Kapıyı açtığımda karşımdaki manzarayla dona kaldım. Ne yani boktan saçlı yalan söylemiyor muydu? Ama bu imkansızdı. Onun küçük bir akrabası olmadığına emindim. Peki o zaman bu velette kimdi? "Bu velette kim boktan saçlı? Yoksa bana yalan mı söyledin lan!" boktan saçlı sessiz kalırken hâlâ daha nefesini düzenlemeye çalışıyor gibiydi.
Bizden bir iki yaş küçük görünen velet tereddütlü bir şekilde konuşma başladı. "Ben velet değilim... Aramızda bir buçuk yaş var... Hem... Şey... Saçlarım da gayet güzel... Boktan falan değil." "Sanki sana dedim boktan saçlı diye." "Evet bana dedin! Ayrıca insanlara lakap takmak hiç erkeksi değil." Veledin söyledikleri ile beynimde adeta kıvılcımlar oluştu. Şuan sahte pikacu burda olsa onun etkisi dahi olduğunu düşünebilirdim fakat hayır bu daha çok bir aydınlanma gibiydi.Hızla boktan saçlıya döndüm o da sanki anlamışta benim tepkimi bekliyor gibiydi. Emin olma için velede tekrar bir göz gezdirdim.
İlk önce saçlarına takıldı gözlerim bu kesinlikle her gün derslerden sonra salınmış saçlardı. Birebir aynı şekilde olmalarına rağmen tek fark kırmızılıktan hiçbir iz olmamasıydı.o canlı kırmızı teller yerine siyah teller vardı ve daha bakımsız duruyorlardı.
İkinci takıldığım yer ise gözleri olmuştu. Sağ gözündeki yara izi aynıydı fakat kırmızı gözleri sanki titriyordu. Herkesin alışık olduğu o parlaklık ve ışık yerini korkuya ve tedirginliği vermiş gibi duruyordu.
En son da tüm vücuduna göz gezdirdiğimde daha cılız ve normalden 2 cm daha kısa duruyordu. Bu kişi kesinlikle o boktan saçlıydı ama sanki başka bir versiyonu gibiydi.
Şaşkınlığımı biraz daha üstümden atabildim de boktan saçlıya döndüm o da biraz kendini toparlamış gibiydi. " Ne yani farklı bir boyuttaki sen gibi bişey mi bu velet?" " Şey... Aslında ortaokulda ki ben..." " Bu nasıl mümkün olabiliyor lan? Bi kötü saldırdı da bizim mi haberimiz olmadı?" "Aslında tam olarak bende bilmiyorum nasıl ortaya çıktığını... Şu kapıma geldiğin zamanı hatırlıyor musun? Sen gelmeden bi yarım saat önce ortaya çıktı. İstesem de uzaklaşamıyorım 10 metre den fazla uzaklaştığım da tekrardan yanımda beliriyor. İlk başta şizofren olduğunu sandım fakat sonra dan gerçek olduğunu anladım. " duyduklarımla birlikte kendimi yan taraftaki yatağa bırakarak oturdum. Dirseklerimi dizlerime koyarak saçlarımı karıştırdım." Kimler biliyor peki bu veledin varlığını? " " Sadece sen ve müdür nezu. Kimsenin bilmesini istemiyorum. " " O zaman ilk düşünmen gereken şey yarın o salakların buraya gelmesini nasıl engelleyebileceğin olmalı" "Ne Mina'lar buraya mı gelicek, üçüde mi gelicek bide offf!" " Mina mı? Onunla arkadaş mısın şuan. Gerçi o herkes ile arkadaş oluyor." "Bu velet nerden biliyor lan o rakun gözü?" " Mina ile aynı ortaokuldaydık ya." "Siz UA da yakınlaşmadınız mı a*k." " Mina çok popilerdi ve herkes onun UA ya gitmek istediğini biliyordu." "Peki ya sen?" " Neyse konudan saptık. Yarın gelmemeleri için onları ikna etmem gerek."Bu tavır da neydi böyle? Velete döndüğümde o da sessizdi. İkisinin de bişey sakladığı belliydi. Boktan saçlı her an bayılabilecek gibi göründüğü için çok üstelememeye karar verdim ve düşünmeye başladım." Dünden beri yüzlerce kez aramışlar. Sen de s*kik telefonunu açmadığın için gelmek istiyorlardı. Belki konuşursan gelmezler." "Hadi ama onların bu kadar basit ikna olmayacağını biliyorsun." "O zaman görüntülü konuş seni salak." " Bu halde mi? Evde ayna var biliyor musun? Ne kadar boktan göründüğümün farkındayım." "Çok daha iyi bir fikrin varsa sen söyle seni salak." " Off peki görüntülü aricam ama daha çok gelmek isterlerse benden değil." " Evde hiç makyaj malzemesi fln yok mu?" " Sadece küçük bi kutu annemden kalanlar var ama nerde bilmiyorum uzun süre oldu kutuyu görmeyeli. " nereden makyaj malzemesi bulabileceğimizi düşünürken velet boktan saçlı konuştu." Ben hatırlıyorum bodrumda bebeklik eşyalarımın yanında olmalı. Gidip alıyım mı? " boktan saçlı başı ile onayladığında velet koşarak gitti.
O değişik velet odadan çıktığında boktan saçlı yatağa kendini bıraktı. Kollarını iki yana açmış ve bacakları yataktan yere doğru sarkıyordu. O an birkaç gün öncesine gidebilmeyi ve bu olaylara ne sebep olduysa bunu engelleyebilmeyi diledim.~~~~~~~~~~
Normalde çok daha uzun olucaktı bu bölüm fakat şuan kafam ta**ak gibi olduğu için hiçbir şey yazamıyorum.
Eee hiç kirinin başına böyle birşey gelmiş olabileceğini düşünmüş müydünüz?
Sizce bu velet nereden fırlayıverdi bi anda tahminlerinizi alayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Talking To The Moon
RandomKiribaku fanfic ilk fanfic im olduğu için biraz kötü yazabilirim kusura bakmayın ve şimdiden uyarmak istiyorum aşşşşşşşşıııırrııı fazla küfür var her ne kadar sansürlesemde rahatsız olucak kişiler olabilir