14

69 11 15
                                    

Bakugou nun dilinden

Sabah uyandığımda okulun başlamasına bir saat vardı. Okul için hazırlanıp kahvaltıya indiğimde annemin birşeyler hazırlamış olduğunu gördüm. Göz teması kurmadan masaya geçip sessizce tabağıma hazırladığı şeylerden alıyordum. " İstersen bugün okula gitme seni velet iyice dinlenmeden kimseyi ezemeyeceğini biliyorsun." " İstemez." Tabi ki de okula gidicektim. O boktan saçlıyı görmeli ve iyi olduğundan emin olmalıydım. Şu velet işini çözüp çözemediğini merak ediyordum ve bunu öğrenmenin tek yolu da okula gitmekti.

Kahvaltıdan sonra yola koyulduğumda hâlâ daha o salağın iyi olup olmadığını düşünüyordum. Belki de evde kalmalıydım çünkü okuldaysa nasıl davranacaktım ki. Ya yüzüme dahi bakmazsa? Belki de herkese benim ne kadar acımaz biri olduğumu anlatırdı. Hiçbir şey bilmiyor da olabilirdi? Onun bilmemesi bir şey değiştirir miydi? Vicdanım rahat bırakır mıydı beni? Sen Bakugou Katsuki sin kendine gel sikik duygularının bir önemi yok eğer bi önemi olursa nasıl hedefin doğrultusunda ilerleyebilirsin ki?... Ahhhh o boktan saçlıyı görmem lazım yoksa çıldırıcam.

Sınıfa girdiğimde sınıfta tek tük ekstralar vardı. Henüz bizim salaklardan kimse görünmediği için sırama geçerek dışarıdan okula girenleri izlemeye başladım. Gözüme kulaklık takıldığında her zamankinden suratsız olduğunu görmememle içime kurt düştü. Dersin başlamasına beş dakika kala rakun göz ile bant kafa da gelmişti. Peki sokuk pikacu ve boktan saçlı neden ortalıkta görünmüyordu?

Aizawa geldiğinde motor bacağa dönüp konuştu. " Tenya sadece Kirishima ve Kaminari yok değil mi?" " Evet Sensei." sabahtan beri yüzü beş karış olan kulaklık elini kaldırarak söz hakkı istediğinde ne soracağını az çok anlamıştım ve sorusunun cevabını kabul etmek istemesem de bende merak ediyordum. " Sensei neden gelmediler." " İkisi de izinli çocuklar bir sorun yok. " "Ama Sensei..." "Sorun yok dedim Jiriou. Artık derse geçelim."

Bu sersem hoca yine uykusuz mu amına koyayım. Kız sadece ama dedi. Sahi neden ama demişti ki? Birşey mi biliyordu yoksa. Teneffüs zili çaldığında rakun göz ve bant kafa yanıma geldiğinde endişeli görünüyordu. Yine ne olmuştu anasını satayım bi günümüz düzgün sakin geçse şaşırırdım. Daha o iki salağın ağzını açmasına fırsat olmadan kulaklıkta gelmişti. " Şey çocuklar siz Kaminari nin en yakınlarısınız... Hafta sonu hiç konuştunuz mu?" " İlk gün beraberdik ama dünden beri ulaşamıyoruz. Bizde endişelenmeye başladık. Sen hiç konuştun mu? Sizin gitar çalışmanız vardı." "Ona da gelmedi o kadar ısrar etmiş olmasına rağmen. Öğlen gibi aradığımdaysa sesi çok kötü geliyordu... Ve şey..." " Ne söyliceksen söyle işte seni salak. Ağzında geveleyip durma." " Şakasına ölüm haberi almış gibisin dedim... Şakaydı gerçekten... Ama sayılır diye cevap verdi. Sonra da geveleyip kapattı. Bir daha da ulaşamadım zaten. " " Hasss"
"Ailesinden birine bişey olmuş olmasın. Ya annesine olduysa annesi zaten kahraman değil mi?" "Peki kiri ye ne demeli ona da doğru düzgün ulaşamadık. Bi görüntülü konuştuk onda da çok yorgun görünüyordu." " Ahh şu ikisi ne karıştırıyor gerçekten bilmiyorum umarım iyilerdir. Hey bakugo sen kirinin yanına gitmiştin demi? Nasıldı? Sana bişey dedi mi?" rakun gözün birden yönelttiği soru ile kalp atışlarımın hızlandığını hissedebiliyordum fakat bunu onlara çaktıramazdım." Ne biliyim lan ben aradan bi gün geçmiş sürekli o boktan saçlıyı düşünecek değilim ya. " SÜREKLÜ ONU DÜŞÜNÜYORSUN SENİ SALAK. Onların bunu bilmesine gerek yok salak vicdan kapa çeneni. Önemli olan nasıl bilgi edinebileceğim. Dur lan motor bozuntusu haberi varmış gibi konuşmuştu derste." Hey motor bozuntusu gel lan buraya " " Bakugou daha saygılı olmalısın. Ayrıca adım motor bozuntusu değil." "Neyse ne gel işte uzatma." derin bir nefes vererek yanımıza geldi. Havalara bak havalara. "Sen kesin bişey biliyorsundur şu iki salakla alakalı. Merak ettiğime değil de bunlar sıramın önünde dikilip duruyor. Dökül şimdi ne biliyorsan." "Üzgünüm çocuklar ama bir şey söyleyemem. Söylicek olsa zaten Sensei söylerdi."  " Bana bak eğer bilmemiz gereken bir şeyse ve sende söylemiyorsan o motorlarınla güzel fanteziler uygularım sana " "Detayları bende bilmiyorum bana da pek söylemedi Sensei ama iyiler... Yani sanırım... En azından Kaminari iyi..." " NE DEMEK..." "Hey Tenya-kun biz kantine gidiyoruz sende gelsene." tam bağırırken nerden çıktı bu s*kik. Zaten sürekli bir yerlerden fırlamasan olmuyor demi aptal inek! O salağın seslenmesine fırsat bilerek yanımızdan giden motorla işim daha bitmemişti.

Öğlen arasında tam sınıftan çıkarken Motor bozuntusunu durdurarak bir şey için yardıma ihtiyacım olduğunu söyledim. O salakta sorgulamadan beni takip ederken okulda kimsenin olmadığı bir yere gittim. Böylece kimse görmeden onu sorgulayabilir ve istediğimi alabilirdim. O esnada çiselemeye başlayan yağmur yüzünden her ne kadar ıslansam da şuan zerre umrumda değildi.

"Bakugo burda ne işimiz var?" " Şimdi seni salak düzgünce anlatıyorsun. En azından kaminari iyi derken ne s*kim zırvalıyordun?" "Bunu sana söyleyemeyeceğimi söylemiştim bakugo" "O zaman bende Sensei e gidip o yuvarlak surata nasıl kopya verdiğini anlatayım hağ? Ne dersin?" " O sadece bir kerelikti! Görevde oldukları için çalışamamıştı." " Sence bu benim ne kadar umrumda." " İyi sen kazandın. Sensei kirishimaya göz kulak olması için birini seçmemi söyledi. " " Ne? NEDEN? " " Daha sonra dan öğrendiğime göre sanırım hastaneye mi ne kaldırılmış. Sabahta kaminari ile konuşurken duydum evdelermiş şimdi ama neden okula gelmediler bilmiyorum. Birkaç gün daha gelmeyebilirlermiş. " Nasıl yani ne olmuştu lan bu boktan saçlıya?

Kafamın içindeki sorularla koşmaya başladım. Yanına gitmeliyim ne olursa olsun o salağın iyi olduğunu kendi gözlerimle görmeliydim. Patlamalarımla daha hızlı gidebilirdim ama.. Ahh sikik yağmur tam da yağacak zamanı bulmuştu. Tren istasyonuna geldiğimde trenin kapıları kapanmak üzereydi ve bir sonraki bir saatten önce gelmezdi. Çaresizce avuçlarımdan patlamalar çıkartmaya çalıştım ve azda  olsa  patlamalar sayesinde binebildim. Nefes nefeseyken kendime küfürler ediyordum. Siktiğimin gururu yüzünden yanına tekrar gitmemiştim. Şimdi ne yapıcaktım ki?

~~~~~~~

Eheheh bölüm aslında daha uzun olucaktı ama uzun bölüm bayar diye düşünerek böyle yazdım.

Umarım beğenmişsinizdir.

Uuuu bakalım bakugo kirinin yanına gidince neyle karşılaşacak yada karşılaşacak mı? Öhö öhö

Talking To The MoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin