𝕰𝖘𝖒𝖊𝖗 𝕲ü𝖟𝖊𝖑𝖎

Küçük Çocuklar Gibi

Bu bölümde düzenlemenin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Gelecek bölümden itibaren normal akışa geçiş yapıyor olacağım.

Yeni hikâyeme göz atabilirsiniz, beğenmeniz dileğiyle.

Sizi seviyorum.

İyi okumalar.

***

Eve, gülüşe gülüşe geri geldikten sonra salona yayılıp bilim kurgu filmi açmıştık. Kimimiz yerde oturuyor, kimimiz ise koltuklarda yayılıyorduk.

Filme daha iyi adapte olabilmek için Yoongi hyung ışıkları kapattırmıştı, bu yüzden yüzlerini sadece televizyon ekranından yansıyan ışıkla birlikte görebiliyordum.

Gözlerimi ekrandan çevirdiğim sıra Jin hyungun elindeki muzlu cipsi görmüş ve "Alabilir miyim, hyung?" demiştim, elimi uzatarak. O da hızla kafasını sallayıp uzatmıştı paketi. İçinden bir tane alıp sırtımı yasladığım bedenin ağzına doğru götürmüştüm.

Bu cips, Jungkook'un en sevdiğindendi.

Parmak ucumda önce nefesini, daha sonra dudaklarını hissetmiştim. Yediğini, hafifçe çıkan seslerden anlayıp vücudumu biraz ona döndürerek paketi eline tutuşturdum.

Paketi sağ eliyle tutarken, karnıma doladığı sol elini de çekmeden cipsini yemeye başladı. Böylelikle daha da yaklaşmıştım ona ancak Hoseok'un elinde gördüğüm marşmelo ile bunu çoktan unutmuştum bile.

Hoseok üstündeki bakışlarımı hissetmiş olmalı ki, onun da bakışları beni bulmuş, elinde tuttuğu ve ağzına götürmek üzere olduğu marşmeloya bakıp gülerek bana uzatmıştı.

Ağzımı kocaman açıp yerde oturduğu için aşağıya doğru eğilerek güzel şekerin ağzıma girmesine izin vermiştim. Mutlulukla gözlerimi kapamadan önce arkadaşıma bir öpücük atarak keyifli bir şekilde de ağzımdakini çiğnemeye başladım. Birkaç saniyenin ardından dudaklarıma aldığım darbeyle irkilip gözlerimi açtım ve Jungkook'a döndüm.

"Öpücük atma."

Gözlerimi devirip önüme dönecektim ki, kollarının arasında olmamı fırsat bilerek beni daha sıkı tutmuş, kaşları çatılmış ifadesiyle karşı karşıya kalmamı sağlamıştı.

Dudaklarını işaret parmağıyla gösterip büzmeden önce "Bana gözlerini devirmeni sevmiyorum, bu yüzden beni öpmelisin." demişti. Ben hâlen büzüştürdüğü dudaklarına bakarken, bir de üstüne üstlük gözlerini yummuş ve başını bana doğru uzatmıştı.

Şirinliğine gülümserken, elimi ilk önce topladığı saçlarında gezdirip sonra kırmızılıklarına bastırmıştım dudaklarımı. Birkaç saniye öyle beklemiş, ardından ıslak bir sesle ayrılmıştım ondan.

"Buraya adam akıllı film izlemek için geldik. Eğer burada kaldığımız süre boyunca böyle olacaksanız, önceden söyleyin kendi evime gide-"

Yoongi hyung bize sitem ederken, Jimin kıstığı gözleriyle hyungumu öperek sözünü kesmişti.

Bir süre Jimin'e baktıktan sonra tekrar bize dönmüş "Bir süreliğine idare edebilirim, sanırım." demişti, kısık sesiyle.

Hepimiz bu dönüşüne kahkahalar atarken, tekrar filme odaklanmıştık.

Bir süre sonra film bitmiş, aramızda sohbet etmeye başlamıştık. Saat gece 2'yi gösterirken çoktan uykumun gelmiş olduğunu ve içtiğim biralar sayesinde başımı sabit tutamadığımı fark ettim.

Bu yüzden daha fazla dayanamayıp ayaklandım ve diğerlerine "Ben uyumaya gidiyorum, siz de gece kalmayın. İyi geceler." dedikten sonra sevgilimin yanağına öpücük vererek salondan ayrıldım.