güzel bir akşam yemeği hazırlıyorduk arka bahçede.Yosef bizim geldiğimizi gördüğünde hemen mangal alet edevatlarını ortaya çıkararak bizi bahçeye sürüklemişti.
Poei'de diğerlerine haber vererek Nega ve Drew'i de çağırmaya karar verdi.
"Drew'cim gelirken Leo'yu da alır mısın? Dadısı zaten evde,kapıyı açacaktır." dedikten sonra bizim yanımıza geldi.
"Nega ve Drew daha gelmemiş,kadro tamamlanamadı galiba" Tei'nin her zamanki şen sesiydi bu.
"TEI!!" diyerek hemen sarıldım ona.çok özlemiştim cidden.
"bebeğimmm,seni çok özledim" dedim onu kollarımın arasında ezerken.
"güzelim,ben de seni özledim fakat boğuluyo-" dedi zar zor kollarımın arasında nefes almaya çalışırken.
"sevgilim,kızı boğdun..." Dylan'ın sesi kulağıma çarptığında Tei'yi bıraktım.
dayanamayıp bir daha sarıldığımda o da bana sımsıkı sarıldı.
"hadi gel masaya geç sen" dedi Yosef yanımıza gelip.Tei'de onu onaylayarak masaya doğru ilerledi.
"Drew ve Nega kald-" Yosef tam cümleyi tamamlayacakken;
"ben de geldim adamım,kadro tamamlandı sanırım." dedi beni kendine çekip sarılırken.
"bebeğimi çok özlemişim,güzel kardeşimi..." daha sıkı sarıldığında gözyaşlarım omuzunu bulmuştu.
"ben daha da özledim küçük oğluşumu" deyip kıkırdadım burnumu çekerken.
"oğluşumu? senden büyük olduğumu hatırlatmak isterim dedi yanağımı severken,gülümsedi.
"gençler,28'lik çıtır sohbetinize yavaşça katıldı.çok konuşmayın." Yosef esprisine gergin suratla konuşmuştu.
"Yosef,30'um canım.uza yavaştan,hadi" Dylan'da katıldı.
"ARKADAŞLAR SUSAR MISINIZ? en çıtır üye buradayken yaştan konuşmayın,size acıyorum." dedi Tei eğlenirken.
"Nega nerede,Drew?" dedi Dylan tabağındaki ete elindeki bıçak ve çatalla işkence ederken.
"Gelmedi." dedi Drew düz tonda.
Birkaç saniye sessizlik oluşmuştu.Sıradan kavgalardan birisiydi kesin,alışkındık.Fakat bu yemeğe katılmalıydı.En azından Dylan için.
"kavga mı ettiniz yine?" Yosef merak etmişti.
"hayır" dedi yine.
"ailesiyle mi tartıştı?" bu sefer merak Tei'nindi.
"hayır"
"ne oldu o zaman amına koyayım? ağzından kerpetenle laf alıyoruz.hoş onu da alamıyoruz" diye parladı Yosef sinirle.
belki de onun sinirli olduğunu ilk kez görmüşümdür.
"bir şey olmadı Yosef.yemeğinizi yiyin,sonra içeri geçip Leo ile zaman geçirelim." dedi Drew umursamazca.
o bunu istediğinde daha fazla sorgulamadan yemeğe devam ettik.kavga olsaydı direkt söylerdi çekinmeden.herhalde kendisini gelmek istememiştir deyip konuyu kapattık.
"hadi içeri geçelim,Leo'da uyanmıştır." dedi Dylan heyecanlı sesiyle.
bizim de yemeğimiz bittikten sonra hep beraber içeri geçip Yosef'in Leo'yu kucağına alıp şebeklik yaparak onun dikkatini çekmesini izlemeye başladık.doğruyu söylemeliydim;iyi komediydi.çünkü her Leo rahatsız olduğuna dair sesler çıkardıkça Yosef'in bir gözü Dylan'a kayıyordu korkudan.