Dylan tam üstümdeki elbiseyi etek kısmından tutup sıyıracaktı ki karavanı birinin çalmasıyla aniden durarak onu ittim.
Bu hareketime kahkaha atmıştı.
Kapı bir anda açıldığında karşımızda Tei vardı;
''Gerisini arabada halledersiniz. Açlıktan ağacı kemirmek üzereyim. Hadi.'' deyip karavanın kapısını kapatıp çıktı.
Dylan'a baktığımda ufakta olsa bir utanma belirtisi görmek umuyordum lakin ne hacet? Halinden gayet mutlu olduğu yetmezmiş gibi bir de eğleniyordu.
Hafifçe karnına vurduğumda beni kendisine çekip sarıldı;
''Nia...Bu halin beni çok eğlendiriyor güzelim.'' dedi gülüp-yanaklarımı sıkarken.
''Hadi çıkalım, çocuklara ayıp olacak.'' diyerek onu karavanından elini tutup çıkardım.
''Günaydın'' diyerek Drew ile el sıkıştıktan sonra ön koltuğa oturdu.
''Ee nasılsınız?'' diye sordu Dylan ortamdaki sessizliği bozarak.
Direksiyona asılmış olan Drew birden irkildi.
''Korktum mu?'' diye sordu Dylan endişeyle.
''Yok yok. Dalmışım. İyiyidir yavrum işte.Koşturmaca devam ediyor.Gelecek ay babamın yanına gidiyorum.'' diye konuştu Drew.
Gelecek ay gidiyor muydu? Bizim niye haberimiz yoktu? E Nega? Konuşmuşlar mıydı yoksa?
''Ne işi?'' diye sordu Dylan.
Hepimizin sorabileceği tek soruyu sormuştu.
''Belçika'ya gitmem gerekiyor. Babamın lojistik işleri için. Üstünüze afiyet biraz rahatsızlandı da. Onun yerine ben devralacağım belli bir süre işleri.''
Ne ne ne???
''Bundan benim neden haberim yok?'' diye konuştu sessizce Nega.
Drew duymasına rağmen cevaplamadı sorusunu.
''Drew ne demek bu? Gidiyor musun cidden?'' diye heyecanla konuştum.
''Evet güzelim.Ama üzülme yeğenim doğduğunda burada olacağım. Belki de doğumuna bile yetişirim.'' dedi Drew.
''Belki mi?'' dedim sessizce.
Başını onaylar anlamda sallayarak paketinden bir sigara alıp içmeye başladı.
Kahvaltı yapacağımı yere gelmiştik.
Tei ortamı neşelendirmek için yüzünü asla asmadı.Aksine hep gülümsüyordu.
''Kızlar, temelli gitmiyor ya. Dönecek işte. Suratınızı asıp Drew'in de moodunu düşürmeyelim.'' dedi Tei.
Haklıydı.
''Doğru diyorsun aslında. Ama şok olduk işte. Haberimiz yoktu ya bir anda söyleyince şoka girdik.Elbette en iyisi onun mutluluğu.Dönecek sonuçta.'' diyerek Tei'nin söylediklerini destekledim.
Nega ne yorum yapacak diye arkamıza döndüğümüz de Nega'nın gözyaşlarının süzüldüğünü gördük.
Ona baktığımızı gördüğünde yakasında asılı olan güneş gözlüğünü alarak taktı.
''Nasıl mutlu olacaksa onu yapsın. Ona saygı duyuyorum ve en iyisini o bilir. '' dedi Nega sessiz bir tonda.
Durumu anlık olarak kurtarmak için söylediği çok belliydi bu cümleleri.Ama ne ben ne Tei daha fazla gerilmemek için üstelemedik.
![](https://img.wattpad.com/cover/272691905-288-k40875.jpg)