𝕰𝖘𝖒𝖊𝖗 𝕲ü𝖟𝖊𝖑𝖎

Kırgınlıklar

Umarım çokça beğenirsiniz bu bölümü, gerçi ben bile nasıl yazdığımı bilmiyorum.

İyi okumalar.

***

"Bizim önceden tanışmışlığımız var." dedi James ve hafifçe güldü.

Susmasını istiyordum, sussun ve bir daha konuşmasın.

Mahvediyordu her şeyi.

"Kendisi, çok hırslı biri."

James'in dedikleriyle yutkunmuş ve Jungkook'un elini bırakmıştım. Jungkook ise zaten hiçbir şey anlamamış öylece bana ve James'e bakıyordu.

Korkuyordum.

İşte şimdi, korkuyordum.

Tepkisinin ne olacağını bilemiyordum ama sinirleneceği kesindi. James aslında kötü biri değildi ama iyi de değildi.

"Taehyung bir şey söyle, neler oluyor?"

Sinirli çıkan sesini duyduğumda ona dönmüş ve "Söz sonra anlata-" demiştim ama onun sözümü kesmesiyle cümlemi tamamlayamadım. "Hemen! Şimdi!" dedi hafifçe bağırarak "Açıkla." diye de sakince devam ettirdi cümlesini.

Jungkook, sonrasında odadaki şaşkın adamlara dönmüş ve James hariç hepsini neredeyse kovmuştu. Bizimkiler de sessizce bizi yanlız bırakmıştı. Tekrar bana döndüğünde elim ayağıma karışmıştı.

Yalan söyleyemezdim. Birbirimize bu kadar güvenirken, bu güveni boşa çıkarmak aptallık olurdu. Eh, geriye de tek bir seçenek kalıyordu. Sonuç ne olursa olsun söylemeliydim.

"B-ben birilerini... yani şey, b-birilerini öldürdüm."

Son kelimem dudaklarımdan sessizce firar etmişti. Hayır, pişman değildim öldürdüğüm kişiler için. Sadece Jungkook'un verecek olduğu tepki beni endişelendiriyordu. Kafamı aşağıya indirip gözlerimi sıkı sıkıya kapattım.

"Ne için?" diye sordu sakince. Sakin tınısı beni daha da korkutuyordu. Cevap vermedim, veremedim. Kolumdan tutmuş ve bir anda sarsmıştı. "Ne için diye sordum, Taehyung!" Bağırıp durmasından dolayı gözlerim dolmuş ve bakışlarımı karaltılarından çekmiştim.

O sırada James, derin bir nefes almış ve bana bakmıştı. İzin ister gibiydi. Artık pes etmiş ve omuzlarımı düşürerek ona izin vermiştim.

"Bay Jeon, izniniz olursa ben anlatayım. Şu an Bay V'nin konuşabileceğini sanmıyorum."

Jungkook kolumu bırakmış ve soğuk bir şekilde "Anlat." demişti. Ben kollarımı göğsümde birleştirirken kısa bir an gözleri bana değmiş daha sonra odağını James'e vermişti.

"V, bundan 2 yıl kadar önce yer altındaydı." dedi derin bir nefes verip. Jungkook tam konuşacağı sırada sözünü kesmişti. "Ama bir nedeni vardı. Tek bir nedeni. Tek bir amacı." demişti işaret parmağını kaldırarak.

Sevgilim kaşlarını kaldırmış, merakla bakmıştı. "Neymiş, o sebep?" James havadaki parmağını indirmiş, hiç tereddütsüz cevap vermişti.

"Büyükannesi."

Büyükannem demiştim kendi kendime.

Gözümü bile kırpmadan öldürdüğüm insanların sebebi olan kişi.

Jungkook kaşlarını çatmış "Neden onun için yer altındaydı ki?" deyip bana bakmıştı kısa bir süre. Sesindeki siniri hâlâ hissedebiliyordum. Daha çok kızacaktı, biliyordum. Hem de çok.