Bakugo nun dilinden
Odama girdiğimde nedense ışığı dahi açasım gelmemişti. Düşünmeden balkona doğru ilerledim ve cam kapısını çekerek açtım. Balkon kenarına yürüyerek kollarımı beton kenarına dayadım. Derin bir iç çekerek havaya baktığımda hilal şeklindeki ay ve yıldızlarla gözlerimi gökyüzünden çekemedim.
Sanki tüm gün içimde olan huzursuzluğun yok olması için gökyüzündelerdi. Başımı hafifçe yan tarafa çevirdiğimde gördüğüm balkonun ve odanın boşluğu tekrardan o huzursuzluğun gelmesine neden olmuştu.
"Hey Bakubro sende mi burdaydın?" "Kendi balkonuma çıktım seni boktan saçlı. Boktan bir soru sormasan şaşardım zaten." sözlerime karşı hafifçe gülümseyerek iki karış kalınlığında ki betonun üstüne çıkmaya çalışmıştı. " Oi boktan saçlı yine ne halt yiyorsun sakın atlamaya çalışma... Baştan söyliyim tutmam. " Tutmaz mıyım? öyle mi seni salak o zaman neden her an yanına atlayacakmış gibi tetikteyim. "Hadi ama bro sadece oturucam hem bana bişey olmaz bilmiyor musun?" diyerek klasik yumruk tokuşturmasını yapmıştı ki az kalsın bu hareket yüzünden yeri boyluyordu. "Dikkat etsene seni s*kik. Akşam akşam tantana yapma." "Tamammm." balkonun iç kısmında olan bacaklarını dışarıya çevirerek oturmaya devam ederken konuştu tekrardan. Malum iki dakika çenesini kapatamıyordu. " Dostum şu yıldızların güzelliğine baksana ama keşke ayı da görebilseydik." "O koca s*kik gezegeni görünce eline ne geçicek sanki" " Hadi ama dostum daha önce hiç ayla konuşmadın mı?" " Neden s*kik bir gezegenle konuşmak isteyeyim ki?" "Ben küçükken Ayı ilk gördüğümde ne kadar güzel olduğunu söylemişim anneme. O öldükten sonra da anneme anlatmak istediğim pek çok şeyi aya anlatmaya başladım nedense. Bilmiyorum... Bazen beni duyduğunu düşünüyorum... (hafifçe gülümser) Neyse dostum umarım sen bu tarz bir şeyden dolay konuşmazsın Ay ile " Boktan saçlı sustuktan sonra ne diyeceğimi bilememiştim. Resmen boğazıma s*kik bir düğüm atılmışta konuşamıyor gibiydim. Ona baktığımda ise buğulu gözlerle gökyüzünü inceliyorum.
Aklıma gelen anı ile iyice moralim bozulmuştu. Hafifçe mırıldandım." Sanırım seninle konuşmaya ihtiyacım var s*kik gezegen." diyerek derince bir iç çektim. Tek bir gün garip davrandığı ve onu görmediğim için neler çektirmişti bana. Bir önceki günü düşündüm. Kolu yaralıydı acaba iltihap kapıp daha da mı kötü olmuştu kolu, birde üstüne ona salak saçma bağırmıştım. Her ne kadar kabul etmek istemesem de bağırmamın sebebi sabah beni unutup o utangaç dangalakla gitmesiydi. Ne vardı ki bunda? Zaten kafası beş karış havada gezen birisinin beni unutması oldukça mantıklıydı nede olsa.
Peki ya başkası olsaydı. Benim yerime başkası olsaydı orda onu da unutur muydu? Ahhh s*ktir... Neden bu kadar derin düşünüyorsam. "Yoksa gerçekten bir etkin mi var lan a*cık gezegen." Sessizlik... Tabi ya o sadece bir gezegen seni aptal sana cevap veremez.
Tekrardan oflayarak içeriye doğru adım attım, bugün ne kadar da çok iç çekip oflamıştım.Yatağıma uzandığımda olduğum yerde bir sağa bir sola yuvarlanıyordum. Zaten yatma vaktimi fazlasıyla geçirmiştim neden uyuyamıyorum ki? uykuya dalmak üzereyken en son gördüğüm şey karanlık odamı aydınlatan o s*kik gezegen olmuştu.
~~~~~~~~~~
Aslında bu bölümdeki kirinin hikayesini şarkının yorumlarında görmüştüm ve bana aşşırı duygusal gelmişti🤧 o yüzden eklemek istedim kendi hikayemede
Eheheh bu bölümde kiriye ne olduğunu açıklamadım az daha sabredin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Talking To The Moon
RandomKiribaku fanfic ilk fanfic im olduğu için biraz kötü yazabilirim kusura bakmayın ve şimdiden uyarmak istiyorum aşşşşşşşşıııırrııı fazla küfür var her ne kadar sansürlesemde rahatsız olucak kişiler olabilir