Deniz beni eve bıraktıktan sonra uyuyakalmışım. Uyandığımda sabah 9 civarıydı. Telefonuma gelen mesajda konum vardı. Rüzgar'la kimya çalışacaktık bugün. Saat 11 gibi gelebileceğimi yazmış. Bir şey yemek istemedim. Ödev için biraz ön hazırlık yaptım. Araştırma ve taslaklar hallolmuştu saat de 10.32 idi. Üstüme bir eşofman ve tişört geçirdim hiçte uğraşamazdım. Deniz'in verdiği kolye hala boynumdaydı. Bana uğur getirdiğine inanıyordum belki. Gerekli eşyaları ve arabamın anahtarını alıp garaja gittim. Eşyaları yan koltuğa bırakıp Rüzgar'ın attığı konuma sürmeye başladım. Evin dış görünüşü oldukça iyiydi. Bahçeye girdiğimde çiçekler o kadar özenli duruyordu ki garipsedim. 'Soğuk biri ama sıcak bir eve sahip.' diye kendi kendime konuştum biraz. Kapıyı çaldım. Rüzgar açtığında beni karşısında gördü. "Normalde evime kolay kolay birileri gelmez." dedi. 'O zaman araba sorun yaratır mıydı ki biri görüp yanlış anlamaz umarım.' diye geçirdim içimden. Cevap vermediğimi farkedince içeri geçmemi ve masaya oturabileceğimi söyledi. Kafamı sallayıp masaya geçtim. Hazırladıklarımı çıkardım ve çalışmaya koyuldum. Aradan 15 dakika kadar geçmişti ki yanıma hala birinin oturmadığını farkettim, kafamı kaldırdım. Beni izliyordu. 'Evet sayın beynim buna bir yorumun var mı?' Hayır yoktu. Konuşmayı başlattı:
Rüzgar: Epey hazırlanmışsın.
Ben: Pek sayılmaz, sen ne yaptın?
Rüzgar: Arkana bak.
(Arkamı döndüm.)
Ben: Konumuzla alakalı bir maket mi? İyi fikir.
Rüzgar: Maket umrumda değil, zor bir şey değildi. Defteri kastediyorum.
Ben: Ne defteri?
Rüzgar: Şiir defterin. Okulda önemsiyor gibiydin.
Ben: Nasıl yani ben onu asla kaybetmem ki, sende ne işi var?
Rüzgar: Dün aceleyle çıkmış gibiydin. Arkandan geldim ama yanında biri vardı bu nedenle düşürdüğün defteri vermedim. Zaten bugün gelecektin.
Ben: Okumadın değil mi?
Rüzgar: Bir kısmı hariç.
Ben: Ne? 17. sayfa olmasın lütfen.
Rüzgar: Sayfayı bilmem ama okulda yazdığın şiir. O kısmı okudum, ilgimi çekmişti.
Ben: Bir şeyler hazırlamakla benim şiir defterimin ne ilgisi var peki?
Rüzgar: Dinle.Piyanonun başına geçti. Bunu ondan hiç beklemiyordum ve bir anda şiirimin beste halini dinlemeye başladım. İnanılmazdı. Böyle bir şey asla beklemezdim. Neden yapmıştı ama bunu? Tüm gözler onun üzerindeyken benimle neden uğraşıyordu? Bir anda kendimi kötü hissettim. Şiirin beni ben yapan kısmına gelmişti. Burayı duymak istemiyordum. Nasıl biri olduğumu çoktan anladıysa bile bunu dinleyemezdim. Yere çöktüm. Dizlerimi kendime yaklaştırdım. Kulaklarımı kapadım. Durdu. Ne olduğunu anlamamış bir halde yanıma geldi.
Rüzgar: Noldu?
Ben: Benim hakkımda ne kadar şey biliyorsun?
Rüzgar: Adını bile bilmiyorum ama farklı biri olduğuna eminim.
Ben: Kimseye yine adımı söylemedim değil mi? Doruk'ta sormuştu oysaki.
Rüzgar:Doruk?
Ben: Önemli biri değil.
Rüzgar: Birbirimizin cümlelerini kullanmak zevkli galiba.
Ben: Çok dikkat etmedim.
Rüzgar: Adını neden insanlara söylemiyorsun?
Ben: Herkese değil. Deniz biliyor.
Rüzgar: Okulda yanında duran çocuk mu?
Ben: Hı? Doğru evet o.
Rüzgar: Diğerleri neden bilmiyor?
Ben: Tanımak isteyen her özelliğimi kendi bulmalı bence. Adım da ilk basamak.
Rüzgar: O ilk basamakta bana yardımcı olur musun?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görünmez Kız
ChickLitRüzgar': Aşk, sol yanında bir hareketlenmeye neden olur. Tutkuysa bu hareketlenmenin hızına hız katar. Sağlığınıza, özellikle kalp sağlığınıza dikkat edin bu anlarda. Fazla heyecanlanmak iyi değil. Hikayede eşcinsel çift de olacak. Ayrıca küfür içer...