38.Bölüm

37 3 0
                                    

Önceki bölümü gecenin bir köründe attığımdan görmeyenler olabilir. Atlamış olmayın, iyi okumalarr♡♡♡

Uyandığımda beni izleyen bir çift gözle afalladım. "Ne ayaksın sabah sabah?" diye sordum Rüzgar'a.
Ben: 'Siktir ya öküz modumu açmamın zamanı mıydı şimdi?'
İç ses: 'Aferin sıç romantik ortama zaten.'
Ben: 'Sanane be.'

Rüzgar: Yani, rahatsız ettiysem kusura bakma. Sadece izlemek istemiştim. Bir de uyurken tırnaklarını avuç içlerine fazla bastırıyordun. Kabus falan mı gördün?
Ben: Görmedim. Hep yaparım onu. Deniz söylemişti. Rüyalarım çok etkiler beni. Genelde Bali'ye daha sıkı sarılırdım ama o yıllardır yanımda olmayınca böyle bir şey geliştirdim herhalde kendi kafamda.
Rüzgar: Anladım. Yine de dikkat et.
Ben: Neden?
Rüzgar: Ne neden?
Ben: Neden beni önemsiyorsun? Neden burdasın? Neden okuldaki herkese davrandığın gibi davranmadın bana?
Rüzgar: Etkin altına almışsındır belki beni?
Ben: Özel gücüm falan yok aslında ama.
Rüzgar: Bana özel olursa özel güç sayılabilir belki.

Bunu söylerken yanıma doğru adımlamasıyla koşarak aşağı indim. Mutfakta kahvaltı hazırlayan görevlilerden Elif'in yanına gidip yardım etmeye başladım. Elif erken uyanmama şaşırmış olacak ki garip gözlerle izliyordu beni. Genelde zorla uyanan ben kendi kendime kalkıp mutfağa koşturuyordum tabii onun gözünde. Kız haklıydı. İçimden kendime lanetler okuyarak Rüzgar'ı bekledim ve o gelince kahvaltıyı beraber yaptık. Ardından okul için hazırlanmaya odama çıktım.

Emre'den

Tamam ondan feci derecede etkileniyordum ama şu an bunu kendime itiraf etmemi garipsiyordum. Daha önce erkeklerden hoşlanabildiğimi farketmiştim fakat ilk kez bu derece garip bir duygu barındırıyordu bedenim. Gidip dudaklarına yapışsam ne yapabilirdi ki? Saçmalama Emre. Kendine gel. Saçma düşüncelerimden sıyrıldım. Çantamla telefonumu alıp okula doğru yola koyuldum. Ne kadar Deniz ve Gizem arabayla alabileceklerini söyleseler de yürümeyi tercih ediyordum bu aralar. Yürümeye devam ederken ara sokaklardan birinde öpüşen çifti gördüğümde duraksadım. İkisi de erkekti ve bunu gülümseyerek izliyordum şu an. Yanlarına gidip deli gibi tebrik etmek istiyordum. Bu isteğimi geri plana itmedim ve bir süre öpüşmenin bitmesini bekledim. Bitince yanlarına doğru adımlayıp "Ben istemeden gördüm ama tebrik ederim ilişkinizi. Sanırım sayenizde hislerimi doğruladım." dedim. Karşımdaki iki kişiden biri anlamaz bakışlarını bana yollarken diğeri çoktan anlamış ve cevap vermişti. "Böyle bir ülkede sana denk gelmek ne güzel. Hislerini anladığına göre daha fazla bekletme enişteyi." Onun dediğine kafa sallayıp vedalaşarak yoluma devam ettim. Bugün ondan etkilendiğimi söylemeliydim. Okulun kapısından girer girmez bahçenin bir köşesinde duran Doruk'u buldu gözlerim. Hızla yanına adımlayıp "Ben sana tutuldum." dedim. Afalladığı gözlerinden belli olurken "Ne?" diye bir tepki verebildi sadece. Bu haline kıkırdayıp "Tutuldum işte. Gerisi de sende bundan sonra." diyip yanından ayrıldım. Bahçede bizim grubu görünce yanlarına adımladım. Neşeli bir sesle "Günaydın." dememe rağmen hiçbiri takmamış, sinirle karşıya bakıyorlardı. Onların baktığı yöne gözlerimi çevirdiğimde gördüğüm grup ile kaşlarım çatıldı. Karşıdan gelen Semih ve tayfasıydı. Gizem'in eski okulundaki ve önceki okullarda da yaşadığı sorunların baş karakterleri. Semih "Oo nasılsınız görüşmeyeli?" diye sordu alayla. Gizem "Yediğin dayak yetmemiş herhalde. Oysa bir hafta okuldan izin de alsan, toparlanamamıştın Semih." dedi. Bu cümle de sadece bizim anlayabildiğimiz bir iğneleme vardı. Ardından Deniz "Burda ne işiniz var?" diye sorduğunda Semih'in arkadaşlarından Ahmet "İbnelerimizi özledik, gelelim dedik." dedi. Onun bu sözleriyle yumruklarını sıkan Eren, Deniz ve Batu'ya nazaran Gizem Ahmet'i yere sermişti bile. Benim bile beklemediğim bir hızda suratına yumruklarını geçirmeye devam ederken Semih'te dahil hiçbirimiz bir şey yapmıyorduk. Çünkü Semih ne kadar alay etse de burda Gizem'i yere serebilecek kimsenin olmadığını çok iyi biliyordu. Bir süre sonra okulun kapısında görünen Rüzgar, koşarak gelip Gizem'i Ahmet'in üzerinden almış ve olayı anlamlandıramayan bakışlarını bize yollayıp sarılmıştı önündeki bedene. Gizem derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışırken kafasını sağa sola ağır hamlelerle hareket ettiriyordu. Tırnaklarını yine avuç içlerine bastırıyordu. Bunu Rüzgar'ın farketmediğini anlayınca Gizem'in yanına adımlayıp ellerini açtım ve sakin olmasını söyledim. O beni hiç takmadan "Ahmet sen başta olmak üzere bir daha bizim gruba karışırsanız bununla kalmaz." dedi yerde yatan bedeni işaret ederek. Ardından bizi izleyen gözlere aldırmadan sinirli adımlarla okula girdi.

Gizem'in eski okulu- okullarıyla ilgili sorunları bir sonraki bölüme saklıyorum. Hepinizi seviyorum♡♡♡♡♡

Görünmez KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin