İlk ders zilinin çalması ile herkes sınıflarına gidiyordu. İpek odasında oturup kahvesini yudumlarken kapı çalındı. Gelen ise jale idi.
" Hocam merhaba girebilir miyim" dedi en yumuşak gülümsemesiyle.
" Gel tabii ki buyur"
Masanın önündeki sandalyeye oturup ipeğin halini hatrını sordu. Ve konuya giriş yaptı.
" Hocam ben bir şey konuşmak istiyorum ama biraz çekiniyorum" dedi utangaç şekilde.
" Bak burda yanlızız. Anlattıkların bu odada senin ve benim aramda kalacak."
Biraz güven hissedince anlattı dertli dertli.
" Ben yıllar önce bir olay yaşadım hocam."
" Ne olayı"Kafasını yere eğerek sessizce "intihar" dedi. Duyduklarını anlamaya çalıştı ipek. Yerinden kalkıp jalenin karşı koltuğuna geçip oturdu.
" Nasıl yani. Ne intiharı"
" Ya çok saçma gelebilir size. Bazı şeyler yaşandı onu söyleyemem ama bu intihar onun sonucunda olan bir şeydi."
" Özel değilse sormak istiyorum ne yaşadığını"
" Onu şuan söyleyemem. Ben çok kötü bir haldeydim. Bana o zamanlarımda ençok destek verenler mert,eda ve tolga idi. Biz yani ben bu olayı yaşamadan önce mert ile arkadaştım. Ve kabul edemesemde içten içe ona karşı bir şeyler hissediyordum. Bu olaylar olunca bana çok destek oldu. Hep yanımda oldular hepsi ama ben birtek merti görüyordum tabi"
" Eee"
" Sonra mert benim ona karşı olan duygularımı anlayınca benden uzaklaşmaya başladı. Eskisi gibi konuşmamaya,gezmemeye başladı. Birgün aradım akşam. Biraz geç açtı. Veryansın ettim, ağladım neden böyle yaptığını anlamak için. Sen benim arkadaşımsın dedi sana başka gözle bakamam. Senin bana olan duyguların ise yanlış dedi. Bizim yaşımız başımız kaç ki aşktan bahsediyoruz dedi. Baya konuştu. Ben cevabımı almıştım. Dedim ya küçüktük işte. Biraz ilgi çekmek istedim sanırım. Eczane dolabından ne olduğunu bilmediğim bir ilaç şişesi alıp çevirdim hepsini. Sonra bilincim gitti."İpeğin yüzü değişik ifadeler almaya başlamıştı. Ama dikkatle dinliyordu.
" Hastaneye kaldırıp midemi temizledikten sonra 2 gün istirahat ettim. Tolga ve eda da gelmişti yanıma onlarla birlikte mertte geldi. Kendini suçlu hissediyordu. Sanırım bende bu durumu kullandım biraz. Yalvardım nolur birlikte olalım diye. İstemediğini biliyordum hala da biliyorum ama kabul etti birdaha böyle bir olay yaşanmaması için"
Ellerini ellerine alarak " Jale sen ne yaptın" dedi ipek.
" Küçüktüm hocam. Yaptığımın arkasında değilim ama merti çok seviyorum çok istedim benim olmasını."
" Mert seni seviyor mu"Kafasını yere düşürdü. Hayır dedi ürkek bir sesle.
" Kendime zarar veririm diye benden ayrılamıyor da. Ben ne yapmam gerektiğini sormak için geldim. Bu anlattıklarımı 4 ümüz den başka kimse bilmiyordu. Birde siz biliyorsunuz artık."
Elleriyle jalenin yüzündeki saçları arkaya atıp elini yanağına koydu.
" Güzel kızım. Önce teşekkür ederim yüreğini bana açtığın için. Ama ne diyeceklerimi biliyorsun"
" Biliyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Mertin hayatını mahvettim"
" Hâlâ seviyor musun onu"
" Çok. Ama o beni sevmiyor biliyorum hissediyorum daha doğrusu. Benimle bir yerlere çıkmaz. El ele tutuşmaz. Ya masum bir öpücük bile kondurmaz mı yanağıma. Onu bile yapmadı. Zoraki birliktelik bu. Bende dün gece çok düşündüm. Mertin hayatını bu kadar gasp etmem yanlış. Okul bitince ne olacaktı. Mert beni hayatı boyunca sırtında taşıyamazdı ki."
" Kendin konuşup kendin cevabı verdin bile. Kendini mertin hayatından çekip kendi başına ayaklarının üstünde durmayı öğrenmen lazım. Yarın birgün üniversiteye gideceksin. Yeni insanlar tanıyacaksın. Kimse mert gibi yapmaz. O yüzden yavaşça kendini mertten uzaklaştırıp yoluna bakmalısın."
" Gidip ayrılalım diyeyim mi"
" Kendin bilirsin. Ben sana sadece yol gösteririm. O yolda peşimden gelip gelmemek senin tercihin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçüğüm
Literatura Femininaİmkânsız gözüyle bakılanlar belki de bakıldığı gibi imkansız değildir. #Rehberlik 1. 30.11.2021 #Ders 2. 11.05.2022