sabahın ilk ışıklarında kalkmış,hastanenin yolunu tutmuştum.
Leo'da evdeydi.Drew'de evde,o bakar diye çıkmıştım rahatça evden."hoş geldiniz Bayan Salvatore" Dylan'ın odasında serumu yenileyen hemşire karşıladı beni.
ben de başımla selamlayıp,üstümü çıkararak hemen yanına gittim.
"durumu nasıl?"
"bilinci artık açık.büyük ihtimalle bu hafta taburcu bile olabilir.ama yine de sık sık kontrollerini yaptırmasında fayda var.çünkü gerçekten büyük bir darbe aldı Bay O'brien.ama tabii ki de son söz başhekime ait."
hemşirenin dedikleri yüreğime resmen su serpmişti.haftalarca ağladım,ölmeyi bile düşündüm.şimdi ise sevdiğim adam artık iyileşiyordu.
"teşekkür ederim hemşire hanım"
"iyi günler Bayan Salvatore" deyip gülümseyerek odadan ayrıldı.
ben de koltuğa oturarak Dylan'ın saçlarını sevmeye başladım.
ne çabuk geçmişti sahi...sanki dün kaza yaşanmıştı bugün ise hastanedeydik."gözlerini arala bir tanem,göreyim evrenimi" diye fısıldadım kulağına.
saçlarını sevmeye devam ettim.
...
"hadi ama abi,tutun işte koluma" Dylan'ı tekerlekli sandalyeye oturtmak için binbir çaba veren Yosef'in yakınmalarıydı bu.
"oğlum izin ver de yerleştirsinler seni sandalyeye.yürüyemezsin ki bu halde." Bayan O'brien en son da dayanamayarak tepki vermişti.
Dylan ise zaten haftalardır üzüntü içerisinde olan annesini kırmayarak Drew ve Yosef'ten kuvvet alarak sandalyeye oturdu.
"oldu mu Yosef? rahatladın mı?" bakışlarını gezdirdi Yosef'in üstünde.
Yosef ise uslanmazca ona öpücük gönderdi.
"hadi bakalım.ben gidip çıkış işlemlerini halledeyim.siz de arabaya geçin." dedi Bay O'brien.
...
şükür ki eve gelmiştik.beraber akşam yemeği yedikten sonra Bay O'brien'ın işlerinin acele olmasından dolayı Bayan O'brien'ı da alarak gitmek zorunda kaldı.
"nasılsın?" yemek tabakalarını mutfağa götürmek için topladığım sırada Dylan bileğimden tutarak kucağına çekti beni.
dizlerine ağırlık yaparım diye düşünüp kalkmak istediğimde beni tekrar kucağına çekti.
"sevgilimi çok özledim." boynumu öperken sessizce kulağıma fısıldadı.
"bacakların ağrıyacak,kalkayım-" dediğimde yine kucağına çekerek oturttu.
ah bu adam...
pekala,kaşınıyordu.
bacaklarımı iki yana açarak kucağına yerleştim.ellerini kalçalarıma çıkararak beni kendine daha sıkı bastırdığında kulağına eğilerek derin bir inleme bahşettim.
"sürtün güzelim" diye fısıldadı sağ elini enseme çıkarıp beni kendine çekerek.
yavaşça sürtünmeye başladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/272691905-288-k40875.jpg)