mı biraz"
" Gel otur noldu anlat"" Kusura bakmayın efendim engel olamadım"
" Çık sen sorun değil"Tekrar merte döndü.
" Anlat"
" Senden yine bir şey isteyeceğim ama kendim için değil. İpek için"
" Ne oldu"
" İpeğin bir oğlu var ya oğuz. Gerçek babası geldi fatih. Bizim okulda yeni rehberlik öğretmeni"Babası büyük dikkatle merti dinliyordu.
" İpeği tehdit etmiş oğlumu bana göster diye ipek de göstermicem demiş o da bu işi resmiye dökücekmiş"
" Nasıl yani"
" Velayet davası açacak"
" Anladım. Fatihi okuldan attırayım yani"
" Hayır hayır kimsenin ekmeğiyle oynamaya gerek yok. Ben sadece bu velayet işlerinde ipeğin bir avukatı olsun istiyorum. Sağlam bir avukatı. Senin bildiğin vardır "
" Şirketin avukatları var. Onlar halleder merak etme"Masasındaki telefondan sekreterini arayıp avukatlardan birini yollamasını rica etti. Çok geçmeden avukatın biri gelmişti. Karşı koltuğa oturup mertin ağzından her şeyi dinledi.
" Önce ipek hanımın yazılı onayını almam lazım avukatı olduğuna dair. Sonra bir çözüm buluruz. Dert etmeyin."
" Teşekkür ederim"
" Bir yolu var ama bilemiyorum"
" Nedir"
" İpek hanımın evlenmesi gerekir. Oğuz da senin soyadını alır. Bu sayede sadece haftada 1 gün görüş izni olabilir. Oğuzu senin nüfusuna alacağız sonra"Mert bu evlilik işini kafasında düşündü. Babasına baktı o da merte bakıyordu.
" Doğru olan buysa yap" dedi merte.
" Onay veriyor musun evlenmeme"
" Önünde sonunda evlenmeyecek miydin zaten"
" Evet de senden böyle bir şey beklemiyordum"
" Bazı şeyler eskisi gibi değil artık. Bende bazı gerçeklerle yüzleştim"
" O ne demek"
" Boşver. Sen şimdi git ipeğe haber ver çok geçmeden bu iş hallolsun"Avukat da mustafayı onaylayınca mert arabaya atlayıp ipeğin annesinin evine gitti. Serende ordaydı. İçeri girince ipeğin öylece oturup tek bir noktaya baktığını gördü.
" Mert ne oldu oğlum"
" Bir yol buldum. Oğuzu vermeyeceğiz ona"İpek hemen ayağa kalktı ciddileşti.
" Ne buldun"
" Evleniyoruz"Seren ve annesi ne diyor bu çocuk diye mertin yüzüne bakarken ipek de ne dediğini anlamamıştı.
" Ne demek evleniyoruz"
" Baya yarın sabah gidip nikah kıyıcaz sonra da oğuzu benim nüfusuma geçireceğiz. Böylece velayeti hep sende olacak. Sadece haftada bir gün görebilme şansı kalacak"İpek mertin boynuna atladı mutluluktan.
" Sen merak etme. Oğuzu asla alamaz. Babama gittim. Şirketin avukatlarından birinin ayarladık. Yarın vekalet vermen gerekecek ona. Ki oda şu nüfus işlerini halletsin. Tamam mı"
" Seni çok seviyorummm"Annesini aldırmadan yanağından öptü mertin. Mertse gözlerini büyüttü annesinin yanında olduğunu göstererek. Bu hareketi herkesi güldürmüştü. Akşam yemeği yiyip sohbet ettiler. Yarın için konuştular. Evleneceklerdi. Heyecanlılardı. Saatler ilerleyince mert kızları da alıp çıktı evden. Onları evlerine bıraktıktan sonra tolgayı aradı yolda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçüğüm
ChickLitİmkânsız gözüyle bakılanlar belki de bakıldığı gibi imkansız değildir. #Rehberlik 1. 30.11.2021 #Ders 2. 11.05.2022