Hızlı bir dönüş yaptım, ne dersiniz?
Uzun zamandır yeni bölüm yazmıyordum, yalnızca düzenleme yapıyordum ve bu bölüm için çok heyecanlıydım, umarım güzel bir iş çıkarabilmişimdir.
Şimdilik her zamanki yazdığım kadar uzun bir bölüm değil ancak sizi mutlu edecektir.
Diğer bölümleri dört gözle bekleyin, son bölümlerin tadını güzelce çıkaralım...
İyi okumalar.
***
"Taehyung-ie!"
Jimin'in bana seslenmesiyle bagaja yenice bırakmış olduğum bavulumdan elimi çekmiş, diğer arabanın bagajına kendi bavulunu yerleştirmeye çalıştığını görmüştüm.
"Bana bir el uzatabilir misin?"
Zorlandığını anladığımda hızlı adımlarla yardımına yetişerek bavulu bagaja yerleştirdik. Teşekkür edip otomatik kapının düğmesine bastıktan sonra sürücü koltuğuna geçmişti.
Üç arabayla gidiyorduk çünkü hem eşya, hem de kişi sayısı çoktu. Bunun için yerden yüksek ve içi geniş olan arabalardan kiralamıştık. Böylece rahat bir yolculuk da geçirebilirdik.
"Taehyung-ah, gidiyoruz!"
Hoseok'un seslenmesiyle, birlikte gideceğimiz arabanın yanına varmış, ön koltuğa oturmuştum. Arabayı Jungkook sürecekti. Eğer yorulursa ben veya Hoseok sürücü koltuğuna geçecektik.
Namjoon ile Jin hyung bir arabada, Yoongi hyung ile Jimin birinde, Hoseok, Jungkook ve ben de ayrı bir arabada gidecektik.
Arabaya binip kemerimi taktığımda Jungkook arabayı çalıştırmış, gittiğimizi haber vermek için kornoya basmıştı. Sonunda yola çıkabildiğimizde ayağımdaki terlikleri çıkarıp geniş koltuktan faydalanarak bağdaş kurarak oturmuştum.
Orası, buraya oranla daha sıcak olduğu için üstüme; içinde tişörtümün de olduğu ince bir sweatshirt, altıma da gri tonlarında bir şort giymiştim. Sıcaklarsam üstümdekini çıkarabilirdim.
Bir saati geride bıraktığımızda, Hoseok "Tae, acıktın mı?" diye sormuştu, arkadan. Kendi hâline bıraktığım dalgalı saçlarımı başımla savururken "Biraz." dedim. Jungkook'un bakışları bir süreliğine bana döndüğünde "İstersen uygun bir yer bulup, yiyebiliriz." dedi.
Hoseok gerek olmadığını söyleyip yanındaki çantasından bir kutu çıkarmış, kapağını açarak içindeki sandviçleri görmemi sağlamıştı. Sandviçlere bayılırdım. Parlayan gözlerle bakarken Hoseok gülmüş "Al bakalım." diyerek sandviçlerden birini uzatmıştı.
Hızla elinden alıp bir ısırık aldığımda taşan sosunu parmağımla ağzıma itelemiştim. Tadı mükemmeldi. "Jungkook, al sen de." Hoseok'un uzattığı bir diğer dilimi, Jungkook araba sürdüğü için ben almış ve dudaklarına götürerek bir ısırık almasına izin vermiştim.
Ağzı yarım doluyken dikiz aynasında Hoseok'a bakarak "Teşekkürler." demişti. O da önemli olmadığını belli edercesine elini sallayıp kendi hakkını yemeye başladı.
Elimdekinden bir ısırık daha almadan önce "Diğerleri de acıkmış olabilir." dedim. Hoseok dolu yanaklarıyla bana cevap vermeye çalışırken "Onlara da birer kutu verdim, çoktan." demişti. Onu onaylayıp diğer elimde tuttuğum dilimden sevgilime de yedirdim.
...
Yaklaşık beş saatlik yolculuğun ardından sürücü koltuğundan sızlanarak inmiş, yere basan ayaklarımın ağrı içinde olmasıyla ağlamaya benzer iniltiler çıkarmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝕰𝖘𝖒𝖊𝖗 𝕲ü𝖟𝖊𝖑𝖎
Teen FictionBırak, tenin tenime, nefesin nefesime karışsın. Yorulursan eğer, saçların omuzumda dağılsın. DEVAM ETMEYECEK #smut (içerir) #yetişkin içerik