11•

1.1K 93 50
                                    

"Bu nasıl?" Diye sordu Murao, tabletinde bakmış olduğu kıyafeti Levi'ya göstererek." Çok hoş değil mi? Erwin'in düğün töreninde bunu giyinebilirim."

"Beğenmedim." Diye homurdandı Levi.

Murao, dudağını büzerek tekrar kıyafete baktı.
"Neyini beğenmedin? Çok hoş duruyor."

"Sende de çok hoş duracaktır, ancak çok şey..."

"Ney?"

"Dekolteli." Dedi Levi gözlerini devirerek." Göğüsden mi bahsetsem, sırttan mı? Bacaktan bahsetmiyorum bile, üç parmak falan resmen altı."

Murao, sırıtmıştı.
"Kıskandın mı?"

"Nngh..." kahvesinden yudum alarak sorudan kaçınmıştı Levi." Kıskanmam için sebep var mı? Zaten benim eşimsin."

Murao, gülerek elini Levi'ın bacağına koydu.
"Merak etme, dalga geçiyordum. Çoktan kıyafetimi seçtim, sadece tepkini merak etmiştim."

"Artık kocanı tanısan iyi olur, böyle oyunlar oynama. Ne tepki vereceğimi gayet iyi biliyorsun zaten."

Murao, tebessüm ederek Levi'ya baktı.

"Ne? Niye öyle bakıyorsun?"

"Kıskandığını hâla itiraf edemiyorsun, kaç senelik evliyiz hâlbuki."

"Bunu bana sen mi diyorsun?" Dedi Levi, altta kalmayarak. Yüzünde eğlenir bir tavır vardı." Sen de hâla-"

"Tamam tamam, anladım!" Dedi Murao, kızararak." 1-1'iz, sus."

Levi, tekrar kahvesinden yudum alarken sırıtarak eşine bakmıştı. Kahvesini masaya koyup, eşine döndü.
"Ee, hangisini seçtin?"

"Huh? Ah," uygulamanın siparişlerim bölümüne girerek, sipariş ettiği kıyafeti açtı.
*Trendyol KWJDİWOSOW*
"Bu." Diyerek eşine doğru tuttu tableti.

"Hnn..."

"Beğenmedin mi?" Diye sordu Murao, tekrar tableti kendine doğru çevirip aldığı kıyafetine bakarak.
"Bunun nesini beğenmedin ya..." diye mırıldandı kendi kendine Murao.

"Hayır, bence güzel." Dedi Levi." Ve sana da çok yakışacaktır."

"Gerçekten mı?" Diye sordu Murao, merakla Levi'ya bakarak." O zaman niye böyle bir ifaden var?"

"Nasıl bir ifadem var?"

"Şey gibi..." diyerek yüzünü asarak taklidini yaptı Murao.

Levi, gözlerini devirmişti.
"Sadece gelinden daha güzel olacağını düşünüyordum. Erwin, bana ve sana bir zılgıt çekecek."

"Yani beğendin mi?" Diye sordu Murao, hevesle.

"E-evet, zaten sana her şeyi yakıştırıyorum."

"Waov, senden beklenmedik sözler he?" Demişti eğlenerek Murao." Bunu kutlamalıyım."

"Öyle deme, artık sana karşı çok daha iyiyim." Demişti Levi, çenesini Murao'nun omzuna koyarak." Bunu inkâr edemezsin."

"Tabi ki edemem, ya bilmediğim bir ara seni uzaylılar kaçırdı ve yanımdaki onlardan birisi ya da birinden çok sert yumruk yedin?"

Levi, Murao'nun boynuna bir öpücük kondurdu.
"Ya da evde ki eşimin gece uykumda beni öldürebileceğini düşündüm."

"Hey!"

"Bana bir şeyler baktın mı?" Diye sordu Levi, Murao'nun elindeki tableti alarak." Sana bırakmıştım bu işi."

"Evet, tabi ki." Dedi Murao, listesine girerek seçtiklerini gösterdi." Doğrusu takım elbiselerden pek haz etmiyorsun diye siyah kumaş bir pantolon, siyah deri bir kemer ve üzerinde gri bir toka var, bir de beyaz bir gömlek aldım. En son aldığımız beyaz gömleğin hep delik deşik olmuş, naftalin koymayı unuttuk sanırım. Güveler..."

"Rahatsız edici oluyorlar."

"Biliyorum, biliyorum. En son Oluo ve Petra'nın töreninde giyinmiştin. O da Erwin ve benim ısrarım yüzündendi..."

"Evet, rahat hareket etmemi engelliyorlar."

Murao, bir süre sustuktan sonra heyecanlı bir şekilde Levi'ya döndü.
"Hey sence Müstakbel Smith nasıl olacak?!" Dedi heyecanla." Gelinlik giyecek, ah çok heyecanlı olmalı!" Dedi Murao neşeyle parlamıştı gözleri.

"Evet, sanırım..."

"Uzun kuyruk mu tercih eder? Ben olsam çokta uzun tercih etmezdim, rahat hareket etmeni önler. Peki ya taşlı mı seçecektir? Çok taşlı olması ona ağırlık yapmaz mı? Gelin çiçeği? Gelin çiçeği nasıl olur sence?!"

"Murao..." diye mırıldandı Levi.

"Ah..." dedi Murao, bir ân kendinin farkına vararak." Üzgünüm, bir ân heyecanlandım." Demişti tebessüm ederek, önüne düşen saçını kulağının arkasına ittirdi.

"Sorun değil..."

*  *  *

"Aman Tanrım, daha bugün Levi'ya heyecanla anlatıyordum ancak bu gördüğüm en güzel gelinlik!" Dedi Murao, prova esnasında gelinliğini giyen Erwin'in gelinine bakarak.
"Aşırı güzel olmuşsun!" Demişti çocuk gibi bir neşeyle.

"Gerçekten mi? Gerçekten beğendin mi?" Dedi kadın, aynada kendisine bakarak." Erwin'de beğenir, öyle değil mi?"

"Dalga mı geçiyorsun? Sana tekrar aşık olacak!" Dedi Murao, gelinliğe hayranlıkla bakarak." Tanrım... çok güzel duruyor."

Ancak kadın, Murao'nun sıradan bir beğeniyle gelinliğe bakmadığını anladığında şaşırarak aynaya sırtını vererek Murao'ya döndü.
"Neden bir tane de sen denemiyor musun?"

"Ben mi? Neden ki?" Gülmüştü." Ben zaten evliyim."

"Hadi ama!" Dedi Petra heyecanla." Dene işte, ne kaybedersin sanki!"

"Olsun, bu gelinlik giymene engel mi? Hadi ama! Bir tane dene de gel."
Yanındaki görevliye döndü.
"Bu Hanımefendiye yakışacak en güzel gelinliklerden birini getirebilir misiniz? Denemesinde bir problem yok değil mi?"

"Hayır efendim, hiçbir sorun yok. Hemen en güzelinden bir tane getiriyorum."

Murao, utanarak tebessüm etti.

5 dakika kadar sonra güzelinden bir gelinlik geldiğinde Murao, gelinliği alarak kabine girip denemeye başlamıştı.

Gelinliği giyip çıktığında, aynanın karşısına geçerek kendisine baktı. Erwin'in müstakbel eşi, Murao'nun toplamış olduğu saçından tokasını çıkararak kenarda duran taçlardan birini Murao'nun başına koyup tebessum etti.
"Mükemmel oldun."

Murao, parmağını başındaki taca koyarak aynadaki görüntüsüne bakarak tebessüm etti.

Petra, hüzünle arkadaşına bakarak iç çekmişti.
Daha sonra hemen telefonunu çıkararak, Murao'nun fotoğrafını çekti.

Erwin'in müstakbel eşi, Petra'nın da ifadesinden anladığı kadarıyla daha evvel ki gibi şaşırmasına engel olamamıştı.
"Murao?" Diye seslendi.

Murao, aynadaki görüntüsünden gözlerini zar zor çekmişti.

"Yoksa sen...gelinlik giymedin mi?"

-Erwin içinde bir bayan yazıverdim hemen ama isim bulamadım abdhwjxjsj

BOXER.||Ackerman.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin