3. Kişi ağzından
Kaminari ve Bakugo biraz daha tartıştıktan sonra en nihayetinde bakugo kapının önünde kalmıştı. Bakugo kaminariye inat ederek kapının önünden ayrılmıyordu. hem de o ıslak haliyle. Kaminari ilk başta ona bir şeyler versem mi diye düşündü fakat sonrasında hastanede Kirishima için beklediği zamanlar aklına geldi ve vazgeçti. Kaminari her ne kadar bu konuda kararlı olsa da kopya olan genç, Bakugo için endişeleniyordu. Nede olsa o da kirishimaydı. Evet hala daha ondan korkuyordu fakat bu ona yardım etme isteğini engellemiyordu.
Etrafa bakındığında kaminarinin mutfakta beceriksizce yemek hazırlamaya çalıştığını gördü. üst kata çıkarak hafifçe odasının kapısını açtı ve gerçek olan halini uyandırmadan dolaptan giyecek bir şeyler aldı. tekrar aynı sessizlikle odadan çıkarak bu sefer de üst kattaki tuvalete yöneldi. Zaten yerini bildiği havlulardan bir tanesini alarak hızlı ve sessiz kombiniyle kapının önüne ilerledi.
Son kez kaminariyi kontrol ederek açtığı kapıda ile başta kimseyi göremedi . Bakugo nun gittiğini düşünse de kafasını çevirdiğinde yerde oturmuş garip garip ona bakan bakugo ile göz göze geldi. '' Bunları şey... sana getirdim .'' cümlesi biter bitmez elindekileri bakugo nun üstüne atarak içeri girdi. hiçbir şey olmamış gibi Kaminarinin yanına gittiğinde pilav ile uğraşıyordu. '' Bişey dedi mi bakugo ?'' '' Sen nasıl ? '' '' Hadi ama seni tanıyorum ve bakugo öyleyken boş duramayacağını biliyorum. '' '' Teşekkür ederim kaminari '' diyerek masaya dönük olan çocuğa sarıldı kopya olan. Kaminari ilk başta ani gelen temastan dolayı şaşırsa da sadece gülümsemekle ve karnının biraz üstünde birleşen elleri sarmakla yetinmişti. sonrasında ise ikili gülüşerek yemek hazırlamaya döndü.
kirishima gülme sesleri ile uyandığında hem kendini daha dinç hem de çökmüş hissediyordu ve bunun nasıl mümkün olduğunu kendisi bile bilmiyordu . birileriyle konuşması gerektiğini hissediyordu bu yüzden de odasının balkonuna çıktı. gün henüz tamamen batmamıştı fakat ay görünüyordu. derince bir nefes alarak balkondaki favori yeri olan uca geçti. birisi görse bunun kesinlikle çok tehlikeli olduğunu söylerdi hatta annesi de hayattayken pek çok kez söylemişti fakat ne yapsın işte alışkanlıklarında vazgeçemiyordu zaten geçmek istediği de söylenemezdi.
''Merhaba anne uzun zamandır konuşamıyorduk. Biliyorum, biliyorum... gerçekten de korkunç görünüyorum ama merak etme öncesine göre iyiyim ve pek çok insanın deneyimleyemeyeceği bir şey yaptım biliyor musun ? O şey ne mi ? Tam olarak nasıl anlatılır bilmiyorum ama ben kendimi öldürmüş olabilirim... Farkındayım idrak etmesi biraz zor .Lütfen sebebini sorma çünkü henüz bunu sesli söylemeye cesaretim olduğunu sanmıyorum... Acaba öldürdüğüm kendim seni görmüş müdür ? Umarım biraz da olsa sana sarılmıştır çünkü ben sarılamam... Biliyor musun şuan en çok istediğim şey yanına gelmek. Yaşamak istemiyorum, yok olmak istiyorum, kimsenin beni görmesini istemiyorum, kimsenin sesimi duymasını istemiyorum önceden isterdim ama bugün istemiyorum. Çok çabaladım tutunmak için fakat olmuyor, yapamıyorum. Nereden tutsam elimde kalıyor, ben kendim olmadıkça bu hep böyle olacak. Canım yanıyor fakat şu zamana kadar hep dışarıya gülümsedim, belki sorun buydu; gülümsemek. Artık kimseye gülümsemiyorum çünkü yok oluyorum. Sanırım yapamam çünkü yanına gelecek kadar bile cesaretim yok. Özür dilerim anne çok özür dilerim... Üzgünüm...'' Hıçkırdığı için konuşamaz hale gelmişti kirishima.
Gökyüzündeki ay sayesinde annesi onu duymuş muydu bilemeyiz ama kesinlikle birileri onu duymuştu. Zaten vicdan azabı çeken Bakugo Kirishimanın sözleri üzerine hepten kendini kötü hissetmişti. Yaslandığı duvardan ayrılarak tam tepesindeki çocuğa kendini göstermeyi düşünse de vücudu buna izin vermiyordu. Sakinleşmesi gerekiyordu yoksa içindeki pişmanlık hissi onu yiyip bitirecekti. Aşağıda olanlardan habersiz bir şekilde sözlerine devam etti kirishima. '' Bir şarkı keşfettim geçenlerde her dinlediğimde aklıma sen geliyorsun anne. hatta sana söylemek istiyordum bu şarkıyı. '' Cümlesi bittikten sonra şarkıyı mırıldanmaya başlamıştı kirishima.
şarkı söylemeyi bitirdiğinde kendisini biraz daha iyi hissediyordu. en azından küçükte olsa bir huzur vardı içinde hatta bir ara şarkıyı söylerken annesi gözlerinin önüne gelmişti ve sanki ellerini ona doğru uzatıp akan yaşlarını siliyordu. sonrasında hiç konuşmadı kirishima sadece düşünüyordu tıpkı evinin duvarına yaslanmış arkadaşı gibi.
Bakugo nun aklından pek çok şey geçiyordu. Mesela kirishima nın sesi bu kadar güzel miydi ? daha önceden festival için çalışırken şarkı söylediğini duymuştu ve kesinlikle o zamankine nazaran bambaşka bir sesi vardı . Bakugo sesinin büyüsüne kapılmıştı adeta fakat bir şey daha hiç çıkmıyordu aklından .Bakugo kisirhimanın böyle cümleler kurduğuna bir türlü inanamıyordu çünkü kirishima şuana kadar gördüğü en hayat dolu insandı hatta o salak inekten bile daha hayat dolu olduğunu düşünürdü kirishimanın.
Kaminari hafifçe kirishimanın odasının kapısını araladı .'' Hey dostum uyanmışsın .'' Dedi kısıkça ve devam etti '' Hadi gel yemek hazırladık. neredeyse bir gündür hiçbir şey yemedik bir şeyler yememiz gerek özellikle senin .'' ''Tamam Kaminari teşekkür ederim" dedi ve ikisi birlikte yemek için aşağıya indiler .
Kirishima nın balkondan ayrıldığını gören bakugo da artık gitmesi gerektiğini düşünerek oradan ayrıldı. Normalde olsa inat edip dururdu fakat kirishimanın sözlerinden sonra en iyi seçeneğin kirishima nın gözüne görünmemek olduğunu düşündü. Zaten ne diyebilirdi ki ona . Bilmediği şey ise kirishima onun bir şey demesini değil ona sarılmasını isterdi çünkü gerçekten de içten bir sarılmaya ihtiyacı vardı.
~~~~~~
Bölümler için resim veya video bulmayı seviyorum ve sırf video yu kabul etsin diye youtube video yüklediğime inanamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Talking To The Moon
RandomKiribaku fanfic ilk fanfic im olduğu için biraz kötü yazabilirim kusura bakmayın ve şimdiden uyarmak istiyorum aşşşşşşşşıııırrııı fazla küfür var her ne kadar sansürlesemde rahatsız olucak kişiler olabilir