Nega sonunda eve gelmişti. Tei onu hemen sorgu suale almak için salona girmişti bile.
''Neredeydin,bana neden haber vermedin gittiğini?'' diye sordu gergin bir ses tonlamasıyla.
''Hava almaya çıktım.'' dedi Nega.
''Kimin havasını,Nega?'' diye sordu aynı gergin tonlama ile Tei.
''Dylanın.'' dedi düz bir ses tonuyla Nega.
Birbirimize ''neler oluyor?'' tarzında bakışlar atıp Nega'nın cümlesinin devamını bekliyorduk.Onunla neden buluşmuştu?Bize neden haber vermemişti?Kötü bir şey mi olmuştu?
''Neler oluyor,Nega?'' diye soruverdi Poei.
''Bir şey olduğu yok.Gittim konuştum, sohbet ettim.Nia'nın hayatının bir sınırları olduğunu ve hayatının daha yavaş ilerlemesi gerektiğini bildirdim.O da anlayış gösterdi.2 kahve içip kalktık.'' dedi düz bir sesle.
''Bu kadar mı?'' diye sordu Poei.
''Evet Poei, bu kadar.Siz ne bekliyordunuz bilmiyorum ama daha uç bir şey yaşanmadı. Dylan çok olgun ve zeki bir adam.Ne demek istediğimi gayet iyi anladı.'' dedi Nega.
Tei ve Poei diğer sorularını sorduktan sonra kahve yapmak için mutfağa gittiklerinde ben Nega ile baş başa kalmıştım.
Benim hala ona karşı mahçup ve çekingen davrandığımı fark etmişti.Bana karşı yumuşamıştı.
''Merak etme Nia.Sizin ilişkinize, senin mutluluğuna zarar verecek hiç bir şey yapmam.Benim için herkesten çok değerlisin.Yanlışını göz önünde bulundurman senin lehine olur.Bana asla kızma.Bütün bunları seni düşündüğüm için söylüyorum.'' dedi şefkatli bir ses tonuyla.
Onu anlıyordum.Çocukluğumuz birlikte geçti.Benim için endişelendiğini,haklı olarak endişelendiğini biliyordum.Yaptığımız yanlıştı, bunun da farkındayım.Ona kızmıyordum.Ama keşke gitmeden önce haber verseydi de yüreğim ağzımda neler olacak diye beklemeseydim.
''Hayır,Nega.Sana kızmıyorum.Aksine beni düşündüğün için mutlu oluyorum.Ama keşke biraz daha rahat olsan.Biraz daha kendini, hayatını,çevrenş,ilişkilerini akışına bıraksan.Kendini çok yoruyorsun.'' dedim
Gözleri dolmuştu.
Fazla irdelemeden yanına koşup boynuna atladım.
Onu altımda ezerken kollarımın arasından kurtulmaya çalışıp;
''Dylan da seni böyle mi altına alıyordu?'' dedi eğlenerek.
Yerin dibine girmiştim.
O sırada ellerinde kahve olan Tei ve Poei içeri girmişti.
''Ben de diyorum ki Nia neden bu gün nefes darlığı çekiyor...Tüh...Nereden aklıma gelemedi dün nefessiz kaldığı..'' dedi Poei etrafı süzerek.
Onlar bu şekilde eğlenirken Drew gelmişti.
''Ne habersiniz kızlar?'' diye salona girdi.
Önce bana sarıldı.
Daha sonra Nega'ya sarılarak başını Nega'nın boyun girintisine gömerek kokusunu içine çekti.
Daha sonra yanımıza oturup sohbet etmeye başladık.Tei,Drew'e kahve yapmaya gitmişti.Poei ile Yosef birazdan buluşup kulübe gideceklerdi.
Derken Yosef gelmişti bile.
Poei hemen hazırlanıp çıktı.
''Eee siz neler yaptınız bakalım?'' diye sordu Drew.
