Bir Başka Aşk

4K 238 106
                                    

Sizi özledim ve seviyorum.

Yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar.





***

Hayat kimi insan için zordur, kimi insan içinse sadece basit.

Kimileri her gece, ışıldayan ayın altında gözyaşı döker, kimileri ise kahkahalarla doldurur bu karanlığı.

Zordur gülmek, gülümsemek. Çünkü içten bir şekilde hissetmelisin mutluluğu, kırıklıklarla dolu bir tebessümü değil.

Benim boynu bükük tebessümlerim artık içten bir mutluluğa dönüşmüş, asla ışığı sönmüyordu. Tabii, bunun birçok nedeni vardı ama en önemli etken dostlarım ve o'ydu.

Bir insan yaralarından öpülebilir miydi? Öptüğü yer iyileşir miydi? İdare ediyordum bir şekilde, çok da kötü değildim ama artık daha da iyiyim. Sarıldığım, vanilya ve okyanus kokan bu adam da mutluluğumun ve iyileştiğimin kanıtıydı.

Derste olmamız neredeyse hiç umurumda değildi ama bir süre sonra ayrılmam gerektiğini biliyordum. Yanağımı sert göğsüne sürtüp, yavaşça ayrıldım sıcak tuttuğum yerden.

Derste olduğumuzdan olsa gerek, geri çekilmeme izin vermişti. Yine de sol elini, sağ elime kenetlemişti. Her ne kadar ders anlatan öğretmene baksa da, bir diğer dikkatinin üzerimde olduğundan adım gibi emindim. Bana karşı hep tetikteydi ve bu beni azıcık(!) utandırıyordu.

Yaklaşık 10 dakika sonra zil çalmış ve Jungkook'un beni toplandığımız yere çekiştirmesine neden olmuştu. Bana olup bitenleri anlattığından beri sanki çok daha rahatlamıştı. Onu yargılamıyordum. Hiçbir zaman yargılamazdım. 'Neden yapıyorsun bunu?' demedim çünkü, bunu sormaya, onu sorgulamaya hakkım var mıydı onu bile bilmiyorum.

Ki olsa da sorgulamazdım. O böyleydi, değişemezdi, sadece yaptıklarını aza indirebilirdi. Ancak ben onu böyle kabullenmiş, böyle hayatıma almıştım. Bu benim için bir sorun teşkil etmiyordu. Sadece, bunun gibi durumlarda ona bir şey olabilecek düşüncesi korkutuyordu beni.

Bahçeye çıktığımızda çardağa gelen sadece Jimin ve Namjoon hyung'tu. Jungkook arkadaşlarıyla selamlaşıp beni yanına çekerek oturmuştuk. Hemen ardımızdan da diğerleri teşrif etmişti yanımıza.

Jin hyung gülümseyerek saçlarımı karıştırmış, Hoseok ise yanağımdan makas alıp Jungkook'un derin bir nefes almasına sebep olmuştu. Kıskanıyor olsa da yakın arkadaşım olduğunu bildiği için bir şey demiyordu.

Düşünceli ve nazikti.

Son olarak Yoongi hyung da göz kırpıp yerine oturmuştu. Namjoon hyung bacak bacak üstüne atarak "Bugün bara gideceğim, kimler katılmak ister? Normalde sevmem böyle ortamları ama sanırım kafa dağıtmaya ihtiyacım var." dedi.

Ben elimi kaldırmıştım ki, Jungkook tutup sertçe indirmişti. Jimin elini kaldırmış, hyungumdan sert bakışları yiyince "Ah, şey ben-benim işim vardı şimdi aklıma geldi." demişti. Hyungum ise sanki bir şey duymamış gibi etrafına bakınıyordu.

Hoseok zaten katılmamış, geriye bir tek Jin hyung kalmıştı. Herkesin bakışları ona dönerken "Oh, pekâlâ. Sanırım zor bir gece olacak, en azından benim için." demişti Namjoon hyung. Ne demek istediğini tam olarak anlayamadığım için yanımdaki sevgilime dönmüştüm.

O ise gülmemek ister gibi dudaklarını birbirine bastırmış ve bana bakarak sadece omuzlarını silkmişti. Jin hyung kaldırdığı elini hemen indirerek "Sorun olacaksa gelmem, cidden hiç önemli değil." demişti. Benim tanıdığım hyungum, oraya gitmek için benim başımın etini yer ve binbir çeşit tehdit savururdu.

𝕰𝖘𝖒𝖊𝖗 𝕲ü𝖟𝖊𝖑𝖎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin