Açık pencereden odaya esen sabah rüzgarını ensemde ve sırtımda esmesi ile uyanmıştım.
Dylan'na sarılarak uyumuştum...Yüzü hala bebek gibiydi.Sakalları ve saçları hafif uzamıştı.Son 3 gündür seti olmadığı için benimle kalmaya karar vermişti.Bunu değerlendirmek istiyordum.Bunu ise hayatımızda ki gerginliklerden uzak kalarak başarabilirdik.
Dylan onu izlememi hissedip yavaşça gözlerini aralayarak gülümsedi.
''Günaydın, güzel bebeğim.'' dedi düz bir ses tonuyla.
Sağ elim saçlarında gezerek;
''Günaydın, prensiiiim'' diye yükselerek üstüne kedi gibi zıpladım.
Derin bir şekilde kasılarak inledi.
Şen bir kahkaha patlattım.
Beni kollarının arasına sararak boynumdan öptü...
''Bu sabah kahvaltımızı ormanda yapalım mı?'' diye sordu.
Çok mutlu olmuştum.Boynuna sarılarak;
''Evet,lütfen.'' dedim çocuksu bir tavırla.
Benim taklidimi yaparak;
''Evet babacım, lütfeeeen'' dedi.
Kahkaha atmıştık.
İkimiz de yataktan kalkıp banyoya giderken bir anda durup acaba önce hangimiz girecek diye bakıştık.Sonra ona fırsat vermeden önüne zıplayarak banyonun kapısını açarak içeri dalarken Dylan'nın suratına kapıyı kapatmıştım.
''Beraber duş alsak olur mu?'' diye sordu
Hormonlarım şu an tavan olduğu için biraz düşündükten sonra kapıyı açarak içeri gelmesini bekledim.
İçeri girip eşofmanını çıkardı.
Arkama geçerek üstümdeki ona ait tişörtün uçlarından tutarak yavaş yavaş yukarı doğru sıyırarak üstümden çıkardı.
Elimden tutarak beni duşa götürdü.
Çamaşırlarımı eğilerek bacaklarımdan çıkardıktan sonra kendi çamaşırlarını çıkardıktan sonra beni arkama döndürerek eline döktüğü sabun ile sırtıma masaja yapmaya başladı;
''Seni dün Nega ile çok gerdik.Taş gibi olmuşsun.'' dedi
Kalçamı erkekliğine bastırarak;
''Sende'' dedim.
Kendimi ondan ayırmak isteyince belimden kavrayarak erkekliğine bastırdı;
''Canın yaramazlık mı istiyor küçük hanım?'' dedi korkutucu bir ses tonuyla.
Başımı hafifçe ona doğru çevirerek;
''Evet,efendim.'' dedim
Yerdeki jeli alıp avucuna biraz damlatarak erkekliğine yaydıktan sonra arkamdan içeri soktu.
Derin bir şekilde inledim.
Beni fazla zorlamamak için yavaşça içimde hareket ediyordu.Sağ elini arkadan boğazıma sararak tekrar içime girdi.
Banyodaki sıcaklık ile vücut sıcaklığım birbirine karışmış bir şekilde inliyordum.
...
Üstüme Dylan'nın burada 3 gün kalacağımız için bana aldığı elbiselerden birini giydim.
Bebek mavisi bir elbiseydi.Altına da beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra mutfağa giderek fırından çıkardığım kruvasan ve sufleleri piknik sepetine koyduktan sonra Dylan'nın sıktığı portakal sularını da koyduktan sonra çıkmıştım.