Bu Sefer Değil

5.8K 364 435
                                    

Mümkünse, lütfen sizleri satır aralarına yorum yapmaya davet ediyorum. Bazen heyecanla ve acaba ne düşünecekler bu kısım hakkında diye yazdığım yerlerde yorum görmemek, üzücü.

Sizi seviyorum.

İyi okumalar.





***

Sabah keskin bir baş ağrısıyla gözlerimi açtım ve yavaşça doğrulurken ellerimle şakaklarımı ovmaya başladım.

"Of, bu ne be?! Kafamın içinde ayılar tepiniyor sanki."

Yatakta oturur pozisyona geldim, başımın ağrısının hemen geçmesini umut ederken.

"Biz ona, alkolün ertesi günü etkisi diyoruz."

Gelen sesle irkilmiştim. Sonra onu gördüm, koltukta ellerini göğsünde birleştirmiş ve ayağını diğerinin üstüne atmış bir şekilde oturuyordu. İyi de ben en son... Siktir.

Ben ona, dün gece beni kucağına almasını mı söyledim?!

"Ben buraya nasıl geldim? En son seninle birlikteydim."

Ben konuşurken ayaklandı ve yanıma kadar geldi ancak ben konuşmaya devam ediyordum. "Bizimkiler, onlar nerede? Onlar da sarhoştu nası-" Yüzüme doğru yaklaşıp, "Susacak mısın, artık? Ne çok konuşuyorsun öyle." demesiyle susmuştum.

Yüzlerimiz arasındaki ufak mesafeyi göz ardı etmeye çalışarak, birkaç bir şey daha hatırlamayı yeğledim.

Ayrıca, buraya nasıl geldiğimi, dün gece neler olduğunu ve bizimkilerin ne yaptığını merak ediyordum.

Aramıza biraz mesafe koymak adına onu göğsünden itmiştim. Hissettiğim taş gibi kaslarla gözlerim kocaman olsa da hemen kendimi toparlayıp tekrar sorumu sordum.

"Herkes güvenli bir şekilde eve gitti mi?"

Gözlerimin içine bakarken usulca başını sallamış, yüzüne düşen kıvrık tutamları bu hareketiyle hafifçe dalgalanmıştı.

"Seni buraya getirdim çünkü, Yoongi, ailenin seni o hâlde görmelerinin iyi olmayacağını söyledi."

Ona baktığım sıra, aklıma dün kokusunu kokladığımı ve bunu hyungumun gördüğünü hatırlayınca "Yoongi hyung beni öldürecek!" demekten kendimi alamamıştım.

Kaşlarını çatıp anlamayan gözlerle baktığında susmuştum. Ne diyecektim, aç köpekler gibi kokunu kokladığım için hyungum kellemi koparacak, mı?!

Ona öylece bakacağımı anlayınca durdu ve hiç beklemediğim şekilde yanağıma bir öpücük bahşetti.

Şuracıkta öldürmek istiyordu beni, it herif. Gözlerimi irice açıp ona baktım. Kalktığımda kafamda tepinen ayılar, şimdi ise karnımda tepiniyordu.

"Bu ne içindi?"

Geriye doğru gerilip avuçlarını ters şekilde yatağa yaslamış, bana biraz geriden bakıyordu.

"Dün burnunu boynuma dayayıp, kokumu içine çekerkenki tatlılığının ödülü." Ellerinden birini çekerek elimin üstüne koydu, sonrasında parmak uçlarıyla okşadı tenimi.

"Daha fazlasını yapabilmeyi isterdim."

Gündüz vakti bile pırıl pırıl olan gözlerini yüzüme çıkarmış, bir yandan da elimi tamamen kavramıştı.

Her ilk adımı atan taraf o'ydu ve bunca şey içerisinde hoşlandığım bu adama bir teşekkür borçluydum. Fakat bunun kuru bir teşekkürle olmayacağını da biliyordum.

𝕰𝖘𝖒𝖊𝖗 𝕲ü𝖟𝖊𝖑𝖎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin