"Harika gözükmüyorlar mı?" Diye sordu Murao, Erwin ve Liliana'nın görüntüsüne bakıp tebessüm ederek.
"Çok tatlı.""Evet..." diye mırıldandı Levi." Sanırım öyle."
Yeminlerini eden genç çift, sonunda dans etmek için dans pistine geçtiklerinde, Murao hayranlıkla onları izlemeye devam etti.
"Çocuk gibisin, şu hâline bak." Dedi Levi, eşinin beline elini koyarak.
"Sadece büyülendim. Petra ve Oluo'da da böyleydim." Dedi Murao, gülerek." Düğünler beni çok etkiliyor."
"Evet, biliyorum."
İç çekerek piste baktı.Murao, burnunu çektikten sonra Levi'ya heyecanla dönüp baktı.
"Pasta! Pasta kokuyor.""Pasta mı kokuyor?" Dedi Levi, şaşkınca." İyi de henüz pasta gelmedi bile."
"Kokuyu almıyor musun sahiden? Buram buram pasta kokuyor, benimle dalga mı geçiyorsun?"
"Ne? Hayır tabi ki! Sadece koku burnuma gelmedi, onu demek istedim."
"Neyse..." diye mırıldandı Levi." Çok net bir şekilde pasta kokusu aldığıma eminim."
"Tabi..."
Daha sonra diğer çiftlerde eşlerini veya sevgililerini dansa kaldırdıklarında, Levi'da eşine dönmüştü.
"Murao!"
"Ah, evet?!"
Murao, arkasına dönerek Levi'ın ona uzattığı eli fark etmemişti.
Buna karşılık Levi, homurdanarak ona seslenen kişiye baktı."Aman Tanrım, Flatcher!" Dedi heyecanla Murao, heyecanla arkadaşının yanına gidip sarıldı ve uzaklaşarak ona baktı.
"Tanrım, çok değişmişsin!""Evet! Ve sen hâla aynısın, aynı şekilde güzelsin." Demişti gülerek Flatcher.
Daha sonra yanına Damian ve iki kadın geldiğinde, Murao şaşkınlıkla kadınların kucağındaki çocuklara baktı.
"Tanrım, yoksa bunlar...?""Merhaba Murao!" Dedi Damian, sırıtarak." Evet, Florance benim eşim ve bu da küçük prensesimiz Caitlyn." Demişti, eşi ve çocuğunu göstererek.
"Merhaba, memnun oldum. Ben Florance." Demişti Damian'ın eşi elini uzatıp tebessüm ederek.
"Ben de! Kesinlikle ben de memnun oldum, Murao." Diyerek elini sıktı Murao.
"Ve bu da benim eşim Delince, bu da küçük bebeğimiz Valerio." Demişti Flatcher, o da Damian gibi eşi ve çocuğunu tanıttı.
"Merhaba, sizinle tanışmak güzel bir şey. Damian ve Flatcher ne zaman bir araya gelseler genelde hep liseden bahsediyorlar ve sizi pek çok kez andılar." Demişti gülümseyerek.
Murao, onun da elini sıkarak gülmeye devam etti.
"Hâla güzel hatırlanmak çok güzel bir duygu. Sizinle tanıştığıma ben de memnun oldum ve tabi ki küçük prens ve prensesle de!""Onu tutmak ister misin? Halası sayılırsın." Dedi Flatcher.
Delince, kucağındaki Flatcher gibi kızıl saçlı bebeğini Murao'ya tebessüm ederek uzattı.
"A-ah, iyi tutabileceğimden emin değilim."
"Kucağına al." Demişti Delince, Murao'nun kucağına bebeğini vererek." Bir eli belinde diğer elide poposunun altında olsun. Fazla sıkmamaya özen göster."
Murao, Delince'nin tarif ettiği gibi bebeği tutarak gülümsedi. Bebeğin yeşil gözleri heyecanla Murao'nun mavi gözlerinde gidip geliyordu.
"Sen çok tatlısın! Valerio demek, Küçük Valerio." Demişti neşeyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOXER.||Ackerman.
Short Story•Anime'de olan bir ship kurgusu değildir. Ereri veya Riren ya da RivaMika olmayacak.