"𝕿𝖍𝖊 𝖔𝖓𝖊 𝖙𝖍𝖆𝖙 𝖙𝖗𝖎𝖈𝖐𝖊𝖉 𝖒𝖊 𝖙𝖎𝖒𝖊 𝖆𝖌𝖆𝖎𝖓
𝕿𝖍𝖆𝖙 𝖉𝖗𝖔𝖛𝖊 𝖒𝖊 𝖜𝖎𝖑𝖉 𝖜𝖎𝖙𝖍 𝖌𝖗𝖎𝖙 𝖆𝖓𝖉 𝖕𝖆𝖎𝖓
𝕿𝖍𝖆𝖙 𝖒𝖆𝖉𝖊 𝖒𝖊 𝖈𝖍𝖆𝖓𝖌𝖊 𝖒𝖞 𝖙𝖔𝖜𝖓 𝖆𝖓𝖉 𝖓𝖆𝖒𝖊..''Nihayet pazartesi olmuştu çünkü okulu seviyordum...Arkadaşlarımı, öğretmenlerimi, derslerimi ve edebiyat dersini...Çok ilgiliydim bilmediğim yazar yoktur belkide.Edebiyat benim için aşk demekti.Aşk ise...
Her neyse...
Okula vardığımda hemen Drew'in yanına geçtim.O benim biricik bebeğimdir,grubun çiçeği,abisidir.Hepimizin kalbinde Drew'in yeri apayrıdır.Ne olursa olsun hep ona koşarım, hep onunla dertleşirim, o bambaşka birisi.Tanrım onun yokluğu ile imtihan etmesin beni.
"Günaydın,geç şöyle." dedi Drew
"Nasılsınız ballı çöreklerim?"
Nega hala uyanamamış olduğu gerçeği ile beni yüzleştiren bakışları ile delip geçerken onu es geçtim.
" İyi değilim çünkü ilk ders matematik." dedi Tei ağlarmış gibi yaparak.
Poei; Ben fena değilim çünkü en sevdiği...
derken Tei ona ölümcül bakışlarını fırlatıyordu.
10 dakika sonra öğretmenimiz geldi ve ders işledik.
sonunda 6 derste bitmişti...
Drew; Çocuklar bu gün inanılmaz bir kafe keşfettim, buradan 1.5 saat falan uzaklıktadır hem ödev de yok gidelim mi biraz kafa dağıtırız?
derken Tei söze hemen atladı;
"Evet bence de zaten sınav döneminden çıktık, yorgunuz gidip biraz eğlenelim."
Nega; Ne işiniz vars..
Poei; Nega yüce İsa'nın üstüne yemin ederim ki bir daha o ağzını olumsuz bir şey için açarsan seni şu camdan aşağı atarım, saç telini bulamazlar
Drew ve Tei şampiyonluk kahkahası atarken ben ise bu durumdan haz almıştım. Nega biraz sınırları olan bir kız.Bizlerden daha farklı düşünüyor.Ama grubun ana temasını hep ben ile Nega oluşturur.Benim duygusallığım ile onun despotluğu hep bu grubu yıllarca ayakta tuttu.Çünkü hepimiz çok farklı karakterlere sahip insanlardır. Bu farklılığı ise hep zıt yönlerimizle birleştirmeye çalıştık.
"Peki çocuklar, o zaman gidelim.."
Nega; okul üniformaları ile mi?
aslında haklıydı ama eve gidersek bir tane soru yağmuruna maruz kalacağımızı bildiğimiz için bu halde gitmeyi yeğlerdik.
Poei; Evet?
Nega ilk kez ürkmüş gözlerle Poei'nin cevabına ''peki'' şeklinde başını salladı.
Ve toparlanarak okuldan çıktık, Drew'in arabasına doğru yol almaya başladık.Sonunda varmıştık gerçekten baş döndürücü bir yolculuk olmuştu.Hepimiz ailelerimize kısa mesaj çekip içeri girdik. Drew garsonu masaya çağırıp siparişlerimizi aldırttı.Hepimiz çok acıkmıştık.
Ve nihayet yemeklerimiz gelmişti.İlerleyen saatlerde biz iyice sohbete dalmıştık. Poei müthiş bir çığlıkla ayağa kalkarak yanıma gelerek telefonu bana uzattı...
Nega; biraz daha bağırsaydın üst kattaki müşteriler birisini öldürdük sanacaktı
derken Drew söze karıştı